Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı, hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla Türkiye'ye gelen Demokratik Çözüm ve Barış Grubu üyesi yedi kişinin 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme, dün (1 Temmuz) görülen duruşmanın sonunda sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi; yüzleştirme talebini de reddederek yargılamayı 23 Eylül'e bıraktı.
Fırat Haber Ajansı'na (ANF) göre sanıklar, PKK örgüt üyesi olmak", "örgüt propagandası yapmak" ve "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddialarıyla yargılanıyorlar.
Savcı pişmanlık görmedi, ceza istedi
Duruşmaya, Mahmur'dan gelen Nurettin Turgut ile Kandil'den gelen Mustafa Ayhan ve Hüseyin İpek Hazır ile avukatları hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan Melekşah Soydan, Kamil Ökten, Hacı Surgun ve İsmail Ayas ise duruşmada yoktu.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Gülten Kışanak, kapatılan Demokrasi Partisi'nin (DTP) siyasi yasaklı Eşbaşkanı Ahmet Türk, BDP'li milletvekilleri Sırrı Sakık, Pervin Buldan, Ayla Akat Ata ile Türkiye Barış Meclisi üyeleri de duruşmayı izlediler.
Savcı sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, tutuklu sanıklar Mustafa Ayhan, Nurettin Turgut ve Hüseyin İpek için örgütün çağrısı üzerine bölgeden ayrılarak Türkiye giriş yaptıkları, kendi istekleriyle ayrılmadıkları, pişman olmadıkları için Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanamayacakları yönünde görüş bildirdi. Cezalandırma isteyen savcı bu kez sanıklardan pişman olup olmadıklarını sormadı.
Turgut: Yedi çocuğum ve eşimle Mahmur'da yaşıyoruz
Savcının "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve "Örgüt propagandası yapmak"tan cezalandırma istediği Turgut savunmasında, 1991'de devletin baskılarından dolayı Mahmur'a gitmek zorunda kaldığını ve şu an yedi çocuğu ve eşinin de hala Mahmur'da olduğunu belirterek, suçlamaları reddetti; beraatini ve tahliyesini talep etti.
Sanıklardan Ayhan ve İpek ise dosyayı inceledikten sonra bir dahaki duruşmada savunma yapacaklarını söyledi.
Beştaş: Gerçek olan şeyler 'sözde' değildir
Savunma yapan sanık avukatlarından Mesut Beştaş, "Bir hukuk devleti olma iddiasındaysak yasama ve yargı da hukuksal normlara bağlı olmak durumundadır. Aksi halde hukuk devletinden bahsedilemez" dedi.
Beştaş, savcının iddianamesinde barış grupların "Sözde barış grubu" olarak gösterilmesine de tepki göstererek, "Sözde ifadesi, gerçekliği örtmede yeterli olmayacak. Gerçek olan hiçbir şey sözde olamaz" dedi. (EÖ)