İçişleri Bakanı Beşir Atalay, altı DTP'li milletvekilinin mahkemeye gidip ifade vermeleri için polis zoruyla Meclis'ten alınmayacağını ima etti.
Radikal'in haberine göre, Meclis'te gazetecilerin "1994'teki olayların tekrar yaşanacağı kaygısı var..." sözünü "Yaşanmaz efendim..." diye yanıtladı.
1994'te, dönemin Demokrasi Partisi (DEP) milletvekilleri Orhan Doğan, Leyla Zana, Hatip Dicle ve Selim Sadak polis zoruyla TBMM'den alınmışlardı.
Mahkemeler, DTP'li milletvekilleri Ahmet Türk, Emine Ayna, Fatma Kurtulan, Selahattin Demirtaş, Sebahat Tuncel ve Aysel Tuğluk'un farklı konuşmaları nedeniyle açılan farklı davalarda ifade vermesini istiyor.
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'sa "Anayasa'nın 83. maddesi gayet açık. Milletvekilleri için dokunulmazlık esastır'" dedi.
Toptan: Bir iki gün içinde bir noktaya varılabilir
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin milletvekillerini ifade vermeye çağıran belgeleri zaman kazanmak için bekleten Meclis Başkanı Köksal Toptan da, dün (20 Mayıs) Ordu'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını, yasaları ve Anayasa'yı inceledikleri incelediklerini söyledi; "Meclis Kanunlar Müdürlüğümüz bu işin koordinatörlüğünü yapıyor. Bir çözüm bulmaya çalışıyoruz. Umuyorum bir iki gün içinde bu konuda bir noktaya varılabilir" dedi. Toptan daha önce, İçişleri Bakanı Atalay'la "herhangi bir emrivakiyle karşılaşmamak için" konuyu görüştüğünü açıklamıştı.
CHP'li Kart da karşı çıktı
Dün Meclis'te bir basın toplantısı düzenleyen CHP Milletvekili Atilla Kart da AKP'li milletvekilleriyle ilgili "zimmet" davalarının dosyalarının işleme konmazken DTP'li milletvekillerinin bu durumu yaşamasına karşı çıktı.
Kart, DTP'lilerin milletvekilliğinin düşürülmesi ihtimalini "Türkiye'nin 1991-1994 döneminde yaşadığı toplumsal ve siyasi travmayı daha ağır şekilde yaşaması" olarak değerlendirdikten sonra, "Türkiye, Güneydoğu ya da Kürt sorunu konusunda, böylesine belli bir olgunluk döneminin yakalandığı bir iklimde, böyle bir travmayı kaldıramaz'' diye konuştu.
"Travmayı önlemenin yolu dokunulmazlığı yeniden düzenlemek"
Kart'a göre, böyle bir olasılığı bertaraf etmenin tek yolu, dokunulmazlığı yeniden düzenleyerek Anayasa'nın 14, 76 ve 83. maddelerini değiştirmek.
DTP de bu 14. ve 83 maddelerin değişmesini istiyor.
Milletvekillerinin dokunulmazlığı var. Ancak, mahkemeler Anayasa'nın 14. ve 83. maddesinden yararlanmaya çalışıyor. Bu iki madde, birlikte, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler"de bulunulması halinde, dokunulmazlık işlemiyor.
Fakat, DTP'li Demirtaş, konuşmalarının bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini, bianet'e açıklamış, DTP de milletvekillerinin ifade vermeye gitmeyeceğini, zorla götürülürlerse de konuşmayacağını duyurmuştu. (TK)