Yeşiller İklim Değişikliği ve Küresel Ekoloji Koordinatörü Ümit Şahin, Akdağ'ın kanser artışında "sigara ve alkol"u etken olarak göstermesiyle ilgili "Sigara evet ama alkolün yerine daha belirleyici etkenler söylenebilirdi. Rapor bilimsel olmadığı gibi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin söylemini bilimsel zemine oturtma çabasının ürünü" dedi.
Hekimler de Akdağ'a tepkili. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Gençay Gürsoy "Türkiye'nin gönül rahatlığı ile Çernobil'den etkilenmediğini söylemek için insanın gönlünün biraz fazla rahat olması gerekiyor" dedi.
Kanserin artış nedeni sigara ve alkolmüş
Sağlık Bakanı Akdağ'ın "Karadeniz Bölgesi Kanser ve Kanser Risk Faktörleri Araştırması Sonuç Toplantısı"nda yaptığı açıklamalar çevrecilerden tepki alıyor.
Bakan Akdağ, Çarşamba (16 Ağustos) Swiss Otel'de yapılan toplantıda Çernobil'de yaşanan nükleer patlamanın Karadeniz'de ve Türkiye'de kanser artışında rol oynamadığını açıklamış, sigara ve alkol tüketiminin etkili olduğunu söylemişti.
Toplantıya Bakan Akdağ'ın yanısıra, Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Murat Tuncer, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Bölümü'nden Nazmi Bilir, Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji Genetik Bölümü'nden Yard. Doç. Dr. Cengiz Yakıcıer, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), Çekmece Nükleer Araştırma Eğitim Merkezi'nden Deniz Dalcı ve Ulusal Kanser Dayanışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Güllü katıldı.
Şahin: 'Sigara kansere neden olur' bilgisi radyasyonun neden olmayacağı anlamına gelmez
Yeşiller İklim Değişikliği ve Küresel Ekoloji Koordinatörü Şahin "Karadeniz Bölgesi Kanser ve Kanser Risk Faktörleri Araştırması"nı bilimsel olmadığı gerekçesiyle eleştirdi.
Şahin "Her şeyden öne yaptıklarını söyledikleri bu araştırma göründüğü kadarıyla kanserin Çernobil kazasından kaynaklanıp kaynaklanmadığını gösterebilecek bir araştırma değil. Kesitsel bir araştırma" dedi.
"Ayrıca kanserin en önemli nedeninin sigara olduğunu söylemek malumu ilan etmektir" diyen Şahin ancak bu bilginin de radyasyonun kansere neden olmadığını gösteren bir bilgi olmadığını ve Akdağ'ın kıyaslamasını yaptığı iki durum arasında somut bir ilişki olamayacağını söyledi.
"Araştırmada alkol yerine hava kirliliği deselerdi bilimsel kokardı"
Araştırmadan hareketle Akdağ, kansere neden olan bir diğer etkeni alkol olarak açıklamıştı. Şahin bu açıklamayı "garip" diyerek değerlendiriyor. Şahin'e göre eğer gerçekten bilimsel bir araştırma yapılmış olsaydı alkol yerine daha belirleyici etkenler söylenebilirdi.
"Sigara bu ülkede akciğer kanserinin önemli nedenlerinden biri ama alkolün, kimyasal, asbest, kalıcı organik kirleticiler (KOK), hava kirliliği gibi etkenlerin yanında kansere beden olma oranı çok düşük."
Şahin "alkol" söyleminin spekülatif olduğunu ve AKP'nin söylemini yansıttığını, eğer alkol yerine örneğin hava kirliliği denseydi belki araştırmanın daha "bilimsel kokacağını" söyledi.
Yeşiller sözcüsü Şahin araştırmanın açıklandığı basın toplantısına dikkat çekti. "Akdağ'ın yanında o masada TAEK temsilcileri de vardı. TAEK'in içinde bulunduğu bir araştırmaya zaten kuşkuyla yaklaşmak gerekir" dedi.
TAEK kendini aklamaya çalışıyor
Şahin TAEK'in bu araştırmada iki işlevi olduğunu söylüyor.
* 86'dan günümüze kanserin Karadeniz'de artış göstermesi TAEK'i paniğe sevk etti. Çünkü Çernobobil'den kaynaklı radyasyonlu çay ve fındıkla ilgili tek sorumlu ihmalkârlığıyla TAEK'tir. TAEK kendini aklamaya çalışıyor.
.
* Nükleer santral kazalarından kaynaklanan bütün yıkım ve hastalıkları yok göstererek nükleeri aklamaya çalışıyor.
Atıcı: Araştırma tarafsız değil, siyasi bir tavrın göstergesi
Araştırma henüz yayınlanmadığı için detaylı bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığını söyleyen Atıcı "Buna rağmen Bakan Akdağ'ın basın toplantısında yaptığı açıklamalar bizlere araştırmanın bilimsel olmayışı hakkında ip uçları veriyor" dedi.
Atıcı da Şahin gibi sigaranın yarattığı kanser oranının kabul edilebilir olduğunu ancak genellenebilir olmadığını, hatta Çernobil'le bağlantısı olmadığını gösteren verilerin olmadığını söyledi.
Atıcı "Bugüne kadar yıllardır varolan kanser gerçeğinin üstünü kapayarak, kanser taraması bile yapılmamışken son iki yılda yapıp ortaya çıkarmalarının başka bir amacı var" dedi.
"Asıl amaç kuracakları nükleer santrallere meşrulaştırmak" diyen Atıcı bu zemini hazırlamak için araştırmanın siyasi bir tavır olduğunu söyledi.
"Bu siyasi tavrın zamanlamasına bakarsak AKP'nin nükleer santrallerle ilgili bir planları olduğunu görüyoruz. Aslında bu açıklamaları hem AKP'nin hem de Sağlık Bakanlığının inandırıcılığını azalttır."
"Önce Çernobil'in felaket olduğunu kabul etsinler"
Atıcı böyle bir araştırmanın iyi niyetli değerlendirilmesi için bilim insanlarından oluşan bir komisyonun halka raporu sunması gerektiğini ifade etti.
Atıcı, daha önce Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın da aynı hataya düştüğünü ve siyasi bir Çernobil raporu hazırladıklarını ancak Çernobil'in etkilerini yok gösteren bu raporun Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yalanlandığını aktardı.
"Çernobil her şeyden önce kazadır. Önce bunu kabul etmeliler. Daha sonrasında ise ancak insanların açık yürekliliğine samimiyetine inanabiliriz. Çernobil bir felakettir. Avrupa'da bile süt ürünlerinde Çernobil'e dair güvenlik önlemleri alınırken Türkiye'de durumun böyle olması üzücü."(EZÖ)
Hekimler de Akdağ'la aynı görüşte değil
TTB Başkanı Prof. Gürsoy, Türkiye'de sağlık istatistiklerinin çok yeterli olmadığını herkes gibi Sağlık Bakanı'nın da çok iyi bildiğini belirterek, "Çernobil'den etkilenen öteki ülkelerde bu hastalığın arttığı yolundaki yayınlar ortadayken, Türkiye'nin gönül rahatlığı ile Çernobil'den etkilenmediğini söylemek için insanın gönlünün biraz fazla rahat olması gerekiyor" dedi.
Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Önder Okay ise, "Türkiye'deki kanser vakalarının artışının nedeni Çernobil değildir" açıklamasının tesadüf olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Bu açıklamaları, kurulması planlanan nükleer santral için bir lobi faaliyeti olarak görüyorum. Kamuoyundaki tepkileri bertaraf etmeye yönelik değerlendirmelerdir."