"Bir insan sesini neden gömer biliyor musun? Duyulması yasaktır da ondan."
Silahların susmasının gündem olduğu, barışın yeniden dillendirildiği bu günlere umuda sinamadan tanıklık: 'Dağlardan başka tanık yok'
Film, bireysel bir arayıştan toplumsal tanıklığa, acıdan barışa doğru bir anlatı... Geçmişin karanlık gölgelerinden bugünün bir nebze de olsa barış umuduna uzanan bir yolculuk.
Anlatılan 1990’larda faili meçhul şekilde cezaevinde kaybolan babasının izini süren Helin’in hikayesi. Helin, annesi Susika’nın Kürtçe ağıtlarında, eski mektuplarda ve kasetlerde geçmişin kırık parçalarını toplamaya çalışıyor.

Dağlar öylesine seçilmiş bir arka plandan ibaret değil; suskunluklarıyla, tanıklıklarıyla başlı başına bir hafıza. Her sessizlik bir cümle, her yankı bir yüzleşme... Film bellek tazelemekle kalmıyor, aynı zamanda bir iyileştirmeye, barışa da çağrı yapıyor.

Hafıza-kimlik-barış-adalet
Yönetmenliğini ve senaristliğini aynı zamanda bir hukukçu da olan Kürt sinemacı Kurtuluş Baştimar’ın yaptığı filmde dört tema üzerinde duruluyor. Baştimar, insan haklarını ve hafıza temalarını sinemasal anlatısının merkezine yerleştiriyor.
- Hafıza: Geçmişin faili meçhullerinin gölgesinde silinmeye çalışılmış hayatların görünür kılınması.
- Kimlik: Dilin ve müziğin yasaklara rağmen belleği onaran direnci.
- Barış: Silahların susmaya başladığı bir zamanda, hatırlamanın barış için zorunlu olduğunu hatırlatma.
- İnsan Hakları: Uluslararası mahkemelerde dile gelen adalet arayışının sinemada evrensel yankıya dönüşmesi.
Kürt sinamasında yeni bir sayfa
Filmde, Yılmaz Güney’in 'Yol'nun gerçekliği ve Bahman Ghobadi’nin 'Sarhoş Atlar Zamanı'ndaki sınırların ve yoksulluğun anlatısının izleri bulunuyor. Baştimar, onların izlerini takip ederken bambaşka bir kapı da araladığını söylüyor. Bunu Kürt sinaması açısından yeni bir sayfa olarak nitelendiriyor: "Hafızayı taşıyan, yüzleşmeye çağıran, barışın dilini kuran bir sayfa."

İnsan hakları hukukçusu olarak uluslararası mahkemelerde savunuculuk da yapan Kurtuluş Baştimar, adaletin yalnızca hukuk kürsülerinde değil, toplumun belleğinde de inşa edilmesi gerektiği düşüncesiyle sinamaya yöneldiğini belirtiyor. Çünkü ona göre, hakikat kayda geçmekle kalmaz, sanatla ve hafızayla yeniden dirilir.
Barışı anlatmanın yeni dili
"Benim için sinema, insan haklarının evrensel dilidir" diyen Kurtuluş Baştimar, filmi bianet'e şöyle anlatıyor:
"Yıllarca uluslararası mahkemelerde hak ihlallerini ve susturulmuş sesleri savundum. Ama gördüm ki, adalet yalnızca hukuk kürsülerinde aranmaz; hafızada, vicdanda, insanın kalbinde de aranır. 'Dağlardan Başka Tanık Yok', geçmişin karanlığını bugünün barış umuduyla buluşturan bir filmdir. Bu film, Kürt sinemasının hafızayı taşıyan damarlarına selam verir; ama kendi yolunu çizerek, barışı anlatmanın yeni bir dilini kurar. Benim için dağlar, anneler, çocuklar ve şarkılar tanıktır. Ve ben, onların tanıklığını sinemaya emanet ediyorum."
3 Ekim'de tüm Türkiye'de vizyona girecek filmin Diyarbakır galası 22 Eylül'de Sezai Karakoç Kongre Kültür Merkezi'nde, İstanbul galası ise 29 Eylül'de Atlas Sineması'nda gerçekleşecek.
Gösterim takvimi
- 22 Eylül 2025 – Diyarbakır Galası (Sezai Karakoç Kongre Kültür Merkezi)
- 29 Eylül 2025 – İstanbul Galası (Atlas Sineması)
- 3 Ekim 2025 – Türkiye Genel Vizyon
Oyuncu kadrosu
- Ruken Demirtaş
- Sema Çidik
- Sabri Varol
- Sena Özbey

(AB)









