Gülhun-İlker Gürbüz çiftinin “Bizi Unutma” diyerek başladıkları yolculuk Çanakkale Savaşlarının 100. yılında (2015) İstanbul Yeşilköy’den başladı.
Çanakkale’ye barış için kürek çeken Gürbüz çifti o zamanki açıklamalarında “Bizler, zayi dedelerimiz, annelerimiz, babalarımız için kürek çekiyor, savaşsız bir dünya hayal ediyoruz.” dedi.
Çift sonraki senelerde de 4 yıl boyunca “barışa kürek çekti”. Ardından da Antalya’ya yerleşti. Pandemi nedeniyle de “barış için kürek çekmeye” iki yıl ara verdi.
Ancak dün (10 Nisan Pazar) bir kez daha “savaşa hayır” demek için Karşıyaka Yelken Spor Kulübü’nden denize indi.
Çift İzmir’den Çanakkale’ye kadar yeniden barış için 370 kilometre (200 deniz mili) kürek çekecek. Rüzgarlı bir havada yola çıkan İlker-Gülhun çifti 23 Nisan’da Çanakkale’de olacak.
Barış'a 6'ıncı kez
Savaşsız bir dünya hayali ile başladıkları yolculuğu anlatan İlker Gürbüz, yola çıkmadan önce şunları söyledi:
“Kastamonu Cide açıklarında demirlemiş asker toplayan gemiye binen ve bir daha geri dönemeyeceği 400 arkadaşı ile Çanakkale’ye yol alanlar arasında dedemiz Osmanoğlu İbrahim’de vardı. Çanakkale Savaşında binlerce insan hayatını kaybetti. Bunlardan biri de dedemizdi.
“Nerede olduğunu, kiminle savaştığını bilmeyenlerin de olduğu Çanakkale’de hayatını kaybetmiş olanlar için 2015’ten sonra İstanbul’dan Çanakkale’ye 4 yıl kürek çektik. Savaşsız bir dünya için, barış için.
“Antalya Kaş’a yerleştikten sonra bu kez İzmir Karşıyaka’dan barış için kürek çekmeye başladık. Son iki yıldır pandemi nedeniyle denize açılamadık. Ancak bu kez Rusya-Ukrayna savaşı için, ‘savaşa hayır’ demek için 6’ncı kez yoldayız.”
"Kadınların, en az erkekler kadar önemli rol oynadı"
Çanakkale Savaşının kazanılmasında en az erkekler kadar kadınların da rolü olduğunu ifade eden Gülhun Gürbüz şöyle konuştu:
“Kadınların yaşamın her alanında daha aktif yer alması gerektiğine inanıyorum. Çanakkale Savaşları’nda kadınlar en az erkekler kadar önemli rol oynadı. Eşimle yan yana yaptığım bu yolculuklarla, hemcinslerime öngörülen geleneksel, korumacı yaşam biçiminin aksine, Anadolu kadınının dirençli ve güçlü olduğunu hatırlatmak istiyorum. Amacım güçlü kadınları temsil etmek, savaşın kayıplarını hatırlatıp barışı yüceltmek ve büyüklerimizi anmak adına güzel mesajlar bırakmak.”
İlker Gürbüz daha sonra ilk gün yaşadıklarını için de “Geç çıktığımız yolun ilk gününde yaklaşık 10 Nm kürek çekerek Sasallı’nın burnuna karanlıkta ulaştık. Çadırımıza girdiğimiz anda şimşekler, gece boyunca yağan yağmur ve çadırımızı sökmek istercesine esen güçlü poyraza maruz kaldık” diye konuştu.
(YÖ/HA)