Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili İdris Baluken TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, darbe girişiminin siyasi ayağıyla ilgili tek bir soruşturma sürecinin yürütülmediğini söyledi.
Baluken “Özellikle 15 Temmuz’dan itibaren adım adım işlevsizleştirilen, iradesi hiçe sayılan ve âdeta bir vesayet altına alınmış Meclis pratiğiyle karşı karşıyayız” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin dört siyasi partinin ortak iradesiyle boşa çıkarıldığını vurgulayan Baluken, “Darbeyi boşa çıkarmış bir Meclise, maalesef, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP Grubu güvenmedi” yorumunda bulundu.
“Komisyon engellendi”
Baluken darbe komisyonunun çalışmasının engellendiğini belirtti.
“15 Temmuz darbe girişiminin hemen sonrasında Mecliste bir darbe komisyonu kuruldu ve dört siyasi partinin ortak iradesiyle, bu komisyonun bir an önce çalışması gerektiği ifade edildi. Maalesef, iktidar partisi önce üye vermeyerek sonra meclisin tatile girdiği döneme denk gelecek şekilde o darbe komisyonunun çalışmasını engelledi.
“Düşünün, ülkenin gündeminde 15 Temmuz darbesi var, Mecliste bir komisyon kurulmuş ama bu komisyon tek bir çalışmaya imza atmamış, o tarihten bugüne kadar darbenin siyasi ayağıyla ilgili tek bir süreç yürütülmemiş.
“Hayatının bir döneminde cemaat okullarında okuyan, evlerinde kalan, hatta Bank Asya'da çay içenlere bile yönelik her türlü uygulama yapılıyor. Cemaatle hiç alakası olmayan Kürt, Alevi, sol, sosyalist muhalif kesimlere yönelik tam bir tasfiye operasyonu, âdeta toplumsal yaşamı soykırım anlayışıyla devreye geçiliyor. Buna karşın darbenin siyasi ayağıyla ilgili tek bir çalışma yok, tek bir soruşturma süreci yok.
“Bank Asya'da çay içenin işine son ver, tutukla, cezaevine gönder ama ByLock sistemine sahip bakanla ilgili ya da milletvekilleriyle ilgili tek bir süreç yürütme. Bu nasıl bir samimiyetsizlik?”
TIKLAYIN - DBP BELEDİYELERE KAYYUM ATAMASINI NEDEN AYM'YE TAŞIYOR?
Kayyum eleştirisi
Baluken Meclis tatile girmeden hemen önce dört siyasi partinin ortak iradesiyle kayyumla ilgili düzenlemenin torba yasadan çıkarıldığını, ancak kanun hükmünde kararnameyle (KHK) tekrar getirildiğini hatırlattı.
"Bizim irademize, bizim vermiş olduğumuz sözlere saygısızlık var burada, demediniz. Bu nasıl bir anlayıştır? “Bu meclisin dört siyasi partisinin iradesi bir kişinin karar verdiği bir KHK'yla boşa çıkarılacaksa o zaman burada neyi tartışacağız?
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, yazıyor, bu pratik ona mı uyuyor? Bence bu yazıyı değiştirelim artık, egemenlik kayıtsız şartsız tek kişidedir.
“Belediyelerde de değiştirelim. Yüzde 80 oy almış belediye başkanının yerine memur atayarak görevden alacaksanız ‘Egemenlik kayıtsız şartsız kayyumdadır’ yazın.” (YY)
Kayyum için AYM'ye başvuruldu |
11 Eylül 2016 tarihinde iki il, 24 ilçe, iki belde belediyesine kayyum atandı. Kayyum atanan belediyelerin biri MHP, üçü AKP, 24'ü ise DBP'nin yönetimindeydi. İçişleri Bakanlığı’nın sitesinden yapılan açıklamada, 24 belediyeye "PKK-KCK" ve dört belediyeye ise "FETÖ'ye destek verdiği için kayyum atandığı" ifade edildi. 21 Eylül 2016'da İdil Belediyesi Belediye Eş Başkanı Mehmet Muhdi Aslan, "Örgüt üyeliği" iddiasıyla evine yapılan baskın sonucu gözaltına alındı. İdil Belediyesi'ne kayyum atandı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Hukuk Komisyonu, belediyelere atanan kayyumlara ilişkin Diyarbakır Adliyesi’nde belediye eş başkanları adına Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. |