Kök, "Irak'ta serbest piyasa ekonomisine gelişmesi halinde ticari ilişkilerin gelişeceğini" belirtti, "Barışçı çözüm Türkiye'yi Basra Körfezi'nde etkin hale getirir" diye konuştu.
ABD'nin Irak'a müdahalesinin "bölgedeki amaçları için sadece bir başlangıç" olduğunu söyleyen Kök, ABD'nin "Irak'ı Ortadoğu'daki üssü haline getirmek, enerji ve petrol kaynakları üzerinde hakimiyet sağlamak ve ileride rakibi olabilecek Çin'i çembere almak için" Irak'ta savaş istediğini belirtti.
"Panelistlere baskı" iddiası
"Olası Irak Savaşı Mersin ve Türkiye'ye Etkileri" panelinin açılış konuşmasını Mersin Yerel Gündem 21 Kent Konseyi Genel Sekreteri Serdal Kuyucuoğlu'nun açılış konuşmasıyla başladı.
Açılış konuşmasından hemen sonra söz alan Konsey Genel Sekreter Yardımcısı Mithat Fahlioğulları, "ME.Ü. Rektörü Uğur Oral'ın konseyin davet ettiği öğretim üyeleri yerine kendi istediklerini panele gönderdiği ve bunun sivil toplum kuruluşlarına baskı anlamına geldiği" gerekçesiyle istifa etti.
"ABD Irak'tan çıkmayacak"
Panelistlerden, uluslar arası ilişkiler uzmanı Dr. Havva Kök, ABD'nin "Irak'ta başlatacağı savaşla Ortadoğu haritasını yeniden belirlemek, enerji kaynaklarını kontrol etmek istediğini" belirtti. Kök ABD'nin ayrıca, "ileride en büyük rakibi olacağını tahmin ettiği Çin'i çembere almak istediğini" de vurguladı.
Türkiye'nin savaş sonrası konumunu iyi düşünmesi ve çıkarlarını kontrol etmesi gerektiğini vurgulayan Kök, "ABD'nin Kürtler ve Türkler ile ilgili senaryolarına" dikkat çekti.
"Türkiye'nin çıkarları barışçı çözümde"
Kök, şu bilgileri verdi:
* ABD, Irak'ı Ortadoğu'daki üssü yapmayı amaçlıyor. Bu amaçla, savaş sonrasında Irak'tan çıkmayacak. Buradan Hazar petrolleri başta olmak üzere Asya'nın enerji kaynaklarını kontrol altına almak isteyecek.
* ABD'nin ikinci amacı da, ileride en büyük rakibi olacağını tahmin ettiği Çin'i çembere almak. Bunun için dış politika ve strateji üretiyor. ABD yalnızca bu bölge için hazırlık yapmıyor... Venezüella'daki olaylara dikkat edin. Arkasında ABD'nin petrolü güvenlik altına alma kaygısı vardır.
* Türkiye, savaş ve sonrası ile ilgili çıkarlarını iyice düşünmeli. ABD savaşa gir dediğinde ekonomik bağımlılığı nedeniyle Türkiye itiraz edemeyecek. Ancak, savaş sonrasında Ortadoğu'daki imajını nasıl düzelteceğini düşünüyor.
ABD'li politika teknisyenleri savaş sonrası için çeşitli stratejiler üretiyor. Bir taraftan "Musul-Kerkük'ü Kürt devleti kontrol etsin" derken, diğer yandan "Türkiye kontrol etsin" diyebiliyorlar. Bu yolla nabız yokluyorlar. Türkiye ve Kürtler, olup bitenleri iyice düşünmeli, çıkarlarını iyi kontrol etmeliler.
"Türkiye politika üretmiyor"
* Türkiye, Kuzey Irak'taki Türkmenler ile ilgili hiçbir politika üretmiyor. Kendi politikasını üretmeyen ülkeler, diğer ülkelerin politikalarına taşeron olurlar. Türkiye'nin Irak sorunu konusundaki çıkarı, savaşsız çözümde yatıyor. Türkiye barışçı yoldan çözüm istiyor. Zira, çıkarları bu doğrultuda.
* Türkiye, ürettiğinin 10 katı petrol ithal ediyor. Bunu Irak'tan sağlayabilir. Irak ve diğer bölge ülkelerinin su ihtiyacı var. Onlar da bunu Türkiye'den alacak. Irak'ta serbest piyasa ekonomisine geçilmesi, ticari ilişkileri geliştirir. Barışçı çözüm, Türkiye'yi Basra Körfezi'nde etkin hale getirir.
* Türkiye, yeniden belirlenecek Irak yapısında federasyonları kabul etmiyor. Aynı şekilde Iraklı muhaliflerin kantonlardan oluşan teklifine de soğuk bakıyor. Türkiye özerk Kürt, özerk Türkmen, özerk Şii Arap ve özerk Sünni Arap bölgelerinden oluşan, tek parça bir Irak istiyor. Bu Irak'ı da Sünni Arapların yönetmesini istiyor. (BB/NK)