Seyir Derneği ve Ayvalık Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen Ayvalık Uluslararası Film Festivali, beşinci gününde devam ediyor.
Festival kapsamında dün (20 Eylül) beş farklı mekânda 11 film gösterildi.
Günün ilk filmleri, Rúnar Rúnarsson'un yönetmenliğini üstlendiği "Gün Doğarken" ve Andrea Arnold'un yönettiği "Kuş" oldu. Festivalde, İpek Kent ve Efe Öztezdoğan’ın yönettiği "Eclipse" belgeseli de izleyicilerin büyük ilgisini çekti. Gösterim sonrası yönetmenler ve sporcular, izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Eclipse, Türkiye artistik jimnastik takımının kamp sürecini belgeliyor. Pandemi ve 2020 İzmir depremi gibi zorlukların ardından Tokyo Olimpiyatları'na hazırlanan sporcuların zorlu mücadelelerini anlatan film, estetik açıdan siyah-beyaz görüntüleri ve sporcuların yaklaşımlarıyla öne çıkıyor.
Dünyalar Oluşturmak
Festivalin dünkü gösterimlerinde öne çıkan bir diğer yapımı ise Eliza Levy’nin yönettiği “Dünyalar Oluşturmak” filmi oldu. Antropolog Claude Lévi-Strauss’un takipçisi olarak görülen Philippe Descola’nın düşüncelerini ve çalışmalarını ele alan film, modern insanın dünyayı nasıl yaşanmaz hâle getirdiği sorusuna odaklanıyor.
Descola, Amazon ormanlarında yıllarca süren saha çalışmalarının ardından, Avrupa’da ekolojik yıkımın kökenlerini araştırmaya yöneldi ve doğal kaynaklarla insan ilişkilerini yeniden tanımlama ihtiyacına dikkat çekti. Filmde, Fransa’daki Notre-Dame-des-Landes’da gerçekleştirilen ZAD (Zone à Défendre) hareketi mercek altına alınıyor. Bu topluluk, tarımsal uygulamalarını ve doğayla kurdukları ilişkileri ekolojikleştirerek, kapitalizmin yıkıcı etkilerine karşı özgün bir yaşam projesi inşa ediyor.
Descola, modern dünyanın doğayı metalaştıran kültürel anlayışını "doğalcılık" olarak nitelendiriyor ve bunun politik bir yıkım aracı haline geldiğini savunuyor. "Dünyalar Oluşturmak", kavramlar ve deneyimleri iç içe geçirerek ekolojik bilincin nasıl dönüşebileceğine dair yeni alternatifler sunuyor. Film, insanın çevreyle olan ilişkisini yeniden düşünmeye davet eden yapıcı ve iyimser bir perspektif sunuyor.
Sürdürülebilir sinema
Film gösteriminin ardından yönetmen Reha Erdem de hem insanların hem de sinema sektörünün ekolojik sorunlara yaklaşımı üzerine bir konuşma yaptı. Erdem, eğlence sektörünün çevreyi kirleten unsurlarından biri olan sinemanın sürdürülebilir hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Erdem, bu düşüncenin sadece film endüstrisiyle sınırlı kalmayıp gündelik hayata da yansımasını umduğunu ifade etti.
Erdem'in bu bağlamda çekimlerini yürüttüğü son filmi “Neandria” (2023) da iki gün önce festivalde izleyiciyle buluştu. Neandria’nın çekim sürecinde yaklaşık 7 bin plastik şişe atık önlendi, tek kullanımlık plastik malzemeler kullanılmadı, senaryolar kâğıda basılmadı ve fosil yakıtlarla çalışan jeneratörler tercih edilmedi. Bu sürdürülebilir prodüksiyon süreci, filmin temasına da paralel olarak çevreye duyarlı bir anlayışı yansıtıyor.
Neandria, Türkiye sinemasını iyiden iyiye ele geçiren taşra ve erkek hikâyelerinden uzaklaşıp, genç bir kadının kişisel mücadelesini odağına alıyor. Filmde, koşucu Suna (Deniz İlhan) ve Ezine’nin antik Neandria kalıntılarının yer aldığı Kayacık kasabasından çıkmayı hayal eden arkadaşları Mako ile Filiz, şarkı ve danslarıyla kasabaya hayat veriyor.
Hikâye, kasabaya gelen bir imamın, altın çıkarma çalışmalarına karşı köylüleri örgütleyerek bir ekoloji mücadelesi başlatmasıyla derinleşiyor.
Gösterimler
Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin gösterimleri, Ayvalık Belediyesi Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi, Fabrika Ayvalık, İsmet İnönü Kültür Merkezi, ASKEV Sera ve Kırlangıç Ayvalık’ta gerçekleştiriliyor.
Biletler tam 150 TL, indirimli 100 TL olarak satılırken, ASKEV Sera ve Kırlangıç Ayvalık’taki gösterimler ücretsiz.
Programla ilgili detaylı bilgi için tıklayın. (TY)