Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, PKK lideri Abdullah Öcalan ve diğer başvuru sahipleri için Türkiye’nin 'umut hakkı'nı sağlayıp sağlamadığı meselesini gündemine aldı. Bugün görüşmelerini tamamlayan Bakanlar Komitesi, ara kararını yarın açıklayacak.
Komite 12 Haziran’da; Öcalan, Emin Gurban, Civan Boltan ve Hayati Kaytan’ın durumlarını değerlendirmek üzere 15-17 Eylül tarihlerini toplantı günü olarak belirlemişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ihlal kararlarının gündeme alındığı toplantılarda, davalı devletlerin eylem planları, devletlerden gelen raporlar, sözleşme tarafı hükümetlerin savunmaları, davalı taraftan gelen başvuruları, uluslararası/yerel STK'lerin çağrı ve talepleri değerlendirildi.

Avrupa Konseyi 'Öcalan' dosyasını görüşüyor: Gündem umut hakkı
AİHM, 2014 yılında tahliye imkanı olmaksızın bir kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) işkence ve kötü muamele yasağına aykırı bularak, Abdullah Öcalan'ın 'umut hakkı'nın ihlal edildiğine karar vermişti. Geçen 11 yıllık süre içinde "Gurban Grubu" başlığıyla dosya zaman zaman uluslararası hukukun gündemine geldi. Bakanlar Komitesi, en son Türkiye’ye Eylül 2025’e kadar mevzuatını AİHM'in 'umut hakkı' içtihadına uyumlu hale getirmesi için süre vermişti.
Komite, Türkiye'den müebbet hapis cezası dâhil tüm hükümlülerin serbest bırakılma ihtimaline açık olmaları ve cezalarının devamının gözden geçirilmesine dair gerçek bir mekanizma işletmesini istedi.
Komite'nin beklentileri
Komite, Türkiye’den şu konularda somut adımlar bekliyor:
- Ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılan hükümlüler için koşullu salıverme veya infazın yeniden gözden geçirilmesini sağlayacak güvence mekanizmalarının kurulması.
- Türkiye mevzuatındaki istisnaların kapsamı daraltılarak; umut hakkının uygulanabilir olması için ilgili hükümlerin değiştirilmesi.
- Komite’ye cezalara tabi tutulan kişi sayılarının bildirilmesi ve bu konuda şeffaflık.
- Komite’nin olumlu bir değerlendirme yapabilmesi için eylem planında öne sürülen reformların gerçekleştirilmesine dair somut ve ölçülebilir sonuçların ortaya konması.
Komisyon adım atacak mı?
Yeni çözüm süreci tartışmalarında da Öcalan'ın "umut hakkı" kapsamında serbest bırakılması da zaman zaman iç siyasetin gündemindeydi. Hatta süreci ilk başlatan aktörlerden MHP lideri Devlet Bahçeli'nin de bu konuda çıkışları olmuştu. Ancak o günden bu güne herhangi bir somut adım atılmadı. Son toplantılarda DEM Parti milletvekilleri, bu konuda atılabilecek ilk adım olarak komisyonun Öcalan ile görüşmesini öneriyor.
Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'deki hukuki süreci ve tarafların bilgilendirmelerini değerlendirerek, Avrupa Konseyi’nin denetim misyonu kapsamındaki reformların hayata geçirilmediği kanatine varırsa bazı yaptırımlar uygulama yoluna gidebileceği öngörülüyor.
Türkiye'nin eylem planı
Türkiye, bu çerçevede 27 Haziran'da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne yeni bir eylem planı sundu. Plan, Bakanlar Komitesi'nin son toplantılarında gündeme alındı.
Planda bu konuda somut ve net ifadeler yer almasa da; Türkiye'nin 2025–2029 dönemini kapsayan yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin 23 Ocak 2025’te açıklandığı, ayrıca yeni bir İnsan Hakları Eylem Planı hazırlıklarının başladığı ve bu sürecin devam ettiği bildirildi.
"Mekanizma mevcut, istisnalar var"
Eylem planında, 'mekanizma eksikliği' yönünden iddialar reddedildi. Türkiye hukukunda 'koşullu salıverme' mekanizmasının mevcut olduğu, ağırlaştırılmış müebbet cezalarının 30 yıl, müebbet cezalarının ise 24 yılsonunda gözden geçirilebildiği belirtildi.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 107. maddesi uyarınca, bir hükümlü, hapis cezası sırasındaki iyi hâline bağlı olarak, cezasının belirli bir süresini çektikten sonra koşullu salıverilebilir olduğu kaydedildi. Diğer hapis cezaları bakımından, 5275 sayılı Kanun'da 2020 yılında yapılan değişikliklerle, genel kural olarak, cezalarının yarısını çekmiş olan hükümlüler koşullu salıverilebileceği hatırlatıldı.
Türkiye, koşullu salıverme yasağının kapsamının "dar ve istisnai" olduğunu savundu. Sadece "ağır suçlarda" bu hakkın istisna olduğunu vurguladı. Bu suçlar arasında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, devletin birliğini bozma ve terör" gibi suçlar yer alıyor. Ayrıca, mahkemelerin iyi hal veya tahrik gibi nedenlerle ağırlaştırılmış müebbet cezalarını hafifletebileceği belirtildi.
Yetkililer son olarak, benzer bir mekanizmanın bazı üye devletlerde de mevcut olduğunu belirterek; "Özellikle ağır ve/veya örgütlü suçlarla mücadele kapsamında caydırıcılık sağlamak amacıyla bu tür önlemlerin alındığı görülmektedir" dedi.
Karar yarın açıklanacak
Türkiye, Bakanlar Komitesi’ni "alınan ve planlanan önlemler" konusunda bilgilendirmeye devam edeceğini açıkladı. Üç günlük toplantıların sonunda Komite, yarın bir ara karar açıklayacak. Türkiye'nin 'yargı reformu' sürecini göz önünde bulunduran Komite'nin tavsiyelerini yineleyip bu konuda bazı yaptırımlar açıklaması ve bunlara uyulması için Türkiye'ye yeni bir süre vermesi bekleniyor. Komite'nin ara kararının yeni çözüm sürecinde Meclis'te kurulan komisyonda gündeme gelecek yasal düzenlemeleri hızlandırma noktasında etkili olup olmayacağı ise tartışma konusu.
(AB)










