Barış İçin Kadın Girişimi’nin çağrısıyla Cizre’ye giden 150'ye yakın kadın Cizreli kadınlarla bir araya geldi.
Barış İçin Kadın Girişimi Cizre'ye 20 Eylül günü ulaşmıştı. Kadınlar bugün Cizre'den ayrıldı.
İstanbul, Mersin, Adana, Ankara, Sakarya, Balıkesir, Bursa’dan kadınlar “Cizre halkı yalnız değildir” sloganıyla Cizre’nin mahallelerini ziyaret ettiler. Cizre’de sekiz günlük sokağa çıkma yasağında neler yaşandığını kadınlardan dinlediler.
20 Eylül’de Cizre’ye gelen kadınlar Cizre Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) binası önünde bir basın açıklaması yaparak neden Cizre’ye geldiklerini açıkladı. “Zılgıtları çoğalmaya geldik, Cizre’ye tanığız, Barışın savunucusuyuz” sloganıyla basın açıklamasının ardından Cudi mahallesine doğru yürüyüşe geçti.
Türkiye’nin doğusunda ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında barışın sözünü kurmak isteyen Barış İçin Kadın Girişimi üyeleri Türkiye’nin pek çok yerinde eş zamanlı ses çıkarma eylemi yapmıştı. Kadınlar Cizre’de de ses çıkarma eylemlerini Cudi mahallesine yürürken gerçekleştirdi. Kadınlar ses çıkarma aletleriyle gürültü yaparken “Savaşa karşı ses çıkarıyoruz” dediler.
Türkiye’nin batısından gelen kadınlar Cizre’de yaşamını yitiren tim sivillerin ailelerine baş sağlığı dilemek için Cudi taziye evini ziyaret etti. Çatışmalar sırasında 12 yaşındaki Cemile Çağırga’nın annesi kızını gömemediği için onu günlerce buzlar içinde evinde saklamak zorunda kalmıştı. Yürekleri sızlatan bu durum kadınları da o dönem oldukça üzmüştü. Çağırga’nın annesiyle karşılaşma anlarında da oldukça duygusal görüntüler yaşandı.
Çatışmaların en yoğun olduğu Cudi, Yasef ve Nur mahallerini dolaşan kadınlar buralarda hem mahallede yaşayan kadınlarla kucaklaştı hem de onların acılarına ortak oldu.
Leyla anne Yasef mahallesinde oturuyor. Kadınların Cizre’ye gelmesinden oldukça memnun. Onun tek isteği Cizre’ye gelen kadınların gittikleri zaman çevrelerindeki insanlara “Cizreli kadınlar çok iyi kadınlar sadece haklarını istiyorlar” demesi. İki gün boyunca evinde misafir ettiği kadınlar Cemile, Ayşe ve Aysun da Leyla anneyi tanımaktan çok mutlu. Gittiğimiz her yerde “Cizreli kadınların sesi olacağız” diyorlar.
Çiğdem, Barış için kadın girişimini çağrısıyla Balıkesir Ayvalık’tan yola çıktı. Cizre’de sokakta karşılaştığı Cizreli bir kadının “Sekiz gün boyunca üzerimize bomba yağdırdılar, ateş ettiler, kardeşlerimizi, çocuklarımızı öldürdüler, aç kaldık, susuz kaldık. Neden daha erken gelmediniz?” demesi üzerine göz yaşlarına boğuldu.
Kadınlar Cizreli çocukları da unutmadı. Gelirken yanlarında boya kalemleri, boyama kitapları balonlar getirdi. Çocuk etkinliklerinde de kadınlar çocuklarla oyunlar oynadı.
Nur mahallesinde yaşamını yitiren Sait Çağdavul’un ablası evinin üzerine nasıl havan topu düştüğünü gelen kadınlara anlatıyor. Abla Çağdavul kardeşini açılan ateşler sebebiyle üç gün camide tuttuklarını ve cenazenin artık kokmaya başladığını göz yaşları içinde dile getiriyor: “Kardeşim öldürüldükten sonra ambulans istedik gelmedi, camiye götürdük ama ağzını bile yıkayacak su yoktu. Kapıdan elimizi uzattığımızda dahi ateş ediyorlardı. Bu yüzden üç gün camide bekletmek zorunda kaldık. Kardeşimin cenazesi kokmaya başlamıştı. Milletvekilleri geldi vali ile görüştü. Yine de biz kardeşimi ateşler altında gömdük.”
Kadınlar birbirlerinden ayrılırken yine duygusal anlar yaşadı. Yine zılgıtlar eşliğinde uğurlanan kadınlar mutlaka görüşmek arkadaşlıklarına devam etmek üzere sözleştiler ve gözyaşlarıyla Cizre’den ayrıldılar. (EK/HK)
* Fotoğraflar: Evrim Kurdoğlu