Türkiye'de farklı inançlardan azınlıkların sosyal medya kullanımını ve sosyal medyanın toplumla entegrasyonda rolünü inceleyen proje kapsamında yapılan anket kamuoyuna açıklandı.
Ankete göre azınlıkların yüzde 15 'i hakaret, yüzde 14'ü aşağılama, yüzde 8'i küfür, yüzde 6'sı tehdit aldığını söylüyor. Sadece yüzde 21'i özgürce paylaşım yaptığını belirtiyor.
Sosyal Medya ve Azınlıklar, Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı'nın yürütmekte olduğu Sivil Toplum Diyaloğu programı altında bir AB projesi. Proje kapsamındaki anket KONDA tarafından hazırlandı.
Vingas kilise saldırısını kınadı
Galata Rum İlkokulu'nda yapılan toplantıda konuşan Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Laki Vingas, dün gece Kadıköy Rum Kilisesi’nin kapısının yakılmasını kınayarak “Ciddi anlamda sıkıntı yaşamış bu toplumların bunlarla baş etmesi kolay olmuyor” dedi.
Vingas, kapalı bir topluluk olan azınlıkların sosyal medya kullanımının hem geniş toplumla entegrasyonunu sağladığını hem de kendi cemaatine bir dinamizm getirdiğini belirtti.
Projenin yürütücülerinden Rita Önder de saldırı daha haber olmadan kilise önünde toplanan vatandaşların sosyal medyadan bunu duyurduğunu hatırlatarak sosyal medyanın önemine değindi.
746 kişiyle yapıldı
KONDA sosyal medya ve azınlıklar anketini Türkiye'de yaklaşık nüfusları 100 bin olan Ermeni, Yahudi, Rum, Süryani, Keldani, Levanten, Bulgarları kapsayan 746 kişiyle yaptı.
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, "azınlıkların üçte biri yazdıkları yüzünden sosyal medyada baskı ve tehdide uğruyorsa devletin hukuki anlamda yapması gerekenler var demektir" diyor.
Ağırdır'ın paylaştığı sonuçlar ve yorumları şöyle:
Tanımadıkları ile arkadaş değil
* Yüzde 85’i facebook, yüzde 49’u twitter, yüzde 49’u youtube, yüzde 57İ’si instagram kullanıyor.
* Yüzde 86’sı gerçek ismini, yüzde 12’si hem gerçek hem takma isim, yüzde 2’si takma isim kullanıyor.
* Birçok azınlık grubu tanımadıkları ile arkadaş değil.
Yüzde 41'i paylaşımlarından tedirgin
* Yüzde 41’i paylaşımlarından tedirgin oluyor, yüzde 23’ü yorum ve paylaşım yapmayıp sadece izliyor. Yüzde 21’i özgürce paylaşım yapıyor. Yüzde 15 paylaşım yapmaktan çekiniyor ve gerçek düşüncesini paylaşamıyor.
* Türkiye’de kimlik araştırmalarında hakim kimlik dışındakilerden Kürtler kendilerine en önemli engeli yasal engel olarak ifade eder. Azınlıklar ise yasalardan önce toplumsal baskı der. İşte bu bulgular gündelik hayatta toplumsal baskının olduğunu hissettiriyor.
Yüzde 44'ü hakaret, küfür, tehdit alıyor
* Ankete katılanların yüzde 65’i sosyal medyada hak ihlali yok diyor, yüzde 16 ‘sı hakaret, yüzde 14’ü aşağılama, yüzde 8’i küfür, yüzde 6’sı tehdit aldığını söylüyor.
* Bunlar çok ciddi rakamlar. Toplumun herhangi bir kesimi yazdıkları yüzünden sosyal medyada baskı ve tehdide uğruyorsa devletin hukuki anlamda yapması gerekenler var demektir.
Azınlıklar "beni koruyun" diyor
* "Sosyal medyada hakkınızı biliyor musunuz" sorusunu yüzde 61’i bilmiyorum diye yanıtlamış. Ancak "hak ihlali, ayrımcılığa karşı yaptırıma ihtiyaç var mı" sorusuna yüzde 80’i "var" diye yanıtlamış. Yani sanal medyada bile hakarete uğrayan azınlıklar aslında "koruyun beni" diyor.
Temas önemli
* Sosyal medyada yüzde 39’u kendi cemaatiye, yüzde 36’sı diğer cemaatle, yüzde 60’ı toplumun geneli ile ilişki içinde. Bir arada yaşamın geliştirilmesi için temas edebilmek gerekiyor. Bunun için de siyaset, medya, eğitim ve hukuk sistemi demokratikleşmeli.
* Ankete katılanların yüzde 46’sı kültür, yüzde 41’i aile, yüzde 36’sı din, yüzde 19’u meslek, yüzde 18’i etnik köken üzerinden kendini tanımlıyor. Türklerde önce din sonra Türklük gelir. (NV)