Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş, PKK örgütünün Abdullah Öcalan'ın kararıyla Türkiye'ye barış grubu göndermesini, "demokratik açılım sürecinin önünü açması bakımından önemsediklerini söyledi.
"Son dönemde demokratik açılım denilen süreç tıkanmıştı. Süreç, PKK'nin tavsiyesi olarak yine terör sorununa hapsedilmişti. Bu umutsuzluk ortamında Abdullah Öcalan'dan gelen yeni hamle sürecin önünü açtı, yeniden barış umutlarını yükseltti. Bu açıdan olumlu."
"Operasyonlar durmalı, DTP'liler tahliye edilmeli..."
ÖDP Genel başkan yardımcısı Haydar İlker ve Parti meclis üyesi Merhamet Şahin'in Türkiye'ye gelecek heyeti karşılamak üzere Habur'da bulunduğunu söyleyen Taş, bianet'e, "PKK'nin bu hamleleri bir tür teslimiyet ve pişmanlık olarak algılamamalı. Tersine yeni bir sürecin önünü açacak girişimler olarak değerlendirmek, önümüzdeki dönem bu sorunun kalıcı çözümü açısından olumlu olur" dedi.
Taş, geçtiğimiz aylarda tutuklanan DTP'lilerin serbest bırakılması ve operasyonların durdurulmasının barış sürecine katkı yapabileceğini, örneğin, ülke içerisindeki silahlı güçlerin ülke sınırlarına çekilmesini de sağlayabileceğini ifade etti.
Kürt hareketinin öne sürdüğü taleplerin silahlı mücadeleyi gerektirecek talepler olmaktan çıktığının, bunu PKK'nin de gördüğünü kaydeden Taş, "PKK, bağımsız Kürt devleti taleplerinden vazgeçti artık. Anadilde eğitim, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, kimliğe dayalı olmayan anayasal yurttaşlık gibi bizim açımızdan da kabul edilebilir talepleri var. Devletin, 1999'da olduğu gibi Öcalan'ın yakalandığı süreçte, yendik-ezdik yaklaşımını tekrarlamaması lazım" şeklinde konuştu.
"Ölümlerin eşliğinde, çatışmaların gölgesinde barış ve çözüm mümkün olmaz. Bu gelişlere paralel gelişler de söz konusu olacaktır. Devletin artık operasyonlara son vermesi, DTP'lileri tutuklamaya son vermesi önemli....
"Bu gelen heyete devletin nasıl muamele yapacağı çok önemli. Pişmanlık Yasası bu heyete dayatılmamalı. Bir politik gerekçeyle dağdalar. Esasen bu gerekçelere neden olan koşulların değişmesi gerekli. Heyetin serbest bırakılması, toplumsal yaşama katılması ve mesajlarının da iletilmesinin sağlanması bundan sonraki süreç açısından önemli...Bu, ana muhalefet partisi ve MHP'nin 'silahları bıraksınlar' yaklaşımını ve milliyetçi şoven atmosferi de kıracak sonuçlarını da yaratacaktır."
Sayın: İyi niyet adımı, propaganda malzemesi olmasın
Barış grubunun gelişini "Kürtler tarafından gelen iyi niyetli bir girişim" olarak değerlendiren Sosyalist Parti'den (SP) Mahir Sayın de, 1999'da yaşanan benzeri deneyimleri dikkate aldığında "olumlu olabileceği konusunda endişe" taşıdığını ifade etti.
"Gelenlerin serbest bırakılacağına ilişkin söylenenler doğrudan hükümetin iyi niyetini kanıtlamaz. Umarım ki hükümet, gelenlerin serbest bırakılmasında yola çıkarak herkesin gelip silahlarını teslim etmesi gibi bir çağrı yapıp bunun propagandasını yapmayı seçmez." (EÖ)