* Fotoğraf: Johan Bävman, İsveç'in Babaları.
“Türkiye'de Babalar Sorumluluk Almıyor” başlığıyla duyurulan bir araştırma geçtiğimiz hafta haberlerde sıkça yer aldı.
Söz konusu araştırma, Bernard van Leer Vakfı’nın desteğiyle Boğaziçi Üniversitesi, Hümanist Büro ve Frekans Araştırma tarafından yürütülen Türkiye’de 0-8 Yaş Arası Çocuğa Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması.
Babaların aile içindeki rolleri ve sorumluluklarıyla ilgili verilerin yer aldığı araştırma sonuçları çocuğu olan erkeklerin çoğunun “yardımcı” rollerden uzaklaşamadıklarını gösteriyordu.
Alışveriş yapmak, çocukla ilgilenmek, çocukla parka gitmenin dışında çocuğun sorumluluğunu ve ev içi sorumlulukları paylaşan erkekler azınlıkta.
Biz de gerek eşlerinin gerek onları yakından tanıyanların referanslarıyla “yardımcı” olanlardans sorumlulukta başrolleri paylaşan babalarla konuştuk.
Çocukların sorumluluğunu nasıl paylaştıklarını, karşılaştıkları tepkileri anlattılar.
“Benim çocuğum ve bakacağım, bu kadar basit”
Babanın Düzenli Olarak Ev İşlerine Katkısı | % Araştırma sonucu | % bianet'e görüş verenler |
Yemek yapmak | 3,6 | 26 |
Temizlik yapmak | 3,3 | 44 |
Çamaşır yıkamak | 2,1 | 32 |
Evi toplamak | 3,9 | 38 |
Bulaşık yıkamak | 2,8 | 52 |
Ev için alıșveriş yapmak | 48,1 | 50 |
Çocuklarla ilgilenmek | 41,6 | 60 |
* Girişte bahsettiğimiz araştırmanın sorularını çocukları küçük yaştaki beş babaya ilettik.
Çocukları iki aylıktan sekiz yaşına uzanan Celal Mordeniz, Necmettin Alan, Yüce Yöney, Ege Kaya ve Metin Solmaz’ın yanı sıra 1988’de çocuk sahibi olan Vedat Erol’la konuştuk.
“Aman erkekler alt değiştiremez”, “Sen çekil bakayım kenara”, “Ya gel biz işimize bakalım kadınlar ilgilensin çocuklarla…” gibi cümleleri duymuşlardır belki. Ancak bunlara pabuç bırakmamış görünüyorlar.
Çocukların sorumluluğunu paylaşmada “ortak başrol” vurguları var.
“İkimiz de başroldeyiz. Kimse kimseye yardım etmiyor” diyor Metin Solmaz:
“Yavruladık ve sonuçlarıyla yaşıyoruz. Yani, eşimin emzirebilmek gibi kaçınılmaz üstünlükleri bir kenara çocuk bakımı çocuklarımıza bakışımız şeklinde oldu. Çocuk bakımı dünyanın en güzel tanımı değil. Hayatımıza misafirler geldi ve beraber yaşamamızın birtakım bakım çağrıştıran karşılıkları var. O kaka yapıyor biz temizliyoruz misal.
“Çocuk bakamayan’ erkekler zaten kendisine de bakamayan erkeklerdir. Onlara önce anneleri sonra eşleri bakmıştır. Kendi başlarına günlük ihtiyaçlarını görmekten aciz insanlardır onlar.”
Vedat Erol da “Erkekler çocuk bakamaz” cümlesinin “yalan” olduğunu söylerken bunun “kaçış cümlesi” haline geldiğini anlatıyor:
“Erkekler biraz tembeldir kurtulmaya çalışırlar. Ben hiç bakamam gibi bir duygu yaşamadım. Baştan beri yardımcı rolde değil esas rolde olmalıyım diye düşündüm. Çocuk yüzde 100 benim aynı zamanda yüzde 100 annesinin. Çok doğal bir şey; o benim çocuğum ve ben ona bakacağım. Bu kadar basit.
“Eşim yardımcı oluyor”
Klişeleşmiş “Annesine yardımcı oluyorum” cümlesi de kadınlar lehine değişebiliyor kimi zaman.
Celal Mordeniz iki yaşında bir çocuk babası, hamile ve tez yazan eşinin çocukla ilgili “Kendisine yardımcı olduğunu” anlatıyor.
“Çocuk sahibi olmak istediğimizde çocuğun altını değiştirmek ve uyutmak bende demiştim. İkinci çocuğumuz için de anlaşma geçerli.”
“Erkekler çocuk bakımını ziyadesiyle yapılabilir. Yapamamak tamamen erkeklerin bir şekilde işten kaçmak için uydurdukları, toplumsal cinsiyet ile ilgili bir şey.”
“Çocuk tuvaleti neden yok?”
Babanın Çocuk Bakımına Katkısı | % Araştırma sonucu | % bianet'e görüş verenler |
Çocuğun altını değiştirmek | 3,4 | 54 |
Çocuğu uyutmak | 9,7 | 72 |
Yemek yedirmek | 9,5 | 56 |
Yıkamak | 6,9 | 57 |
Çocukla oyun oynamak | 27,8 | 53 |
Beraber gezmek | 30 | 43 |
Çocukla kitap okumak | 8,3 | 56 |
Çocuğun kreş/okul sorunlarıyla ilgilenmek | 12,4 | 45 |
Ders çalıştırmak | 9,7 | 60 |
Erkekler çocuklarına bakmasına bakabiliyor ama sosyal hayat hala büyük çoğunlukta kadınların çocuklara baktığı varsayımına dayanıyor. Çocuk alt değiştirme alanları erkekler tuvaletlerine yeni yeni girebiliyor.
Ege Kaya, bu nedenle alışveriş merkezi gibi yerlere gittiklerinde 21 aylık çocuklarının bezini kadınlar tuvaletinde annesinin değiştirdiğini anlatıyor.
Çocuğu şimdi yedi yaşında olan Necmettin Alan benzer durumda kadınlar tuvaletine girdiği örneklerini veriyor:
“Cumartesi günü kış vakti kalabalık bir AVM’de erkekler tuvaleti ve bebek bakım bölümünde yer olmadığında kadınlar tuvaletine ‘Afedersiniz’ diyerek girip çocuğumun altını değiştirdim.”
Biraz daha büyüyünce kız çocukla baba, oğlan çocukla annenin hangi tuvaleti kullanacakları sorun olabiliyor. Yüce Yöney’in buna çözümü “Çocuk tuvaleti.”
“Şehirlerarası otobüs terminallerinde ya da farklı toplanma mekanlarında kucakta koştururken ‘çocuk tuvaleti’ neden yok bu memlekette, diye az bağırmadık. Kız çocuğuyla erkekler tuvaleti, babasıyla kadınlar tuvaleti sorun oluyor. Madem sorun, çocuk tuvaleti istiyoruz, o zaman.”
“Erkeksin, sana mı kaldı bu iş!”
Babanın Çocukla Geçirdiği Zaman | % Araştırma sonucu | bianet'e görüş verenler |
Birlikte parka gitmek | 12,7 | 55 |
Birlikte evde oynamak | 11,9 | 47 |
Birlikte yemek yemek | 3,8 | 60 |
Birlikte konuşmak/dertleşmek | 8,4 | 60 |
Birlikte kitap/masal okumak | 18,5 | 52 |
Tek sorun fiziksel değil, sosyal tepkiler de yanında geliyor.
Kadınların çocuklarla ilgilenmesinin görev görüldüğü toplumda erkeklerin çocuklarına bakmasının, özellikle –nedense- alt değiştirmelerinin yadırgandığı haller de var.
Yüce Yöney bu durumu “Bu konudaki en ciddi engel erkeklerin ‘hevesli’ olmamasıysa onun kadar tayin edici olan diğer engel de toplumun buna izin vermemesi: ‘Erkeksin, sana mı kaldı bu iş!” diye anlatıyor:
“Kızımla birlikteyken en sık duyduğum sözlerden biriydi bu. Çocukken kafamıza basılan ‘erkekler ağlamaz’ klişesi büyüyünce ‘erkekler bağlamaz’a dönüşüyormuş meğer. Haydi alt değiştirirken çevrelendiğimiz müstehzi gülümsemeleri bir an unutalım; çocuğumuzu tuvalete götürürken karşılaştığımız kızgın bakışlar var bir de...”
Çağrısı ise şöyle: "Çocuklar 'içlerinden geleni yapmadan' toplum elinden geleni yapmalı. O sihirli sözü duyduğumuzda çocuk kadar rahatımız olmalı: Babaaa bittiiii!"
Necmettin Alan da benzer bir deneyimi aktarıyor: “ İlk bir iki haftadan sonra çocukla ilgili işleri yapabildiğini görünce çok tepki görmedim. Ama zaman zaman çocuğu tuvalete götürmek, banyo yaptırmak sanki annenin göreviymiş gibi, baba yaptığında ‘Sen neden yapıyorsun?’, ‘Annesi götürsün tuvalete’ gibi şeylerle karşılaşıyoruz.”
"İki baba yanyana alt değiştirdiğimizi hatırlamıyorum" diye anlatıyor Vedat Erol çocuğunun bebekliğini. Çocukla ilgilendiğinde yadırgandığını farkettiğini söylüyor: “Çocuklu diğer çiftler çaktırmadan birbiriyle tartışırlardı. Kıyaslama yapıyor insanlar. Kadınlar ‘Bizimki bilmem neyi yapmıyor’ derlerdi. Orada da çok göze batmak istemezdim. Erkekler şaka yollu ‘Bize kötü örnek oluyorsun’ gibi şeyler söylerlerdi.”
“Adama bak çocuğuyla ne biçim ilgileniyor”
Metin Solmaz çocuklarıyla |
“Çocuğuyla ilgilenen erkek” figürünün imtiyazları da var. Metin Solmaz bu durumun “irrasyonel bir pozitif ayrımcılığa” vardığı örneğini veriyor:
“Erkek olup da iyi çocuk bakmak o kadar imtiyazlı bir durum ki… Aynı parka aynı çocuğu sırayla götürüyorduk eşimle. Ve neredeyse bütünüyle aynı şekilde davranıyorduk çocuğa: Bırak sürünsün, pislensin, kavga etsin, önemli bir şey olmadıkça karışma. Eşim böyle yapınca ayıplanıyordu: ‘Ne biçim anne şuna bak çocuğu pislik içinde’. Ben ise takdir görüyordum: ‘Adama bak çocuğuyla ne biçim ilgileniyor, aferin’. Bana irrasyonel bir pozitif ayrımcılık vardı yani.”
Celal Mordeniz de çocuğuyla ilgilenirken bilakis kadınlardan çok pozitif tepkiler aldığını anlatıyor.
“İşi enteresan hale getiren modern hayat”
Erkeklerin çocuklarına bakabilmesinin önünde en temel engel ebeveyn izninin olmayışı. Kadınların doğum izni 18 haftaya çıkarılırken, babalık izninin 10 gün olacağı “müjdeleniyor”. Ebeveyn izninin kadınlarla sınırlı olması, erkeklerin çocuklarına bakabildikleri halde “yardımcı” rolünden isteseler de ayrılamamalarına yol açıyor.
Bu dönemde çocuk bakımı ile birlikte ev işlerinin büyük çoğunluğu da kadınlara kalıyor. Erkekler de izin günlerinde çocuk bakımını ve işleri üstleniyor.
Ege Kaya, hafta içi çalıştığı için izin günleri ve haftasonları çocukla birebir ilgilenebildiğini anlattı.
Böylesi durumlarda çocuklarla ilgilenebilen başka insanlarla bir arada yaşamanın faydaları çok. Celal Mordeniz, kalabalık bir arkadaş grubuyla bir arada yaşadıklarını ve çocuk bakımını yeri geldiğinde onların da üstlendiğini anlatıyor.
Metin Solmaz çocuk bakmanın kilit noktası olarak kadın ya da erkek olmaktan ziyade modern hayatla başa çıkabilmeyi gösteriyor:
“Çocuk bakmakta bir kere zeka yahut yaratıcılığa ihtiyaç yok. Çocuklar milyonlarca yıldır doğuyorlar. Öyle enteresan bir bilgi yok onlara bakmakta. İşi enteresan hale getiren modern hayat. Modern hayatla kendisi için başa çıkabilen bir erkek yahut kadın çocuğu için de yapabilir bunu. Çünkü modern hayat başaran ve koşan insana göre dizayn edilmiş. Çocuk ise koşmaya gelemez. Çocuk insana sabırlı olmayı ve akılcı davranmayı dayatır.
“Bebek bizatihi, yani kendiliğinden, yapısal olarak, kaçınılmaz ve tartışılmaz olarak iktidar sahibidir. Tahakküm olmadan iktidarın bulunduğu belki tek durum bebek sahibi olmaktır. Bebekle tartışamazsınız. Onun iktidarına boyun eğeceksiniz. O sizi anlamaz. Onu anlayacaksınız. Bu kadar." (BK)