Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, dün (31 Ağustos) Urfa'da düzenlenen 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine katıldı.
Burada konuşan Bakırhan, çözüm süreciyle ilgili "Emek, bedel ve inançlı bir tutum olmasaydı bugün barışı konuşamazdık. Yeni bir dünya kuruluyor. Bunu göremeyenler kaybeder. Yeni dönemin en güvenli limanı barıştır. Toplar, tüfekler, tel örgüler güvenliği sağlamaz. Barış; emektir, mücadeledir" mesajını verdi.

"Musluğu bir aç bir kapatla bu süreç yürümez"
PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelerin önünün açılması için çağrı yapan Bakırhan, şöyle devam etti:
"Musluğu bir aç bir kapatla bu süreç yürümez. Sayın Öcalan Türkiye’nin tamamına birleştirici, bütünleştirici bir sözleşme öneriyor. Sayın Öcalan'ın paradigması ayrıştırıcı değil, aksine bütünleştirici yeni bir hayat modeli teklif ediyor. Dolayısıyla bu yeni hayat modeli 86 milyonun, eşit yurttaşlar olarak bu coğrafyada, bu ülkede insanca yaşamasını istiyor. Yine komisyon bir an önce Sayın Öcalan'ı ziyaret etmeli ve dinlemelidir. Komisyon barış gelsin diyen milyonlarca insanın iradesini temsil ediyor. Komisyonda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulunan neredeyse bütün partiler var. Bu toplum barış istiyorsa komisyon barışa uygun adımlar atma, tartışma ve düzenlemeleri yapmak durumundadır.

İmralı Heyeti Öcalan ile görüşmeye dair açıklama yaptı
"Öcalan halkla fiziken buluşmalı"
Değerli halkımız, biz dünyayı yeniden keşfetmiyoruz. Başarısı kanıtlanmış çatışma ve çözüm örnekleri var. İrlanda'da, Kolombiya'da, Güney Afrika'da nasıl ki barışı silahı elinde bulunduranlarla görüşerek yaptılarsa bugün de barışı Sayın Öcalan'la yapmak durumundadırlar. Bizler 12 metrekarelik hücrede tecrit devam ederse, Sayın Öcalan İmralı Cezaevi'ndeki bu koşullarda bulunursa bu süreci yürütenlerin samimi olmadığına inanırız. Sayın Öcalan'ı bu saatten sonra 12 metrekarelik bir hücreye hapsedemezsiniz. Sayın Öcalan ve düşünceleri o daracık İmralı Adası'na artık sığmaz. Sayın Öcalan'ın Urfa halkıyla fiziken, düşünsel olarak buluşmasının artık bir an önce inşa edilmesi gerektiğini belirtmek istiyorum."
'Demokratik Cumhuriyet' vurgusu
Öcalan'ın demokratik bir Cumhuriyet istediğini belirten Bakırhan, sürecin karşısında duranlara seslendi:
"Sayın Öcalan 100 yıl önce kurulan Cumhuriyetin demokrasi ile taçlanmasını istiyor. Bazıları bu sürece karşı çıkıyor. Karşı çıkanlar aslında Sayın Öcalan'a, bize değil, demokratik Cumhuriyete karşı çıkıyor. Aşınıza, ekmeğinize, geleceğinize, umudunuza karşı çıkıyor. Bu karşı çıkanları tanımak, bunları teşhir etmek, bunlar karşısında 7'den 70'e bugün burada olduğu gibi partimize, bu sürece sahip çıkmak gibi büyük bir sorumluluğumuz olduğunu belirtmek istiyorum."
"Sıkıntıyı çözen taraf olmalıyız"
Bakırhan, son olarak şu çağrıyı yaptı:
"Altın ateşte, insan sıkıntıda belli olur diyorlar. Sıkıntıyı çözen taraf olmalıyız. Değerli arkadaşlar, Sayın Öcalan'ın umut hakkı artık tanınmalı. Bu bir lütuf değil. Barış umuduna tanınmış bir haktır. Umut hakkı, barışçılık çözüm için olmazsa olmaz koşullardan birisidir. Bugünden sonra topraklarımızda ölümü, savaşı ve hukuksuzluğu değil, barışı, müzakereyi, hakça yaşamı konuşalım diyoruz. Bunun için mücadele etmeye sizleri davet ediyorum. Barış mücadele ile kazanılır. Biz durarak, izleyerek bu sürece katkı sunamayız. Bugün burada olduğu gibi sokaklarda, caddelerde partimizin yapmış olduğu etkinliklerde, haksızlıkta, hukuksuzlukta, 40 yıldır vermiş olduğumuz mücadeleden daha büyük bir barış mücadelesi ortaya koymalıyız ki bir an önce bu topraklara barış gelsin, demokrasi gelsin, özgürlük gelsin."
(AB)









