Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) San Diego kentinde son iki yıldır birçok karanlık olay aydınlatıldı –kamu görevlilerinin yolsuzlukları, ucuza diye gösterilip pek de öyle olmayan konut projeleri, yanıltıcı suç istatistikleri...
Bütün bunlar soruşturmalara konu oldu; bazı görevliler açığa alındı. Fakat bu sorunları ortaya çıkaranlar kentin önde gelen televizyon, radyo kanalları ya da gazeteleri değildi. Bir avuç genç gazetecinin, plazalardan uzakta, eski bir askeri üsten bozma bir bürodan yönettiği ve kar amacı gütmeyen bir web sitesinin marifetiydi bu.
Amerika'da basın kuruluşları küçülür ve haber yayıncıları reyting ölçümlerinde boğulurken, yaptıkları haberlerle gazeteleri kendilerini takip etmeye zorlayan yeni bir web merkezli girişim birkaç şehirde birden ortaya çıktı.
İşte, geleneksel medyanın alanına giren ciddi bir gazetecilik pratiği sergileyen –ama çok daha ucuza- Voiceof SanDiego.org (San Diego'nun Sesi) örneği. 2005'te yola çıktığından beri New Haven, Seattle, Chicago'da da benzerleri ortaya çıktı ve arkası da geliyor.
Onların haberciliği ve derine inen araştırmacı gazetecilikleri çok zamandır dedikodu, taraflı yorumlar ve amatörlerce yürütülen yurttaş gazeteciliği parçalarının kapladığı İnternet ortamında öne çıkıyor.
Şimdilerde kurucuları bir eşiğe geldiklerini düşünüyor ve tek başlarına alamayacakları ulusal fonlar ve reklamlara talip olabilmek için bir birlik kurmayı planlıyor.
Point Loma Nazarene Üniversitesinde gazetecilik programının başında olan Dean Nelson "Voice çok iyi bir iş yapıyor ve belli alanlarda gündemi belirliyor. Onları derslerime çağırıyorum ve gazeteciliğin geleceği diye tanıtıyorum" diyor.
Bu konu medya endüstrinde de tartışılıyor. İnternet yayıncılığı aynı içeriği basılı hale getirmeye göre masrafları yarı yarıya düşürüyor ama İnternet reklam pastası henüz bir yazı işleri odasını besleyecek kadar büyük değil.
Bu yüzden VoiceofSanDiego ve benzerleri basını kopyalamak yerine kamu yayıncılığını örnek alıyor. Kar amacı gütmeyen kuruluşlar olarak vakıflar, bağışlar, izleyicilerin katkıları ve biraz da reklamla yaşıyorlar.
Fakat bazı uzmanlar haberciliğin temel olarak yardımlarla yürüyüp yürüyemeyeceğini ve paralı bağışçılara yaslanmanın akıllıca olup olmadığını sorguluyor.
Harvard Nieman Gazetecilik Vakfı'ndan Robert H. Giles, kar amacı gütmeyen online gazeteciliğin denenmeye değer olduğunu ama ciddi bir yazı işleri kadrosunu desteklemenin mümkün olduğunu göstermesi gerektiğini vurguluyor. "Bu sitelerin en iyi fonlananları bile hala gazetelerden çok daha az kaynağa sahip."
Bu sitelerin geleneksel medyayla ikircikli bir ilişkisi var. Medyanın çöküşüyle birlikte işsiz kalan deneyimli gazetecileri çekiyorlar. VoiceofSanDiego'nuun yöneticilerinden Andrew Donohue "Hiçbirimiz gazetelerin kötü durumda olmasını istemiyoruz" diyor. "Bu şehrin ana haber kaynağı olamayız sonuçta sadece 11 kişiyiz burada."
Şimdilik kısıtlı bir izleyici kitleleri var, ayda 18 bin özgün ziyaretçi siteye bakıyor. Kar amacı gütmeyen haber sitelerinin en büyüğü olan MinnPost'sa 200 bin ziyaretçiyi bulabiliyor ama bu rakam bile yerel gazete okuyucularının çok küçük bir kısmı.
Kaynaklar kısıtlı olsa da, VoiceofSanDiego'nun kurucularından Buzz Wolley kar amacı gütmeyen medya modelinin yaşama şansının yüksek olduğunu düşünüyor.
"Haber artık bir mal olduğu kadar kamu hizmeti haline de gelmiş durumda. Haber hakkını da eğitim ve sağlık gibi görmek lazım. Toplumun işleyişi için gerekli olanlardan biri de habercilik ve piyasa bu konuda başarılı olabilmiş değil."(EÜ)
* Richard Perez-Pena'nın New York Times'da çıkan makalesini Erhan Üstündağ kısaltarak Türkçeleştirdi.