Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ve Yükseköğretim Kurulu’nun yetkilerini de kapsayan yasa tasarısı Meclis komisyonunda görüşüldü. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin alt komisyona gönderilmesini istediği tasarı benzer mahiyetteki 3 teklif ile birleştirilerek alt komisyona gönderildi.
Sağlık Bakanlığı’nca 11 Haziran’da hazırlanan ve hükümetin komisyonlara gönderdiği “Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Meclis Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda görüşüldü.
Lisansüstü öğretim esasların düzenlenmesinin Üniversitelerarası Kurul’dan alınıp YÖK’e verildiği tasarıda vakıf üniversitelerinin denetiminde de YÖK’ün yetkisi esas alınıyor.
Tasarı Sağlık Bakanlığı’na bağlı ve başkanı Sağlık Bakanı olan Türkiye Sağlık Enstitüsü Başkanlığı (TÜSEB) ile Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü tahsis edilerek Sağlık Bakanının mütevelli heyeti başkanı olduğu Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi adıyla İstanbul’da bir üniversite kurulmasını da içeriyor.
Sağlık Bakanı sundu
Tasarıyı komisyona sunan Sağlık Bakanı Müezzinoğlu tasarının, Türkiye'nin sağlık dinamiklerine farklı bir vizyonu kazandıracağını, ancak sağlık hizmetleri açısından geç kalınan bir tasarı olduğunu söyledi.
Adalet ve Kalkınma Partisi Kars Milletvekili Yunus Kılıç, “TÜSEB'in, bilimsel altyapı oluşturulmasına, ileri ve uzun boyutlu çalışma yapılmasına zemin hazırlayacak bir başkanlık olacağını ve bütün bunların gelişmiş bir ülke olmanın göstergesi olduğunu” söyledi.
Kılıç tasarıyla, öğretim üyeliğinden kendi istekleri ile ayrılarak milletvekili olanların, dönem sonunda üniversiteye dönmek istemeleri halinde, başka üniversitelerde de görev yapabilmelerine olanak sağlayan düzenleme yaptıklarını belirtti.
"Mevcut durumda, kadro şartı aranmaksızın kendi üniversitesine dönebiliyor. Yapılacak değişiklikle, diğer üniversitelere kadro şartları uygunsa gidebilme imkanı getiriliyor."
CHP’den itiraz
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, düzenlemenin "kanser enstitüsü üzerinden gitmenin vatandaşın ilgisi çekeceği" görüşünden yola çıkılarak ele alındığını belirterek, Sağlık Bakanına, "Konuyu kanser üzerenden tartışmaya açmanız ilkesel olarak doğru değil" dedi.
Atıcı, kurulması öngörülen Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı için "özerklik" vurgusu yapıldığını, ancak yönetim kurulunun oluşma biçiminin özerklikle alakası olmadığını savurdu.
"Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı kurulduğunda zaten can çekişen enstitüler ve zor durumdaki üniversitelere göre, bir imzayla bir trilyon liraya kadar para verilerek araştırma yapabilecek" diyen Atıcı, bunu gören üniversitelerin araştırma yapmaktan vazgeçeceğini söyledi.
"Sağlık Bakanlığı üniversitelere savaş açtı demiyorum ama toplayacağınız akademik insanlar, üniversitede değil bu enstitüde görev yapacak. Bu yapı, uzun vadede enstitüleri yok edecek"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi
Atıcı Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile ilgili ise şöyle konuştu:
"Bu üniversite, hastane kurumayacak ama tüm araştırma hastaneleri emrinde olacak. Korkunç bir rekabet ortamı yaratacak. Sağlık Bakanlığı üzerine vazife olmadan tıp fakültesi öğrencisi de yetiştirecek. Bu, Adalet Bakanı'nın hukuk fakültesi kurmasıyla aynı anlama geliyor."
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, farklı bir devlet üniversitesi kurulmasının planlandığını, ayrıca Danıştay'ın iptal ettiği bazı hükümlerin yasaya konulduğunu belirterek, tasarının Milli Eğitim Komisyonu'na da görüşülmesi gerektiğini söyledi.
CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal da getirilen düzenlemenin önemine işaret ederek, sadece sağlıkta değil, yüksek öğrenimde de bir dönem noktası oluşturacağını savundu. Sağlık Bakanlığı'nın görevlerini bir kenara bırakıp başka konularla uğraşacağı izlenimini edindiğini ifade eden Haberal, devletin sağlıkta ve bilimdeki yerini öğrenmek isteğini dile getirdi. Haberal, devletin görevinin diğer kurumlarla, üniversitelerle rekabet etmek olmadığını söyledi.
Müezzinoğlu, siyasetin risk almak olduğunu ifade ederek, "Türkiye, ciddi adımlar atacaksa risk de alacaktır. TÜBİTAK'da varolan yetkiler, Sağlık TÜBİTAK'ı şeklinde buraya da geliyor. Olmayan bir şey yeni bir yasal düzenlemeyle getiriyor değiliz. Bilimsel Ar-Ge'de varolan yetkilerin burada olmasında da mahsur olmaz" dedi. (BK)