“Bana çıkan KYK yurdu okuluma 2,5 saat uzaklıktaydı. Her gün Avcılar’dan Beyazıt’a git gel yapıyordum. Sabah 8 derslerine yetişebilmek için gün doğmadan kalkıyordum. Yurtta ders çalışacak alan bulmak da çok zordu. KYK’de kalmadığınızda ise özel yurt fiyatları ya da ev kiraları büyük bir ekonomik yük haline geliyor. Nitelikli barınamıyoruz.”
Bu sözler İstanbul Üniversitesi Hukuk öğrencisi Aslı’ya ait. Aslı aynı sorunu yaşayan milyonlarca gençten bir tanesi.
2025 üniversite sınavı sonrası mikrofon uzatılan bir babanın “Şimdi yavrum kazandı bir şehir, nasıl okutayım? Kazanamasın diyorum.” sözleri, yükseköğretimde barınma krizinin son bulmadığının habercisiydi.
AKP, “Her ile bir üniversite” politikasıyla üniversite sayısını 74’ten 208’e çıkarttı. 2002’de 1,8 milyon olan öğrenci sayısı da 7 milyona yükseldi.
Fakat yurt sayısı ve kapasitesi, üniversite öğrencisi sayısına paralel artırılamadı. Bugün KYK yurtlarının kapasitesi yaklaşık 1 milyon.
"Yaşıtlarımın eğitimlerini bıraktıklarına şahit oluyorum"
Boğaziçi Üniversitesi Felsefe öğrencisi Selin başvurusuna rağmen KYK yurtlarına yerleşemeyen kişilerden:
“KYK’ye başvurdum ama yurt çıkmadı. Özel yurtların fiyatları çok yüksekti, ev kiraları da aynı seviyedeydi. Mecburen üç arkadaş eve çıktık. Giderleri paylaşmamıza rağmen bütçemizin en büyük kısmı kiraya gidiyor. Yaşıtlarımın barınma hakkının karşılanmaması yüzünden eğitimlerini yarıda bıraktıklarına şahit oluyorum.”
Bugün üniversite öğrencilerinin (lisans) güncel burs ya da kredi ücreti 3 bin TL. Açıklanan son verilere göre de KYK yurt fiyatları 750 TL ile 1250 TL arasında değişiyor.
Gayrimenkul veri platformu Endeksa'nın güncel analizlerine göre de İstanbul'da ortalama kira bedeli 27 bin TL civarında. Selin, hükümetten ‘öğrenci dostu barınma’ talep ediyor.
"KYK'de koşullar hiç iyi değil"
KYK yurtlarına yerleşebilenler ise kalabalık odalar, hijyen sorunları ve yetersiz yemeklerle karşılaşıyor. Ege Üniversitesi’nde tıp okuyan Burak gibi:
“KYK yurdu bana çıktı ama koşullar hiç iyi değil. Yemekler çoğu zaman doyurucu değil, hijyen de büyük sorun. Ortak alanlar düzenli temizlenmediği için banyolar ve mutfaklar kısa sürede kullanılamaz hale geliyor. Yemeklerden dolayı zehirlenen arkadaşlarımız oldu.”
Burak, barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçları karşılamanın gençler için artık bir lüks olduğunu söylüyor. Bu krizin de derinleştirerek eğitim hakkını tehdit ettiğini belirtiyor.
(HA)








