Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Aysel Tuğluk’a İçin 1000 Kadın” kampanya grubu demans tanısı konulan, hastanenin “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen hâlâ cezaevinde tutulan Aysel Tuğluk için uluslararası kurumlara mektup gönderdi.
Tuğluk'un serbest bırakılması ve tedavi edilmesi için 6 bin imza topladıklarını belirten kadınlar, Birleşmiş Milletler (BM) Yüksek Komiserliğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini, Avrupa Konseyi Başkanlığını, BM Sağlıktan Sorumlu Raportörü, BM İşkenceden Sorumlu Raportörü ve Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesini (CPT) harekete geçmeye çağırdı.
Kadınlar yaptıkları açıklamada şunları söylediler:
“Aysel Tuğluk’un yaşadığı ağır hastalığa ilişkin yetkili sağlık kurumlarının hazırladığı 'cezaevinde kalamaz' raporlarının dikkate alınmasını; Aysel Tuğluk’un derhal serbest bırakılarak tedavi olmasının sağlanmasını talep ettiğimizi yeniden ifade ederek, adalete, hukuka, insan haklarına uygun bir sürecin işletilmesi taleplerimizi yineledik. Bu uluslararası kurum ve kuruluşları durumun hassasiyeti ve önemine uygun şekilde harekete geçmeye çağırdık.
Çağrımızı ayrıca uluslararası alanda bu sesi büyüteceğine inandığımız kadın hakları temsilcileri, kadın mücadele ağları, hasta mahpuslarla dayanışma örgütleri ve kadın siyasetçilerle de paylaştık.”
TIKLAYIN-Alaattin Tuğluk: "Bir hukuk varsa onu arıyoruz, kimseye yalvarmıyoruz"
Ne olmuştu?
Aysel Tuğluk, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı görevinde bulunduğu dönemde, 29 Aralık 2016'da tutuklanmıştı. Tuğluk, hakkında hazırlanan iddianamede, DTK Eş Başkanlığı döneminde yaptığı açıklamalar ve faaliyetleri nedeniyle suçlanmıştı.
16 Mart 2018'de kararını açıklayan Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi, Aysel Tuğluk'a "örgüt yöneticisi olmak" iddiasıyla 10 yıl hapis cezası vermişti. Yapılan itirazların ardından Yargıtay 16. Ceza Dairesi de Tuğluk hakkında verilen hapis cezasını onamıştı.
Son olarak ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6-8 Ekim Kobani eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Tuğluk için tutuklama kararı verilmişti.
TIKLAYIN-"Cezaevi idaresi bile Aysel'in iyi olmadığını söylüyor"
Annesinin cenazesine saldırı
Beş yılı aşkın süredir Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulan Tuğluk, 13 Eylül 2017'de annesi Hatun Tuğluk'u kaybetti.
Hatun Tuğluk için Ankara'da yapılan cenaze törenine "Buraya Ermeni gömdürtmeyiz" diyerek ırkçı saldırı düzenlendi. Cenaze törenine yapılan saldırı ve süren tehditler nedeniyle Hatun Tuğluk'un bedeni gömüldüğü yerden çıkartıldı ve memleketi Dersim'de toprağa verildi.
Annesinin kaybından kısa bir süre sonra Aysel Tuğluk sağlık sorunları yaşamaya başladı. Her fırsatta ailesine ve avukatlarına telkinde bulunan ve sağlık sorunlarıyla gündeme gelmek istemediğini söyleyen Tuğluk'un hastalığı gün geçtikçe ilerledi.
TIKLAYIN-ATK, Aysel Tuğluk'a "cezaevinde kalabilir" dedi
Demans tanısı konuldu
Hafıza kaybı yaşayan Tuğluk, günlük işlerini tek başına yapamaz hale geldi. Sevk edildiği Kocaeli Üniversitesi Hastanesi 15 Mart 2021'de Tuğluk'a demans tanısı koydu.
KOÜ Adli Tıp Anabilim Dalı 12 Temmuz'da açıkladığı kesin raporunda ise; "Demansın ilerleyebileceğini, cezaevi koşullarında tıbbi destek ve bakımın yeterliliğinde sorun yaşanabileceğini, Tuğluk'un yaşamını bir başkasının yardımı olmaksızın sürdürmesinin mümkün olmadığını, zorunlu ihtiyaçları karşılayamayacağını, infazının ertelenmesi gerektiğini, infaz kurumunda hayatını yalnız idame ettiremeyeceğini" belirtti.
KOÜ 'cezavinde kalamaz', ATK 'kalır' dedi
Tuğluk, daha sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. ATK, iki saatlik incelemenin ardından "hayatını yalnız başına idame ettirebilir, tedavisi ve düzenli kontrolleri sağlanarak, cezaevinde infazına devam edilebilir" yönünde rapor verdi.
ATK raporu nedeniyle Savcılık, infaz ertelenmesi talebini de reddetti. Üçüncü bir sağlık raporu için 21 Aralık 2021'de yeniden hastaneye sevk edildi.
"İhtiyaçlarını karşılamayacak durumda"
Tuğluk'un ağabeyi Alaattin Tuğluk, 22 Aralık'ta bianet’e verdiği röportajda “Ben kardeşim serbest bırakılsın diye bir çaba içinde değilim. Benim tek önceliğim kardeşimin sağlığı, doğru teşhis doğru tedavi tek derdim” demişti.
Cezaevinde Tuğluk'u ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise, "Tuğluk'un kendi ihtiyaçlarını karşılamayacak duruma geldiğini" söylemişti.
Buldan'a 24 Aralık'ta bianet'e verdiği röportajda şöyle konuşmuştu: "Konuşmakta, tanımakta zorluk çekiyor, hareketlerinde kısıtlılık var. Görmeye gittiğim gün Aysel Hanımı hastaneye götürmüşlerdi, sanırım Kobanî Davasındaki mahkeme heyeti SEGBİS ile Aysel Hanım'ın mahkemelere katılmasını talep etmiş ve bu talep nedeniyle hastaneye götürmüşlerdi.
Fakat Aysel Hanım bunu bize anlatamadı, beraberinde giden oda arkadaşı bir kağıda yazmıştı ve Aysel Hanım bu notu cama tutmaya çalıştı. Fakat bunu dahi zorlanarak yapıyordu."
Aysel Tuğluk hakkında
Demokratik Toplum Partisi'nde (DTP) Eş Başkanlık yaptı. 2007-2009 yılları arasında Diyarbakır milletvekili, 2011-2015 yıllarında HDP Van milletvekili oldu.
Ayrıca HDP Hukuk ve İnsan Haklarından sorumlu eski Eş Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürdü.
Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu üyesi, İnsan Hakları Derneği Üyesi ve Yurtsever Kadınlar Derneği kurucusu oldu.
(RT)