Adalet Bakanlığı, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tutulduğu İmralı Cezaevindeki ziyaretçi yasağı ile ilgili başvuruda Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) görüş bildirdi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki Öcalan, en son kardeşi Mehmet Öcalan ile 25 Mart 2021 tarihinde kısa bir telefon görüşmesi yaptı. Kesintili telefon görüşmesinden bu yana Öcalan ile aynı cezaevinde tutulan Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar’dan bilgi alınamıyor.
MA’dan Mehmet Aslan’ın haberine göre, Bakanlık AYM’ye gönderdiği görüşünde, mahpusların, aile, avukat, telefon, mektup alma ve gönderme haklarının mevzuata göre uygulandığını ileri sürdü.
Başvuru gerekçesi: Ziyaretçi yasağı
Cezaevi idaresi, Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulara dair 7 Mayıs 2021 tarihinde aldığı kararla ziyaretçi kabulünü engelledi.
Tutuklulardan Veysi Aktaş, Bursa 1. İnfaz Hakimliği’ne başvuruda bulundu, itirazı hakimlik tarafından 1 Haziran 2021’de reddedildi. Aktaş, daha sonra hakimliğin kararını Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşıdı. Mahkeme, 18 Haziran’da itirazı reddetti ve böylece karar kesinleşti.
Cezaevi idaresi, 18 Ağustos ve 23 Kasım 2021 tarihlerinde iki ayrı karar daha alarak, toplamda 6 ay ziyaretçi görüşünü engelledi. Bunun yanı sıra Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı da, Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla iletişimini kesmek için 12 Ekim 2021'de talepte bulundu. Talebi değerlendiren Bursa 4’. İnfaz Hakimliği, aynı gün savcının talebi yönünde karar vererek, Abdullah Öcalan’ın avukatları ile görüştürülmesini 6 ay boyunca engelleme kararı aldı ve karar 22 Ekim 2021’de kesinleşti.
Avukatlar, 22 Kasım 2021’de Abdullah Öcalan ve cezaevindeki diğer müvekkilleriyle görüşme başvurusu yaptı. Bursa 4. İnfaz Hakimliği, 6 aylık engelleme kararını ileri sürerek, başvuruyu reddetti. Ret kararı Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 1 Aralık 2021’de reddedildi.
Avukatlar, bunun üzerine 24 Aralık 2021’de ağırlaştırılmış tecrit ve engellemeler nedeniyle müvekkillerinin kötü muameleye maruz kaldığını belirterek, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.
AYM'nin avukatların bu yöndeki başvurularından 23’üne dair Adalet Bakanlığı’ndan görüş istedi.
“Aksaklık, elde olmayan sebeplerden”
Bakanlık avukat ve aile görüşlerinin engellenmesine dair yapılan başvuruyla ilgili 24 Mart tarihli görüşünde, mahkeme kararlarına işaret ederek, İmralı'daki tecritin "kötü muamele" olmadığını savundu.
Bakanlık, aile ve avukat görüşlerinin yaptırılmamasına dair, “Abdullah Öcalan ve onunla aynı ceza infaz kurumunda kalan diğer başvurucuların aileleri ve avukatları ile görüşmelerinde elde olmayan sebeplerden aksaklıkların yaşanmasının ve sıkı güvenlik tedbirlerinin alınmasının makul bir durum olduğu ve açıkça dayanaktan yoksun (...)" değerlendirmesi yaptı.
Avukatlarından itiraz
AYM, Bakanlığın görüş bildirmesinin ardından 3 Nisan'da Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından görüş istedi. 18 Nisan’a kadar 23 dosya hakkında görüş bildiren avukatlar, aile ve avukat görüşlerinin engellemesine dair Bakanlığın ileri sürdüğü argümanların gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi’nin Benali-Libya kararına işaret eden avukatlar, aile ve avukat görüşlerinin engellenmesiyle BM’nin işkence yasağının ihlal edildiğini ve durumun “incommunicado (mutlak iletişimsizlik)" olarak nitelendirildiğini hatırlattı.
Abdullah Öcalan ve diğer müvekkillerinin 25 Mart 2021 tarihinden itibaren “incommunicado (mutlak iletişimsizlik)” koşullarında tutulduğunu belirten avukatlar, Bakanlığın tersine başvurularının Anayasa’nın 17. maddesi (kötü muamele, işkence yasağı) kapsamında ele alınması gerektiğinin altını çizdi. (AS)