Karikatürist Kemal Gökhan Gürses’in “Barış Barış Beş Karış” isimli sergisi 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Çanakkale Belediyesi Sanatçı ve Yazar Evi’nde açılacak.
15 Eylül’e kadar açık kalacak serginin barış temalı karikatürleri politik alanı hayatın içine yaymaya çalışırken, baskı dönemlerinde insancıl taleplerin yöneticiler tarafından bir tehlike olarak algılanmasındaki mizaha odaklanıyor.
Gürses sergiyi öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı, insan hakları savunucusu, barış aktivisti ve avukat Tahir Elçi’nin anısına ithaf etti.
Serginin açılış kokteyli 1 Eylül 2018’de saat 17.30’da Çanakkale Belediyesi Sanatçı ve Yazar Evi’nde gerçekleşecek.
Barış Barış Beş Karış'ın hikayesi
Kemal Gökhan Gürses, Barış Barış Beş Karış’ın hikayesini şöyle anlatıyor;
“Zor, sıkıntılı günlerdi. Yanılmıyorsam 1982’ye yeni girmiştik. 12 Eylül Darbesi üstümüze kâbus gibi çökmüştü.
"Amatör tiyatro yapıyorduk. 18 yaşındaydım. Can Yücel, bizim için absurd tiyatronun kurucularından Alfred Jarry’nin Ubu Roi (Kral Übü) oyununu çeviriyor. Can abi haliyle oyunu 'Übü Ağa' olarak 'Türkçe söyledi'.
"Oyun 'Opera’dan Pera’ya inmez, aryalardan kanarya beğenmezdim' diye başlıyordu. Sonradan ya tembelliğine denk geldi ya da bizim bu oyunu kıvıramayacağımızı düşündü, 'Siz benim Lorca çevirilerimden birini oynayın' dedi. Lorca’nın 'Kız Kurusu Gül Hanım' oyununu yine Can Yücel çevirisiyle oynadık.
"İşte bu sebeple sık sık gidip geliyoruz Can abinin Dragos’taki evine.
"Genç olanlarımız bilmeyebilir; büyük bir dava açılmıştı o tarihte. 'Barış Derneği' adıyla kurulmuş ve ülkede hak ihlallerini dert edinmiş, tek yaptığı barışı savunmak olan bu derneğin kurucusu, yöneticisi, imzacısı, kim varsa uzun yıllar yargılandı.
"Ülke yönetimlerinde 'Barış' hep en büyük tehlike gibi görülmüştür. Sadece dikta dönemlerinde değil, neredeyse bütün Cumhuriyet tarihinde 'Barış Alerjisi' olan hükümetler yönetti bizi. Yeni değil yani.
"Dava bir hışım sürüyor. Yargılananlar ülkenin önemli aydınları. Darbe yönetimi 'gık'ımızı çıkarmamıza izin vermiyor. Ama bir grup barış yanlısı aydın sözünü söylüyor: 'Barış İstiyoruz kardeşim biz! Barış! Suçsa bu, tamam, suçluyuz…'
"Televizyon haberleri veriyor. TRT var zaten bir tek. Can abinin evinde alt kattaki büyük masanın etrafında toplanmışız. Haberlerde 'Barış Derneği' davasından bahsediliyor. Büyük bir terör örgütünden bahseder gibi…
"Sinirlendi birden Can abi… Başladı ellerini koca koca karış yaparak masayı ölçmeye: 'Hah! Barış barış beş karış! Barış barış beş karış' diye diye sonunda kalktı ayağa… Durmadan aynı tekerleme… 'Hah! Barış barış beş karış! Barış barış beş karış!'
"Bu sergiye bir isim düşünürken geldi aklıma. Bir karış yol gidebilmiş miyiz 'Barış' kavgasında, biraz da bunu konuşalım diye çizdim bu sergideki karikatürleri…
"Son olarak; elinde 'Barış İstiyoruz' pankartıyla Diyarbakır’da, Dört Ayaklı Minare’nin altında vurulan ve faili meçhule giden barış elçisi Tahir Elçi’nin tüm yaşamı boyunca verdiği barış mücadelesine adıyorum bu sergiyi… Ve elbette Hrant’ın, 700 haftayı geride bırakmış Cumartesi Anneleri’nin, Barış Akademisyenleri’nin onurlu mücadelesine şapka çıkartarak…
"Karga Kafası’nın da dediği gibi, 'O Barış Bu Ülkeye Gelecek!' Er ya da geç."
Kemal Gökhan Gürses hakkında
Karikatürist. Mucizeler Dükkanı reklam ajansında grafik tasarımcılık ve yöneticilik yapıyor. Gezi direnişi etrafında gelişen ve kör bir fotoğrafçının hikayesini anlattığı "Ya Ameliyatlı Yerime Gelseydi" (2013) adlı kitabı bulunuyor. Cumhuriyet, Hürriyet, Radikal, Taraf gazetelerinde çizerlik yaptı. Gençlik ve Toplum, Doğan Kardeş, Deli dergilerinde görev aldı. 1978-1984 arası Gırgır, Fırt, Atmaca dergilerinde çizdi. (BK)