"Bu zamana kadar okulun ilk günü yoklama alınmazdı; Diyarbakır'daki okullarda ilk kez bu yıl yoklama yapılıyor."
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim- Sen) Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Karahan, anadilde eğitim hakkı için başlatılan bir haftalık okul boykotunun ilk gününde izlenimlerini bianet ile paylaştı.
Karahan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın okul boykotunun olduğu 20 - 24 Ekim tarihleri arasında okula gelmeyen öğrencilerin isimlerini bildirilmesi yönünde yayınladığı genelgeyi eleştirdi:
"Bundan önceki yıllar, okulun ilk günü yoklamalar yapılmazdı. Bu yıl yapılıyor. Bakanlığın genelgesi okullara gönderilmiş. İdarenin 'okula gelenleri ve gelmeyenleri bildirin' şeklindeki yaklaşımı, boykotun tuttuğunu gösteriyor bize. İdareciler demek ki tedirgin oldu; isterseniz idare korktu deyin. İdare bu genelgeyi öğrencileri fişlemek için mi çıkardı bilemem. Ama fişleme devletin 80 yıllık geleneğinde var; ilk günden yoklamaların alınması düşündürücü."
Okullar boş görünüyor
Diyarbakır'da 430 bin öğrenci olduğunu söyleyen Karahan, boykota katılımla ilgili rakamların henüz verilemeyeceğini söyledi ve şöyle devam etti:
"Benim ve sendikaya üye öğretmenlerin görevli olduğu okullardan edindiğimiz izlenim, boykot kararına uyulduğu yönünde ama şimdiden rakam vermek doğru olmaz. İlk gün kitap dağıtımları yapılıyor. Öğrenciler sadece kitaplarını almaya mı geldiler, okula mı geldiler bilemiyoruz. Birçok okul yüzde 90 boş görünüyor ama boykot nedeniyle mi, okulun ilk günü olduğu için mi kesin konuşamayız."
Devlet anadil için düzenleme yapmalı
"Anadilin ne kadar önemli olduğunu, sadece siyasal değil, bilimsel olduğunu da yıllardır savunuyorum" diyen Karahan, devletin bu konudaki tutumunu eleştirdi:
"Bu sorunu çözmek yerine, örneğin bu gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün söylediği gibi 'çocuklar kullanılıyor' demek sorunu görmezden gelmektir. Bu çocukların bir dili yok mu, o dili kullanma hakları yok mu? Sorunu tanımlamakta sıkıntı yaşıyorlar ve en büyük sıkıntımız bu. Devlet anadilde eğitim ile ilgili uluslararası normlara göre düzenlemeler yaparsa, kimse bundan olumsuz etkilenmez. Ama temel işlevi sorunları çözmek olan devlet sorunu görmezden geliyor.
"Buradaki çocuklar Türkçe ile birinci sınıfa tanışıyor. Bu çocuğun Kürtçe yerine Türkçeyi çok iyi konuşması beklenemez. Bizim gibi yaşı 40'ı geçenler bile bunu yapamıyor. Devletin eşitlik ilkesinden harekete bu konuda düzenleme yapması, çift dilli eğitime geçmesi, üniversitelerde Kürtçe eğitim verecek öğretmenler yetiştirmesi gerekiyor. Evinizde Kürtçe konuşun, bizi ilgilendirmez damak doru bir yaklaşım değil."
Kürt Dili Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Hareketi'nin yaptığı çağrı üzerine (Tevgera Ziman û Perwerdehiya Kurdî - TZPKurdî) anadilde eğitim hakkı için başlatılan okul boykotu bir hafta sürecek. (SP)