Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Lisesi gözaltında kaybedilen Murat Yıldız, Hasan Ocak ve Hayrettin Eren'in akıbetini sormak için 440. defa biraraya geldi.
Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak sözü alırken dile getirdikleri şu ifadelerdi:
"18 yıldır, katledilen insanların bulunması için burada oturuyoruz. Yarın Barış Günü ve bizim umudumuz da barış; ancak yeni acılardan, katliamlardan vazgeçilmesi lazım.
"Yine emperyalist ülkeler Ortadoğu'ya saldırı hazırlığı yapıyor. Tüm devletlerin savaş politikalarından vazgeçmelerini ve bölgeyi terk etmelerini istiyoruz"
Eren: Barış Cumartesi Anneleri'nden başlar
12 Eylül 1980 darbesinin kayıplarından Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren, "1 Eylül Barış Günü kulağa çok hoş geliyor, barış söylemleri samimi değil" diyor öfkeli ses tonuyla ve devam ediyor:
"Barış yarın da allanıp pullanacak. Onların deyimiyle sevsinler sizin barışınızı diyorum. Mısır'da meydanlarda ölen genç kız Esma için ağlayan başbakana sesleniyorum. Kendi meydanlarında ölenlere de ağla.
"Ey Başbakan ağlamak istiyorsan keşke bize daha önce kulak verseydin. Biz de seni ağlatacak, insani duyguların varsa eğer, çok yaşanmışlık var. Kapı hikayesi o kadar çok ki; kendini Abdullah'ın, Ethem'in, Ali İsmail'in anne ve babasının yerine koy, kesinlikle ağlarsın. Berfo Ana, 32 yıl boyunca oğluna hasret yaşadı. Bir gün geleceğini düşünüp hiç kapısını kapatmadı. En son bir kemiğine razı oldu. Bunu sen de biliyorsun. Çünkü ona söz vermiştin. Elmas ana, 33 yıldır oğluna hasret yaşıyor. Kapı her çaldığında ondan bir haber geldiğini düşünüyor. Sen onu da iyi biliyorsun. Çünkü, ona da söz verdin. Hanım Tosun ve çocukları yıllardır o kapıyı bekliyor, belki bir haber gelir. Hanım Tosun'a da söz vermiştin. Hanife ana 18 yıldır oğlu Murat'ına hasret, akıbetini öğrenmek için çalmadığı kapı kalmadı. İşte bizde kapı hikayesi çok.
"Senin ülkende bu olaylardan o kadar çok var ki, kazmayı vurduğun yerde kimliksiz insan iskeleti, toplu mezarlar çıkacak kadar çok. Onları işine geldiği zaman görüp, umutları ile oynayıp, sonra da görmezden gelip, yok sayıyorsun. Senin barış söyleminin ne kadar samimi olduğu tartışılır. Eğer barıştan söz edilecekse bu ülkenin aynası olan Galatasaray Meydanı'ndan, Cumartesi Anneleri'nden başlanmalıdır. Aksi taktirde barış, timsah gözyaşları dökenlerin ülke gündemini meşgul eden paketlerinden öteye geçemez."
Fontaine: Barış yüzleşmek demek
Bir yıldır Fransa'nın Nantes şehrinde her cumartesi oturma eylemi in anıldığını eylemde basın metnini Fransa Cumartesi Anneleri Derneği Başkanı Sevim Fontaine okudu. Basın metninde de şu talepler yer aldı:
"Bizim için barış, sadece silahların susması demek değil. Bizim için barış, hakikatlerin açığa çıkarılması adaletin sağlanması demek.
"Bizim için barış, bu topraklardaki tüm insanlık suçları yüzleşmek demek. Bizim için barış, mezarsız ölümlerimize sunulacak bir armağan demek.
"Çatışmacı ortamının kalıcı bir barışa dönmesinin çoğulcu, özgürlükçü ve eşitlikçi bir siyasal anlayışla mümkün olacağına inanıyoruz."
Birleşmiş Milletler'in, 30 Ağustos'u Uluslararası Kayıplar Günü olarak ilan ettiğini hatırlatan Fontaine, hükümetin uluslararası hukuktan doğan sorumluluğunu yerine getirmesini ve gerçeği öğrenme hakkının güvence altına alınmasını istedi. (RYÇ/EA)