Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) gelecek yıl ilk reaktörün, 2028'e kadar da diğer reaktörlerin devreye alınmasını hedeflediklerini bildirdi.
Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, Bayraktar dün (8 Eylül) Mersin'de inşası süren Akkuyu NGS'de incelemelerde bulundu.Yürütülen çalışmaları yerinde takip eden Bayraktar, yetkililerden bilgi aldı.
Şantiyede 30 binin üzerinde çalışan olduğunu belirten Bayraktar, "Santral tümüyle devreye alındığında hedefimiz, 2028 yılında 4 reaktörün de tamamıyla devreye girmesi ve bu anlamda Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu sadece bu santralden karşılayacak hale gelmemiz. İnşallah önümüzdeki yıl ilk reaktörden başlayarak diğer reaktörleri de devreye almış olacağız,” dedi.
Enerji Bakanı Bayraktar: Akkuyu NGS, bir Türk şirketidir
“70 yıllık rüya”
Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Santralin inşası, Türkiye'nin 70 yıllık rüyasının gerçekleşmesi anlamına geliyor. Çünkü Türkiye'de 1950'li yıllardan başlayarak yani dünyadaki nükleer sektörün gelişimiyle eş zamanlı olarak başladığımız bu yolda, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde en önemli adımı 2010 yılında Akkuyu Nükleer Santrali için Rusya Federasyonu'yla yaptığımız hükümetler arası anlaşma kapsamında gerçekleştirdik."
“Elbette ki çok zorluklarla mücadele ediyoruz. Daha farklı zorluklarla da karşılaşabiliriz. Ama yılmadan, usanmadan nükleer enerjide 2050 için 20 bin megavatlık bir hedefe yürüyoruz. O sürecin sonunda da Türkiye, arz güvenliğini temiz kaynaklardan karbonsuz temin etmiş bir şekilde önüne bakmaya devam edecek.”
Akkuyu NGS hakkında
Akkuyu NGS, Mersin'in Gülnar ilçesinde inşa edilen Türkiye’nin ilk nükleer santrali. Rusya devletine ait Rosatom şirketi tarafından yapılıyor; ancak Türkiye devlet yetkilileri, projeyi “Türkiye'nin bağımsız enerji kaynağı elde etme” çabalarının bir parçası olarak değerlendiriyor.
Santral, hem teknik hem de çevresel açılardan birçok potansiyel tehlike ve risk barındırıyor.
Akkuyu NGS, Akdeniz kıyısında yer aldığı için soğutma işlemi sırasında deniz suyunu kullanacak. Bu süreçte, deniz suyunun ısınması, bölgedeki deniz canlılarına zarar verebilir ve ekosistemi olumsuz etkileyebilir. Isınan su, denize geri bırakıldığında deniz yaşamını tahrip edebilir ve ekosistemi bozabilir. Bu, Akdeniz'e kıyısı olan tüm ülkelerin santralin risklerinden etkilenmesi demek.
Uzmanlara göre, nükleer enerji santrallerinin potansiyel riskleri göz önüne alındığında, Akkuyu NGS’nin çevresel, güvenlik ve sağlık açısından ciddi sorunlar yaratabileceği gerçeği göz ardı edilemez. Gerekli tüm güvenlik önlemleri alınsa bile, nükleer enerjiye dayalı bir altyapının uzun vadede ciddi riskler taşıdığı kabul ediliyor.
Ayrıca, Akkuyu NGS’nin Rusya tarafından inşa edilmesi ve işletilmesi, Türkiye’nin enerji alanında Rusya’ya bağımlılığını artıracağı için de önemli bir endişe kaynağı olarak görülüyor. (TY)