Gazeteci yazarlar Hasan Cemal, Yasemin Çongar ve Oral Çalışlar "Kürt sorununda operasyon tarafların işine gelmez, hükümetin tavrı barışa yönelik adım sayılmalı, PKK'nin silah bırakmasının yanı sıra devletin diyalog yollarını açık tutması gerek" dedi.
Küresel Adalet ve Barış Koalisyonu'nun (Küresel BAK) Taksim Square Otel'de dün (26 Kasım) düzenlediği "Barışa Bir Şans Verin" Buluşmasında, atmosferin barışçıl olduğunu savunan Cemal, Çongar ve Çalışlar kadar iyimser olmayanlar da vardı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy "İki toplumda da henüz şiddete dönüşmeyen kin gelişiyor" derken yazar Erdoğan Aydın "Silahlar patlayınca barış konuşuluyor", yazar Ahmet Ümit ise "Aktörler bize umut aşılayacak güçte ve perspektifte değil" dedi.
Panelin diğer katılımcıları oyuncu Mehmet Ali Alabora, gazeteci Murat Çelikkan, gazeteci Berat Günçıkan, gazeteci yazar Ertuğrul Kürkçü, oyuncu Jülide Kural, sanatçı Zeynep Tanbay, sendika başkanı Hakan Tahmaz, gazeteci yazar Yıldız Ramazanoğlu, gazetesi yazar Leyla İpekçi, oyuncu Orhan Alkaya, eski milletvekili Ercan Karakaş oldu.
"Bir iyimserlik havası esiyor"
Çalışlar, Çongar ve Cemal'in ortaklaştığı tespitleri şöyle:
"Operasyon ne askeri ne siyasi ne diplomatik ne de toplumsal olarak mümkün. Türkiye, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) PKK olmadığı ama DTP'nin PKK'den soyutlanarak politika yapmasının da imkansız olduğu gerçeğiyle yüz yüze geldi, DTP'nin yine de kapanmaması olumlu. Asker operasyon canlısıydı, bu tavrını terk ediyor. Türk Kürt ilişkisinde gerginlik, devletin içinde olmaması nedeniyle sönüyor.
Cemal "Doğuda tarlalar sürülmüş, insanlar çalışıyor. Bir iyimserlik havası hakim. Bölge insanı eski filmi izlemeyi istemiyor" dedi.
Cemal, çok acı yaşandığını, acıları unutmanın mümkün olmadığını ancak acılara tutsak yaşanırsa geleceğin kurulamayacağını söylediği konuşmasını şöyle bitirdi:
"PKK çok defa ateşkes kesti ve karşılık göremedi. Niçin Talabani 'ciddi ateşkes' diyor? 1996-2004 yılları arasında hiçbir şey olmadı. Neden o zaman düğmeye basıldı? Bu soruları da sormak gerek. Ancak PKK silahları gömdüğü anda özgür, demokratik bir ortam oluşacak siyasi arenada. Patlayan her bomba demokrasiyi ikinci sınıflığa itenleri memnun eder."
"Barış değil sükunet ortamı var"
Gazeteci-yazar Kürkçü "Barış ortamı değil sükunet ortamı var. Kürt halkının kendi tarihsel gelişimini tamamlamasına izin verilmeli. Kürtler sadece sınırda değil bu ülkede yaşayan 12-15 milyon Kürdün sekiz milyonu Batı'da oturuyor. Onların sorunlarını Barzaniyle görüşerek çözemeyiz. Gerçek muhataplarla konuşmak zorundayız. Yoksul Kürtlerin haklarına Anayasal ifade kazandırılmadıkça bir çözümden söz etmek olanaksız," dedi.
"Barıştan sözeden vatan haini oluyor"
Gazeteci Çelikkan medyanın sorumsuzluğuna değindi ve "Barıştan, silahların susmasından bahsetmek vatan hainliği. Türk barışseverlerin seslerini yükseltmelerine her zamankinden çok ihtiyaç var" dedi.
Alabora "Silahlılar değil sivil olanlar barışa katkıda bulunabilir", Günçıkan "Ne zamanki şehitler normal birer ölüye dönüşür o zaman barış olur" dedi. (EZÖ/NZ)