Avrupa Konseyi dönem başkanlığını 14 Mayıs’ta devralan Azerbaycan’da çoğu haberleşme özgürlüğü alanında çalışma yapan 10’u aşkın sivil toplum örgütünün hesapları 5 Ağustos’ta donduruldu. Birçok kuruluş merkezi baskın düzenlendikten sonra mühürlenirken, bazılarına yurtdışı yasağı getirildi.
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, baskın gören örgütlerden Uluslararası Araştırma&Değişim Merkezi (International Research & Exchanges Board-IREX), Gazeteci Özgürlüğü ve Güvenliği Enstitüsü (Institute for Reporters Freedom and Safety -IRFS) ve Medya Hakları Enstitüsü’nün (Media Rights Institute -MRI) adlarını verirken uygulama için "eşi benzeri görülmemiş baskı" dedi.
Bilişim ekipmanlar ve belgelere el konuldu
Bakü Yönetimi’nin hukuka aykırı bu uygulamalarla Konseyin 47 üyesinden en baskıcı olanı olduğunu gösterdiğini bildiren Paris merkezli örgüt, “Bakü yönetimi, Temmuz ayından bu yana insan hakları savunucuları ve bağımsız habercilere karşı daha önce eşi benzeri görülmemiş bir tarzda baskı kurdu” şeklinde açıklama yaptı.
RSF açıklamasında, baskı altına alınan 12 hak örgütünden IREX, IRFS ve MRI’nın hesaplarının dondurulduğu, ayrıca IRFS yetkilisi Emin Huseynov ve MRI temsilcisi Rashid Hajili’nin hesaplarının da aynı akıbete uğradığı bildirildi.
Emin Huseynov’a 6 Ağustos’ta yurtdışı yasağı konuldu. Gazeteciye, IRFS’ye baskın düzenlendiği gün olan 8 Ağustos’tan beri ulaşılamıyor. Polis, arama kararında yer almadığı halde, bilişim ekipmanlarına, mesleki faaliyetleri gereği elinde bulundurduğu belgelere el koydu. Aynı gün Huseynov’un annesini evi basılırken bundan üç gün sonra IRFS Merkezi resmi bir karar gösterilmeden kapatıldı ve mühürlendi.
Bihr: Bağımsız seslere son darbe
RSF Doğu Avrupa ve Orta Asya Büro sorumlusu Johann Bihr, “Öyle görülüyor ki, Azerbaycanlı yetkililer, ülkenin son bağımsız seslerine son darbeyi vurmayı amaçlıyorlar” dedi.
Bihr, uluslararası toplumu, Azerbaycan’da bağımsız sivil toplum ortadan kaldırılmadan önce, “kabul edilemez bu uygulamaların sonlandırılması için” harekete geçmeye çağırdı.
Açıklamaya göre Azerbaycan’da sivil topluma yönelik baskıcı uygulamalar aktivistlerin yakınlarını da hedef alıyor: Muhalefetteki Halk cephesi taraftarı Murat Adilov, Sibarabad’da yaşayan ailesinin evine 12 Ağustos’ta düzenlenen bir baskın sonucu “yastığının altında 600 gram uyuşturucu bulundurduğu” iddiasıyla tutuklandı. Suçlamyı kabul etmesi için Adilov’un işkence gördüğü de savunuluyor.
Başkent Bakü’deki Örgütlü suçlar bürosunda tutulan Adilov, aradan iki gün geçmesine rağmen avukatıyla görüştürülmedi; 13 Ağustos’taysa, üç ay hapse mahkum edildi. Azadlık gazetesi muhabiri, Azerbaycan Saati programı sunucusu ve abisi olan Natik Adilov, yetkililerin tepkisinin kardeşinin gazetecilik faaliyetlerine olduğuna, tutuklanmasının da buna bağlı olduğuna inandığını bildirdi. Yetkililerin son yıllarda baskı altında tuttuğu ve finansal olarak tükenme noktasına gelen gazetenin yası işleri müdürü Ganimat Zahid de aynı görüşte.
Temmuz ayında da baskılardan payını alma sırası bağımsız gazeteci Rauf Mirkadirov, hak savunucusu Rasul Caferov, Leyla Yunus ve Arif Yunus’taydı. Azerbaycan RSF’nin 180 ülkeyi kapsayan Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması’nda 160. sırada yer alıyor (EÖ).