Projenin amacı, okullarda milliyetçi ideolojiyi dengelemek ve tarihi metinlerde etnisitelerin tanınmasını sağlamak.
JHP'nin milliyetçi, ırkçı, ayrımcı ifadeler içermeyen, alternatif içerik önerileri bu soruna çözüm olacak gibi görünüyor.
bianet'in görüşünü aldığı Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Mete Tunçay, ders kitaplarındaki milliyetçi ve ayrımcı ifadelerin, şoven milliyetçiliğin uzantıları ve tezahürleri olduğunu söyledi.
"Türkiye-Yunanistan'ı, Yunanistan Türkiye'yi kötüledi" bitmiyor
Radikal'in dünkü (2 Nisan) haberinde tarih kitaplarındaki "kötü Türk" imajını hafifletmeye çalışan Yunan hükümetinin milliyetçilerden, kiliseden ve aydınlardan tepki gelince, geri adım attığını okuduk.
Haberde, Milli Eğitim Konseyi Başkanı Prof. Veremis de "Türklerin hep canavar gibi gösterilmesinin nedenini anlayamıyorum. Canavarlar birbirini öldürür. Osmanlı 400 yıl yaşadı" diyor.
Reuters'ın aşırı milliyetçiliğin tohumları okullarda atılıyor" haberi Türkiye medyasında bir mesafeyle ve alınganlıkla karşılandı .
Reuters muhabiri Emma Ross Thomas, bir ilköğretim okulundan izlenimlerini aktarıyor. İlköğretim öğrencilerinin her gün derslere başlamadan önce ant içtiğini belirtiyor.
"Üniformalı yüzlerce çocuk bir ağızdan her gün 'Ne mutlu Türküm diyene' diye bağırıyor, sıkı çalışma ve kendini feda etme sözü veriyor" diye yazıyor.
Tunçay: Girişimler sonuçlanmıyor
Tunçay, yıllardır Türkiye ve Yunanistan hükümetlerinin ders kitaplarının içeriğini değiştirmek için girişimlerde bulunduğunu ancak sonuçlanmadığını ifade etti.
Ancak Tunçay,"ders kitaplarının düzeltilmesiyle sorunun çözülmeyeceğini, basının da bu durumda önemli bir katkısı olduğunu" söyledi.
"Örgün eğitim dışında yaygın eğitim de kuşakları bu zihniyetin etkisi altına alıyor."
"Milliyetçi tavrı teşvik eden yasalar da değişmeli"
Tunçay, "Ancak, yalnızca ders kitabı yazan birinin özdenetimle, sansür koymasıyla, kitapların bu aşırı milliyetçi ifadelerden arındırmasıyla olacak bir şey değil, Milli Eğitim kitaplarındaki bu tavrı teşvik edici yasalar ve zihniyet var" diye konuştu.
Tunçay, 1933'te gönüllü olarak Teşkilat-ı Mahsusa içinde yer alan dönemin.Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip'in 1933'te ilkokullarda "Türküm, doğruyum, çalışkanım" andını okuttuğunu hatırlattı.
"O zaman Kurtuluş Savaşı biteli 10 yıl olmuştu, farklı bir heyecan ve savunma duygusu vardı. O zaman formüle edilen bir ant bugün hâlâ devam ediyor."
Proje Osmanlı İmparatorluğu,, Güneydoğu Avrupa'da Uluslar ve Devletler, Balkan Savaşları ve İkinci Dünya Savaşı konularında alternatif içerik önerileri ve örnek ders kitapları var. Ancak bu öneriler müfredatlara geçmiyor.
Ders Kitaplarında İnsan Hakları Projesi'nin 2005 sonuçları anlamlıydı
Ders Kitaplarında İnsan Hakları Projesi 'nin ortaklarından Türkiye Bilimler Akademisi Proje Danışmanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Erzan şöyle söylemişti :
"İnsan haklarına aykırı ifadelerin ders kitaplarından çıkartılmaması, gelecekte insan haklarına genel anlamda saygısız, çevresindekilerin ve hatta kendisinin insan haklarına karşı duyarsız bir kuşak üretecektir." (NZ/TK)