Tarhan: Savaşın insani boyutu hatırlanmalı
|
Savaşın gerçekten insani boyutunun ön plana çıkmadığını ifade eden Tarhan, "insanlar savaşta gerçekten insanların öldüğünü bilmeli" diye konuştu. Barışın, insanın yanında yer alınması gerektiğini vurgulayan Tarhan, vicdani ret konusu ile ilgili de gerçek bir sansür olduğuna dikkat çekti.
Türkiye'deki gazetecilerin Irak işgali sonrasında "iliştirilmiş gazeteciliği" tartışmaya açtığını kaydeden Tarhan, "Türkiye son 20 yıldır çok kötü bir sınav veriyor. Bu ülkede 20 yıldır bir savaş var ve görmezden geliniyor. Bunları korkmadan çekinmeden kayıt altına almak gerekiyor, sahibinin sesi medyasından kurtulmak gerekiyor" dedi. Tarhan alternatif olarak fanzin, dergi, İnternet gazeteciliğinin geliştirilmesi gerektiğini önerdi.
Mağden: Barış ihtimali milliyetçi söylemle darbe alıyor
Yeni Aktüel'de yayınlanan "Vicdani Ret" yazısı nedeniyle hakkında "halkı askerlikten soğutmak" gerekçesiyle dava açılan gazeteci yazar Perihan Mağden de, medyada militarist ve milliyetçi bir yaklaşım olduğunu belirtti.
Güneydoğu'da barış ihtimalinin milliyetçi söylemle darbe aldığını vurgulayan Mağden, "şehit edebiyatının" sürekli hale getirildiğini açıkladı. Çocuklarının ölmesinin ardından "vatan sağolsun demeyeceğiz" diyen "şehit aileleri" karşısında medyanın "ezberinin bozulduğunu" ifade eden Mağden, objektif davranmanın önemine işaret etti.
Mevcut gazetelerin ölü doğum olduğunu, yeteri kadar sert ve alternatif olamadığını kaydeden Mağden, "daha sert, gerçekleri tüm çıplaklığı ile sunan haberlere ihtiyaç var" dedi. "Ağar bile söylemini antimilitarizme kaydırıyorsa, bu hissiyata tercüman olmaya çalışıyorsa, halkta böyle bir hissiyat var demektir" diyen Mağden, "Medyada neden bunu görmek istemiyorlar?" diye sordu.
Altınay: "Medyanın dili militarizmi normalleştiriyor"
Sabancı Üniversitesi'den Yrd. Doç Dr. Ayşegül Altınay, medyada savaş söyleminin dilden başladığını açıkladı. Medyanın dilinin militarizmi normalleştirdiğini ifade eden Altınay, şiddetin her alana yayıldığını söyledi.
Her türlü toplumsal mücadelenin "savaş" olarak nitelendiğini hatırlatan Altınay, örnek olarak "kanserle savaş, dayakla savaş" başlıklarını gösterdi. "Öncelikle dilin sivilleştirilmesi gerekiyor" diyen Altınay, söylemde yaşanan bir başka tehlikenin ise, savaş taraftarlarının "gerçekçi", barış taraftarlarının "idealist" görülmesi sorunundan kaynaklandığını anlattı.
Altınay, barış istemenin marjinalleştirildiğini, savaşa destek vermenin de normal bulunduğunu dile getirdi. Medyanın barış yanlılarını marjinalleştirmemesi gerektiğini açıklayan Altınay, beklentisinin "sorgusuz sualsiz bir barışsever medya" olmadığının da altını çizdi. Altınay idealini, farklı alternatifleri farklı görüşleri yansıtan bir medya olarak özetledi.
Coşkun: "Vicdani retçiler vatan haini olarak görülüyor"
Aralarında Mehmet Tarhan ve Osman Murat Ülke'nin de yer aldığı birçok vicdani retçinin savunmasını üstlenen Avukat Suna Coşkun, medyada savaş karşıtlığı ve vicdani ret konusunda sansür uygulandığına dikkat çekti.
Vicdani ret konusunun yaygın basın tarafından görmezden gelindiğine işaret eden Coşkun, yer alan haberlerde de bu insanların "vatan haini" olarak görüldüğünü söyledi. Medya kuruluşlarının kamu çıkarı doğrultusunda değil, sermaye çıkarları doğrultusunda çalıştığını savunan Coşkun, "şablon haberlerle toplumun yönlendirildiğine inanıyorum" dedi. (AÖ/TK)