Türkiye'de eğitimde toplumsal cinsiyet ayrımcılığı yıllardır süren kampanyalara rağmen hâlâ çok yaygın.
Bu kampanyalardan biri, Milliyet gazetesinin "Baba Beni Okula Gönder" projesi kapsamında düzenlenen çalıştayda, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yetkilileri okul çağında olup da okula gitmeyen kız çocuğu sayısının 195 bin olduğunu söyledi.
İlköğretim Genel Müdürü İbrahim Er, okullaşma oranıyla ilgili verilen yeni güncellendiğini söyledi. MEB Strateji Başkanlığı'nın verilerine göre,
- İlköğretimde oğlanların okullaşma oranı 2007’de yüzde 99,21; kızlarınsa yüzde 93,37. Kız çocukları için bu oran 1998'de yüzde 82,4; 2002'deyse yüzde 94,5'ti.
- Ortaöğretime bakıldığında kızlarla oğlanlar arasındaki fark daha da açılıyor. Oğlanların liseye devamı yüzde 96 civarındayken bu oran kızlarda yüzde 77'ye düşüyor.
Doğan Gazetecilik İcra Kurulu üyesi Tijen Mergen, Milliyet'in kampanyası çerçevesinde 7 bin kız çocuğuna burs verildiğini söyledi.
Üç yıldır süren kampanya sırasında bugüne kadar 22'si açılan 25 yurt; yedi okul yapıldı. Mergen, yıl sonuna kadar burs sayısını 10 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Cinsiyetçi bakan
Er, en önemli sorunun yoksulluk olduğunu söylerken MEB de "Ana-Kız Okuldayız" adlı bir kampanya başlattı.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, kampanyanın açılış töreninde "Türkiye'de 5 milyon okuma-yazma bilmeyen insan olduğunu; bunların 4 milyonunun kadınlardan oluştuğunu" söyledi.
Okuma-yazma kurslarından oluşan kampanyanın ismini Emine Erdoğan koydu.
Çelik, törende yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“Bir millet eğer hanımlarını okutmuyorsa, her meselede fırsat eşitliği sağlamıyorsa, o ülkede olumsuz ayrımcılık varsa, o zaman o ülke aklının yarısını kullanmıyor demektir. Onlar bizim, annelerimiz, eşlerimiz, kızımız. Ama hanımlarımız önce bir bireydir, insandır. Büyük saygımız vardır, önlerindeki her türlü ayrımcılığı kaldırmak da görevimizdir."
Törene destek için çağrılan isimlerden biri de "Kurtlar Vadisi" dizisinin oyuncularından Necati Şaşmaz'dı.
Çelik, "Önemli bir sanatçımız daha burada, Kurtlar Vadisi’nin başrol oyuncusu. Fakat bugün buraya kimsenin kafasına sıkmak için gelmedi, cehaletin kafasına sıkmak için geldi" dedi.
Kampanyalar Çelik'e tosluyor
MEB, 2003'ten bu yana da, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'yla (UNICEF) birlikte "Haydi Kızla Okula" kampanyasını sürdürüyor.
Anayasada kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu ve devletin bu eşitliği hayata geçirmekle yükümlü olduğu yazıyor. "İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır."
Buna rağmen, devlet eğitimde kadın-erkek eşitliğini sağlamıyor. Üstüne üstlük, sivil toplum ve özel kuruluşlarla kampanyalar, projeler için işbirliği yapıyor; veriler yine de eşitliğin hayata geçmediğini gösteriyor.
Sorun, kadına kadın diyemeyen Bakan Çelik'in ayrımcı bakışında. Çelik, ayrımcı, cinsiyetçi sözlerinin üzerine militarist bir dilin ve dizinin övgüsünü yaparak tuz biber ekiyor.
Ölümü kutsayan bir bakanın başında olduğu "milli eğitim" sisteminin açıklarını kampanyalarla kapamak mümkün değil. Cinsiyetçi bir bakandan cinsiyet eşitsizliğini giderecek politika beklemek de hayal gibi görünüyor.(EÜ/EZÖ)