"Türkiye Barış Meclisi barış yolunda ilerlemenin ilk adımı olarak hükümeti, asimilasyoncu politikaları terketmeye, farklı kimlikleri kabul etmeye ve bu kimlikleri kendilerini geliştirme olanaklarına kavuşturmaya davet etmekte. Anayasa değişikliği bu açıdan önemli bir fırsat."
Türkiye Barış Meclisi, yeni yıl için yayınladığı mesajda Türkiye barış ortamının en önemli etmenlerinden birinin Kürt sorunu olduğunu vurguladı, bu sorunun barışçı ve siyasal bir çözüme kavuşmasının ertelenemez bir gereklilik haline geldiğinin altını çizdi.
"Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hükümetinin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) pişmanlıkla ilgili 221. maddesi üzerinden iyileştirme programı, geçmişteki benzer uygulamaların da gösterdiği gibi, sorunu çözmeyecek. Demokratikleşme ve siyasi özgürlük programı hedefi olmayan hukuksal ve ekonomik planlar bölgede asimilasyoncu politikaların süreceğinin işareti."
"Kürt sorunu Türkiye içinde çözülür, sınır ötesinde değil"
Açıklamaya göre tarafların uyguladığı şiddet ve çatışma politikalarının yol açtığı can kayıpları, acıyı büyütüyor.
"Sınır ötesi operasyonları ve gerilimleri sona erdirmek üzere hükümeti, Kürt sorununu ülke sınırları içinde ve ülkenin kendi dinamikleriyle çözecek Barış projesini hayata geçirmeye davet ediyoruz. Çatışma ortamı hükümeti de sıkıyönetime doğru sürüklüyor. Resmi söyleme karşı görüş ifade edenler, şiddet yanlısı ya da terörist olarak niteleniyor."
"Tırmanan milliyetçiliği besleyen ve destekleyen bu tutum demokratik yaşamı muhalif siyasi partileri ve sivil toplum örgütlerini, bilim insanlarını ve insan hakları savunucularını hedef haline getirdi" denen açıklama şöyle sürüyor:
"Hırant Dink'in öldürülmesiyle Türkiye yeniden siyasi cinayetlerin işlenebileceği bir ülke olarak algılanmaya başladı. Malatya'da üç Hristiyan öldürüldü. Özellikle son seçimlerde bağımsız 20 milletvekili çıkararak Meclis'te grup kurmuş Demokratik Toplum Partisi'ne (DTP) yönelik suçlamalar bir siyasal linçe dönüştü."
"İşkence vakalarında artış var"
Yetkileri artan polisin orantısız güç kullanmaya başladığını kaydeden Barış Meclisi, yaşam hakkının tehdit altında olduğunu belirtiyor.
"2007'de gözaltı ve cezaevlerinde ölüm sayısı ikisi polisin silahından olmak üzere yedi. İşkence ve kötü muamele vakalarında artışlar oldu, şiddet yöntemleri ağırlaştı. Hükümeti toplumsal barışın bir başka unsuru olan, insan haklarına dayalı hukuk devleti değerlerine ve ölçülerine saygı göstermeye, can güvenliğini sağlamaya davet ediyoruz."
Açıklamaya göre Barış Meclisi'nin taleplerinden bir diğeriyse suç işlemiş güvenlik güçlerinin etkin soruşturulması, yansız ve bağımsız bir yargı sürecinin sağlanması.
"Barış Meclisi, barış ortamının gerçekleşmesi için Türkiye coğrafyasına yayılacak, iller bazında örgütlülüğünü arttıracak, illerden başlayan hareketlenen beslenen bir tarzla sesini yükseltecek. Etkinlikler düzenleyecek, çözüm önerileri geliştirecek. Yeni yılda tüm insanlarımıza ve dünya insanlığına adil kalıcı bir barış ve sağlık ve mutluluk diliyoruz." (GG/TK)