Barış Grubu üyelerinin avukatlarından Ferda Miran'ın bianet'e yaptığı açıklamalara göre Türkiye'ye Habur Sınır Kapısı'ndan 19 Ekim'de giren 34 kişilik Barış Grubu'nun 30'u, sekiz ayrı davadan yargılanıyor. Üyelirin 10'u halen tutuklu.
En son Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, dün (11 Ekim) görülen davada tutuklu sanıklar Nurettin Turgut, Mustafa Ayhan ve Hüseyin İpek, "örgüt üyesi olmak" suçundan 10 yıl, "örgüt adına propaganda yapmak" suçundan ise 10 ay hapis cezası aldılar.
Avukat Miran, "tutuksuz sanıklar Haci Sürgün, Kamil Ökten, Melekşah Soydan, ve Fatma İzer'in ise, "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan altı yıl, üç ay; "örgüt adına propaganda yapmak" suçundan da yine 10 ay ceza aldıklarını belirtti. Miran suç tarihinin "19 Ekim ve öncesi" olarak gösterildiğini de sözlerine ekledi.
Sanıkların avukatlarından Fethi Gümüş savunmasında "Bu insanların gelişi konusunda İmralı, Kandil ve Ankara anlaştı; barışa katkıda bulunmak için bu insanların gelmesi kararlaştırıldı. Gelişleri temin edildi, sağlandı. Gelişlerinde karşılıklı iyi niyet vardı" dedi.
Gümüş savunmasında, "Bu insanların yargılanması siyasete, hukuka, uluslararası ilişkileri büyük bir darbedir. Müvekkillerim örgüt içerisinde herhangi bir eylemleri tespit edilmediği halde kendi iradeleri ile yetkili makamlara geldikleri ve ifade verdikleri halde neden hale örgüt üyesi konumunda yargılandıklarını anlayabilmiş değilim." ifadelerine de yer verdi.
PKK-MİT Görüşmelerinde "Barış Grubu"
Habur Sınıf Kapısı'ndan, Türkiye'ye giren Barış Grubu üyelerine, Taraf gazetesinde yayımlanan PKK ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) temsilcileri arasında gerçekleştirilen gizli görüşmelerde de değiniliyor. Görüşmelere MİT Müsteşar Yardımcısı olarak katılan Hakan Fidan'ın konuşmalar sırasında, bu gelişmeyi herkesin bir "milat" olarak gördüğünü belirttiği iddia ediliyor.
Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ise 19 Ekim 2009'u, PKK-MİT istişaresi sırasında "iki buçuk senedir" gerçekleştirdikleri görüşmeler için "kırılma noktası" olarak nitelendiriyor. Ayrıca Güneş'e göre kamplardan dönen kişiler "yeteri kadar eğitim almamışlar ve ne amaçla geldiklerinin bile farkında değiller". Güneş'in görüşmelerde, dönen kişiler arasında tutuklanma beklentisi içinde olanların "provokasyona açık kişiler" olduğunu söylediği de iddia ediliyor.
2009 yılından beri bu olaya istinaden toplam sekiz ayrı davanın açılmış olması, bu davaların üç tanesinin dönen herkes hakkında açılmış olması; dönenlerin tutuklanma konusundaki kaygılarını haklı kılıyor.
MİT-PKK görüşmelerine PKK'yi temsilen katılan Sabri Ok'unsa görüşmeler sırasında Barış Grubu üyeleri hakkında "ilişkilerimizden biliyoruz ki bunlar tutuklanmayacak" dediği ileri sürülüyor.
Ayrıca o dönem MİT Müsteşar Yardımcısı olan Hakan Fidan'ın bu dörüşmeler esnasında, Barış Grubu üyelerinin silah bırakıp Türkiye'ye dönmesini, "sembolik manada da olsa bütün tabuları yıkan" bir faktör olarak nitelendirdiği iddia edilmişti. (IK/HK)