Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil eden Hadise dünkü yarı finalde 16 Mayıs'ta yapılacak final biletini aldı. "Düm Tek Tek" isimli şarkısıyla yarışan Hadise'nin kıyafeti ve dansı Türkiye'de yarışmaya ilgi duyanların en çok merak ettikleri konular arasındaydı.
Hadise sahneye, imaj danışmanı Mahmut Karadağ'ın seçtiği kırmızı renkli "Geleceğin Göbek Dansı" isimli kıyafetle çıktı. Hadise Moskova'da izleyicilerden büyük alkış aldı almasına ama sanatçının kıyafetini ve performansını bianet'e değerlendiren -kendi ifadesiyle "yamak"- modacı Barbaros Şansal'a sorarsanız "Sahnede Sibel Can gibi oynayan ve giydiğine kıyafet denmeyecek bir şarkıcı vardı."
Yarışma çevresinde kabartılan milliyetçi havayı da komik bulan Şansal'a göre Türkiye bu yarışmaya girmemeli:
"Türkiye Avrupalı bir ülke değil ki. Burası Başbakanının kadınlara üç çocuk doğurun dediği bir ülke. Ne işi var bu platformda?"
'Yamak'tan Eurovision'a da, Hadise'ye de, şarkıya da "zero point"
Yarışma tarihinin en başarılı isminin 1998'da "Diva" adlı şarkısıyla birinci olan İsrailli transseksüel şarkıcı Dana International olduğunu söyleyen Şansal, Eurovision'u milli davaya dönüştürenlere şöyle diyor:
"Hadise'nin giydiği kumaşın muhteviyatına bakıp bir daha düşünsünler. O kumaş 'Made in Turkey' değil. Komik olmayın."
Şansal'ın değerlendirmeleri şöyle:
Eurovision: Ben bu mereti şarkı yarışması sanıyordum. Fransa adına Patricia Kaas'ın katıldığı bir yarışmada üzgünüm ama Hadise'nin lafı bile edilmemeli. Ben sektörün en tepesindeki isimlerden biriyim. Eurovision dediğimde insanlar suratıma bakıyor Avrupa'da, o ne diye.
Hadise: Ben ne menajerliğiyle, ne elbisesiyle ne de koreografisiyle ilgiliyim. Tanımam, etmem bu insanı. Benim müşterim de değil. Sıradan bir pop şarkıcısı işte. Leyla Gencer de değil ki bu kadar bahsedilsin.
Düm Tek Tek: Şarkı değil. çatal bıçak sesine kıç kıvıran bir millete tekerleme niyetine verildi işte. Herkes de hemen ezberledi, sahiplendi. Şarkı ne basit, tren gibi; Düm Tek Düm diye gidiyor.
TRT: Ben ne bu kanalı izliyorum ne de bu kanalın yaptığı başka bir şeyi. Dolayısıyla ilgilenmiyorum. Ben Al Jazeera, BBC Prime izliyorum. Çünkü TRT de dahil, Türkiye'deki kanallarda yalnızca eş aranıyor, yemek pişiriliyor, örgü örülüyor. Bunları yapabilenler yarıştırılıyor.
"Hadise'yi bana değil, Kültür Bakanı'na sorun"
Türkiye'nin batılılık ve doğuluk arasında sıkışmasına dair yorumlarını sorduğumuz Şansal şöyle konuşuyor:
"Bu çaba anası elma, babası armut bir durum çıkartıyor ortaya. Sağolsun iktidarımız milli histerimizi de Belçika'dan ithal ediyor, yolcusu olmamasına rağmen Eskişehir-İstanbul arasında uçak seferleri koyuyor."
Şansal, "Ben bu konuda uzman değilim" diyor ve konuyla ilgili görüş almamız için Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'a yönlendiriyor: "Bülent Ersoy'u ve Zeki Müren'i eleştiren 'çok kültürlü bakan' Günay yarın Hadise'ye de ödül verir. Bu konuyu da en iyi o bilir."(BÇ)