Uluslararası Azınlık Hakları Grubu'nun "Bir eşitlik arayışı: Türkiye'de azınlıklar" raporunda "Türk Hükümetine yönelik" tavsiyeler yeralıyor. Raporun hükümete önerilerini gündemdeki konuları gözeterek özetliyoruz.
- Andrea Santoro ve Hrant Dink cinayetlerinin, ve ayrıca Zirve Yayınevi çalışanlarının katlinin ardındaki tüm
failler teşhis edilmeli ve yargılanmalıdır. Savcılar bu üç olay arasındaki muhtemel bağlantıları derinlemesine
soruşturmalı - Diyarbakır’ın Sur ilçesi belediye başkanı ve belediye meclisi demokratik bir şekilde edindikleri görevlerine
iade edilmeli - Türkiye Lozan Antlaşması’nın ötesine geçen kapsamlı bir azınlık politikası geliştirmeli ve benimsemeli
- Hükümet azınlıkların ve temsilcilerinin yeni bir anayasa hazırlama sürecine dahil olmasını sağlamalı
- Türkiye Çerçeve Sözleşme’yi, Bölgesel veya Azınlık Dillerine ilişkin Avrupa Şartı’nı vb. onaylamalı
Eğitim
- Gayrimüslim okullarında müdür başyardımcısının ve Türk kültürü öğretmenlerinin Müslüman olması şartı
kaldırılmalı - Özel okullarda ve kurslarda azınlık dillerinde eğitim yapılmasına ve bu dillerin öğretilmesine ilişkin tüm
yasal ve fiili sınırlamalar kaldırılmalı. - Azınlıklara ilişkin ayrımcı ifadeler, uzmanlara ve azınlık temsilcilerine danışılarak tüm ders kitaplarından çıkartılmalı
- Başta kızlar ve yerlerinden edilenler olmak üzere, azınlık çocuklarının okula devamını artırmak için önlemler alınmalı
- Hükümet, Türkiye’deki kiliselerin –Van’daki Ermeni Ortodoks Ahtamar Kilisesi örneğinde olduğu gibi– ve
diğer yerlerin orijinal isimlerini değiştirme yönündeki uygulamadan derhal vazgeçmeli - Kasaba, köy, sokak, okullarının vb. eski isimlerini yeniden kullanmaya başlamak isteyen azınlıklara bunu
yapma hakkı tanınmalı
Din
- Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. Azınlık ve çoğunluk dinlerine ve mezheplerine mensup tüm vatandaşların, çocuklarına, isterlerse, eğitim sistemi dışında dini eğitim (resmî olmayan eğitim) verilmesi konusundaki taleplerini karşılamak için katılımcı, demokratik ve ayrımcılık içermeyen bir çözüme ulaşılmalı
- Nüfus cüzdanlarındaki din hanesi kaldırılmalı
İfade özgürlüğü
- Ceza hukuku hükümleri, mevcut şiddet ve ırkçı nefret olaylarının kovuşturulması için, ırk ayrımcılığına karşı
uluslararası hukuk ve ifade özgürlüğüne uygun bir şekilde kullanılmalı - Bu hükümler ifade özgürlüğünü, azınlık dillerinin kullanımını veya azınlıkların barışçıl aktivizmini sınırlamak için kullanılmamalı
- Tüm kolluk kuvvetleri, savcı ve hâkimlerin ifade özgürlüğüne ve ırk ayrımcılığına ilişkin uluslararası
hukuk konusunda eğitim alması şart koşulmalı - Ceza Kanunu’nun 220., 301. ve 305. maddeleri ilga edilmeli ve yasakoyucu bu hükümleri benzerleriyle
ikame etmemeli - Terörle mücadele yasası, Avrupa standartlarıyla bağdaşır hale getirilecek şekilde değiştirilmeli
- DTP’ye karşı yürütülen ve hukuku araç olarak kullanan kampanya sona erdirilmelidir. Hükümet,
savcıların keyfi tutuklamalar yapmalarını ve AİHS’ye aykırı suçlamalarda bulunmamasını sağlamalı - Vakıflar Kanunu AİHM kararlarına uygun hale getirilmeli
- Romanların zorla tahliyesi durdurulmalıdır. Tahliye edilmiş olanların acil insani ihtiyaçları derhal sağlanmalı
- Köy korucusu sistemi ortadan kaldırılmalı
- Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişilerin (ÜYEK) İnsan Haklarına dair BM Genel Sekreteri Özel Temsilcisinin tavsiyelerine uygun olarak, ÜYEK’lere ve insan hakları örgütlerine danışılarak ulusal bir strateji geliştirilmeli. (NZ/TK)