Subaşı, Şartlı Salıverme Yasası'ndan faydalanarak, 26 Aralık 2000 tarihinde cezasını çekmekte olduğu Nizip Cezaevi'nden çıkmıştı.
Hayatında yeni bir dönem başladığını ifade eden Metin Subaşı öncelikle askere gideceğini, yaşamına bir yön vermek istediğini belirtti. İstemeden bir hata yaptığını ve bedelini çok ağır ödediğini söyleyen Subaşı, "Geçmişi unutarak yeni bir hayata başlamak istiyorum. Bunun için önce askere gitmem gerekiyor. Artık topluma yararlı bir insan olmak için çaba göstereceğim"dedi.
Baba Servet Subaşı ise, aile olarak adliye koridorları ve cezaevleri kapılarında çok yıprandıklarını söyleyerek, "Hepimiz geçmişi unutmak istiyoruz. Metin'in önünde askerlik ve iş sorunu var. Askerlik görevini tamamladıktan sonra, hayatını kazanabileceği bir iş bulması, şimdilik tek hedefimiz" dedi.
Baklava olayı
Gaziantep'te baklavacı dükkânının kapısını kırarak baklava fıstık çalan; A.K., A.A., L.H. ve Metin Subaşı, çete oluşturarak hırsızlık yapmak suçundan yargılanmış, 18 yaşından küçük olan A.A., A.K ve L.H., altışar yıllık cezalarını ıslahevlerinden çektikten sonra serbest kalmış, olay tarihinde reşit olan Metin Subaşı ise 9 yıl hapse mahkum edilmişti.
Susurluk kazasıyla birlikte ortaya çıkan çetelere dokunulamayan bir dönemde, fakir oldukları için baklava çalıp yiyen çocukların yıllarca hapis yatmaları Türkiye gündemine girmişti.
Baklava çalan çocukların mahkum olmalarını sağlayan, ifadelerini alan, dönemin Hırsızlık Büro Amiri Ali Gedik ve beraberindeki memurlar da "otomobil hırsızlarıyla" işbirliği yaptığı gerekçesiyle yargılanmıştı.