Yayımladıkları Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu Raporu'ndan Prof. Dr. Baskın Oran ile birlikte "kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasından aklanamayan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "Kararın Strasbourg’dan döneceği kesin. Ama temennim, Ankara’dan dönmesi" dedi.
Düşünce özgürlüğü açısından tek umudun beraat kararı veren Asliye Ceza Hakimi Avni Mis ve Yargıtay kararında karşı oy kullanan Hamdi Yaver Aktan gibi yargıçların olduğunu açıklayan Kaboğlu, "herhalde zihniyetlerin değişmesi, uzun zaman alacak" diye bildirdi.
TİHV: Anayasa yetmez, insan hakları içselleşmeli
Yayımlandığı dönem rapora imza koyduklarını bildiren Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) başkanı Yavuz Önen de, "sivil" anayasa taslağında işlene konulara raporda yer verdikleri için iki öğretim üyesinin beş yıl hapisle yargılanmalarına tepki gösterdi.
Önen, "Bu örrnek, insan haklarının sadece anayasanın güvencesinde bulunmasının yeterli olmadığını, ülkenin tüm kurumlarınca da içselleştirilmesi ve uygulanması gerektiğini gösteriyor" dedi.
Kaboğlu: Tehlike kavramını gerekçelendiren tek kelime yok
Yazılı bir açıklama yapan Kaboğlu, Yargıtay 8. Ceza Dairesi kararında kullanılan “tehlike” kavramının "bir sözcükle dahi olsa gerekçelendirilmediği ve ne gibi bir tehlikenin ortaya çıktığına dair en ufak bir ispat ortaya konmadığı"nı kaydetti.
Yargıtay bozma kararının gerekçesinde, “Raporda yeni bir azınlık tanımının yapılması üniter devlet ve milletin bölünmezliğini tehlikeye düşürecek bir sonuca ulaşacaktır” demişti.
Kararda, ayrıca, “Raporda yeni bir azınlık tanımının yapılması üniter devlet ve milletin bölünmezliğini tehlikeye düşürecek bir sonuca ulaşacaktır” tespitine yer verilmişti.
Raporda yer alan görüşlere paralel “Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşlığı” kavramını içeren yeni Anayasa taslağında aynı gün kamuoyuna açıklanmasını "ilginç bir tesadüf" olarak nitelendiren Kaboğlu, "Anayasa yapımından çok düşünce ve ifade özgürlüğünü suça dönüştürücü yasa hükümlerinin öncelikli olarak ayıklanmasının önemi, bir kez daha tüm çıplaklığıyla meydana çıktı" dedi.
"Kuzey Kürdistan"a da 216. maddeden dava
Yargının Kaboğlu ve Oran'ın "yeni bir azınlık tanımı" getirmesini 216/1 maddesi kapsamında görmesine benzer bir uygulama da Gaziantep'te yaşandı.
"Antep iki milyona yaklaşan nüfusuyla Kuzey Kürdistan'ın en büyük metropol şehridir" ifadesini içeren bir yazıyı Çoban Ateşi gazetesinde yayımladığını için tutuklanan gazeteci Yasin Yetişgen hakkında da, 216/1 maddesi uyarınca dava açıldı.
Yazıda, düzenlemenin önemli bir kriteri olan "yakın ve somut tehlike"ye dair bir ifade yer almazken gazeteci Yetişgen ve yazıyı kaleme alan Hurşit Kaşıkkırmaz, "kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla yargılanacak. İki kişinin davası Gaziantep 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 4 Ekim'de başlayacak. (EÖ)