Fotoğraf: SES Şişli Şubesi
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde pandemi sürecinde yaşanan sorunlara ilişkin eylem yaptı.
“Yönetemiyorsunuz, hastalanıyoruz, ölüyor, tükeniyoruz” yazılı pankartın açıldığı eylemde basın açıklamasını SES Şişli Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Burak Gürhan okudu.
Gürhan, sağlık çalışanlarının pandemi süresi boyunca sorunlarının çığ gibi büyüdüğünü ve çözüm üretecek muhatap bulamadıklarını söyledi.
"Önlemler alınmıyor"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı verilere atıfta bulunan Gürhan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün Hamidiye Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde işyeri sorularını dile getirmek için toplandık. Türkiye’nin çoğu hastanesi gibi salgın burada da etkili bir şekilde yönetilemiyor.
"Çalışanlar ve onların temsilcileri salgınla ilgili alınan karar süreçlerine dahil edilmiyor. Pandeminin başından beri 6331 sayılı İş(çi) Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve mevzuatı kapsamında alınması gereken önlemler alınmıyor. Hastane pandemi kurulunun salgın yönetimi adı altında aldığı önlemler çalışma hakkı ile ilgili yasal ve meşru haklarımızla çatışıyor.
"180 sağlık çalışanı öldü"
“Sayın Bakan, dün akşam (25 Kasım) itibari ile turkuaz tablonun gizli sayfalarına da yavaş yavaş girdi. Pandeminin başından beri sağlık emek ve meslek örgütlerinin salgınla daha etkili mücadele edilmesi, sağlık sisteminin ve sağlık emekçilerinin pandemi yükünün altında kalmasını engellemek için ileri sürdüğü talepleri duymama ısrarı; Covid-19’un toplumda ve toplumun bir parçası olan sağlık emekçileri arasında yayılmasına ve 180 sağlık emekçisinin ölümüyle sonuçlanan bir tabloya erişilmesine neden oldu.
“Sağlık çalışanları salgının başından beri ‘yaşamak ve yaşatmak istiyoruz’ diye çığlık atıp seslerini tüm dünyaya duyurmuşken ne işyerlerimiz de yöneticilerimize ne de sağlık bakanlığı yöneticilerine sesimizi duyuramadık.
"Taleplerimizi duymazdan gelmek daha fazla sağlık emekçisinin ve daha fazla insanımızın Covid-19 nedeniyle ölmesine yol açtı. Bilimin, sosyal hukuk devletinin gereklerini gerine getirerek salgının hızını kesmek için acilen harekete geçilmezse sağlık sistemi bu yükün altında kalacak."
Gürhan, son olarak sağlık çalışanlarının taleplerini sıraladı: *Yöneticiler kurumları yasal mevzuatlara göre yönetirken tüm kurum ve kuruluşların tüzel kişiliğine saygı duymalıdır. Bu nedenle Şişli Hamidiye Etfal hastanesi Başhekimi Hacı Mustafa Özdemir şube yöneticilerimizden özür dilemelidir. *Covid-19 laboratuvarı iş yükü son 1 ayda ciddi anlamda artmıştır. Numune sayısı 500, 1400 derken daha sonra 2000'lere kadar ulaştı. Fakat laboratuvar teknisyenlerinin sayısı artırılmadı. İş yükünün hafifletilmesine dair yazılı çözüm önerilerimiz bir an önce uygulanmalıdır. *Nitelikli ve kişiye uygun koruyucu ekipmanın yeterli sayıda sağlanmadığı, kısıtlı sayıda verilen ekipmanla çalışma sonucunda enfekte olan sağlık emekçilerinin sayısında artış oldu. Nitelikli ve kişiye uygun ekipman sağlanmalı. *Sarıyer Hamidiye Etfal Hastanesi Çocuk acil servisinden hasta sayısının azaldığı bahanesiyle zaten yetersiz olan çalışan sayısı daha da azaltıldı. Bu duruma son verilmesini istiyoruz. Çalışan sayısı en azından eski haline getirilmelidir. *Sarıyer Hamidiye Etfal Hastanesi'nde verilen yemek öğünleri besleyici, doyurucu değil. Öğünlerin yetersizliği iş yükü arttıkça vücut direnci azalan sağlık emekçileri için ciddi bir risktir. Acil düzenleme yapılmalıdır. *Acilden Covid-19 alanı diye adlandırılan yerde hastaların bekleme sürelerinin çok fazla olması nedeniyle hem çalışanların viral yükü hem de hastaların viral yükü artıyor. Bekleme sürelerinin azaltılması ya da hasta yığılmasının engellenmesi için çalışan önerileri dikkate alınmalıdır. *Şişli Hamidiye Etfal Hastanesi Acil kliniğinde son bir ay içinde 15 sağlık emekçisinin Covid-19 pozitif olduğunu, hastanede yatıp tedavi altında olan arkadaşlarımızın olduğunu bu sayının artmasında hastane yöneticisi olarak siz Hacı Mustafa Özdemir'in birincil sorumlu olduğunuzu hatırlatmak istedik. *Biz sağlık emekçileri yoksulluk sınırının altında açlık sınırına yakın bir ücretle bir ay geçinmek zorundayız. Pandemi ile birlikte hayatın iyice pahalılaştığı şehrimizde artık insanca yaşayabileceğimiz bir temel ücret istiyoruz. *Ayrıca seçim vaadi olarak sunulan 3600 ek gösterge ile ilgili hala bir çalışma olmamış olması biz sağlık emekçilerini gelecekleri ile ilgili umutsuzluğa sürüklüyor." |
(RT)