Adalet Bakanlığı ve Avrupa Konseyi'nin 2011'den beri yürüttüğü "Türkiye'de İfade ve Medya Özgürlüğü Projesi" kapsamında "Türkiye'de İfade ve Medya Özgürlüğü" Konferansı Ankara'da gerçekleştirildi.
Konferansta Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Ali Alkan ve Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu bir araya geldi.
Jagland'in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki (AİHM) Türkiye'nin 450 ifade özgürlüğü davasına dikkat çektiği konferansta Bakan Ergin hapis gazetecilerle ilgili "Gazeteci değil, terörist" dedi. Ergin, Gazetecileri Koruma Komitesi'nin (CPJ) hapis gazetecilere ilişkin raporunu "güvenirliği tartışmalı" dedi.
Kılıç, Türkiye'deki 176.247 ifade özgürlüğü davasının yüzde 98'inin hakaret davası olduğunu, bunda yargı kadar siyasetçilerin öfkeli dilinin de etkili olduğunu söyledi.
Alkan demokratikleşmenin ve otoriterliğin ilk ifade özgürlüğüne kendini gösterdiğini ifade etti. Karakullukçu ise yargı mensuplarının AİHM ilkerine uyması gerektiğini hatırlattı.
Ergin: CPJ raporu güvenilir değil
* Doğrudan şiddete bulaşmış kişileri bile gazetecilik kimliğiyle savunma refleksini, suç işlemekte imtiyazlı bir sınıf arayışı olarak görüyorum.
* Ülkemiz ilişkilendirilmeye çalışılanların bazılarının, silahlı terör örgütü üyeliği, adam kaçırma, ruhsatsız silah ve tehlikeli madde bulundurma, bombalama ve adam öldürme gibi ağır cürümler sebebiyle hürriyetleri kısıtlanmış kişiler olması bu değerlendirmelerin güvenilirliklerini tartışmalı kılmaktadır.
Jagland: TMK değiştirilmeli
* Basının aykırı fikirleri de yayma hakkı vardır. AİHM içtihatlarına göre, ifade özgürlüğü fikirlerinize aykırı düşebilir, hatta şoke edebilir. İfade özgürlüğü bu koşullar altında bile oluşmalıdır. Bunlar, ülkenizi zaafa uğratmaz, hatta demokrasiyi güçlendirir.
* İstenen şey, Terörle Mücadele Kanunu ve ceza yasasının ilgili maddelerinin tümüyle değiştirilmesidir
Kılıç: Tek suçlu yargı değil
* Türkiye'de 2012 yılı sonunda, ifade özgürlüğüne ilişkin 172.723 hakaret, 2539 terör propagandası, 406 suç ve suçluyu övme konusunda toplam 176.247 dava devam ediyor.
* Nefret söyleminden siyasi rant elde edenler kısa vadede kazanmış görülse de, uzun dönemde toplumu ayrıştırmanın gelecek kuşaklara bırakılan kirli bir miras olduğunu anlayacaklardır. Hangi kutsal değer adına yapılırsa yapılsın hakaret, kin, nefret ve şiddete çağrı söylemlerini ifade özgürlüğünün koruması altında kabul etmek asla mümkün değildir.
Alkan: Sorumlular toleranslı olmalı
* Şiddete teşvik, ırkçılığa çağrı ve nefret içeren ifadelere geçit vermemeli, öte yandan kamu gücünü temsil edenler de toleransı elden bırakmamalıdır.
* Demokratikleşme ve otoriterleşme ilk önce ifade özgürlüğünde kendini gösterir. İfade özgürlüğü aleyhte, çarpıcı, rahatsız eden düşünceler için de uygulanması gerekir.
Karakullukçu: Yargı, AİHM ilkelerine uymalı
* Yargı, AİHM tarafından belirlenen, meşruluk, yasallık, demokratik toplum düzeninde gereklilik ve bunun bir alt unsuru olan orantılılık ilkelerinin sınırlarında tüm ifade, teşebbüs, din ve vicdan hürriyetini genişleten bir yaklaşıma sahip olmalı.
* İfade özgürlüğü, toplumsal barışın tesisi ve devamı açısından hayati önemdedir. (EA)