Kürt siyasetçi Ahmet Türk, demans tanısı konulan ve üniversite hastanesinin "cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) "cezaevinde kalabileceğini" belirttiği Aysel Tuğluk'un durumunu MA'da Ahmet Kanbal'a değerlendirdi.
Türk, birlikte Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanlığı (2009-2014) görevini yürüttüğü Tuğluk için “Tanıdığım en iyi siyasetçi, en iyi arkadaş, en iyi yoldaş” tanımını yaptı.
TIKLAYIN-"Ahmet Türk'ün konuşması Aysel Tuğluk'un ATK raporunda ne arıyor?"
"Biraz insan olmak lazım"
Tuğluk ile uzun yıllara dayanan siyasi bir geçmişleri olduğunu belirten Türk, şöyle devam etti: "Kibri olmayan,dürüst bir siyasetçi, dürüst bir Kürt, halkının geleceğini her zaman her şeyden çok önemseyen bir arkadaşımız bir yoldaşımız.
"Elbette ki fikirlerinden, düşüncelerinden dolayı bugün zindandadır. Ama sağlık durumu düşünüldüğünde Aysel'in içerde tutulmaması gerekiyor. Cezaevinde yatma koşulu yok. Ama buna rağmen iktidar düşmanlık anlayışı ile yaklaşıyor. Oysa ki; biraz insan olmak lazım. Sağlık durumu bu şekilde olan bir insanın cezaevinde tutulması gerçekten insani değil."
TIKLAYIN-"Cezaevi idaresi bile Aysel'in iyi olmadığını söylüyor"
"ATK ve Bakanlık ölümünü hazırlıyor"
Türk, bir yıl önce Aysel Tuğluk'u cezaevinde ziyaret ettiğini, bir yıl önce dahi durumunun hiç olmadığını söyledi: "Durumu gittikçe ağırlaşıyor. Arkadaşların verdiği bilgiye göre bazen ayakkabısını bile çıkarmadan yatağa giriyor. İhtiyaçlarını karşılayacak düzeyde değil. Hem Adalet Bakanlığı hem ATK hem de cezaevinde ölümünü hazırlıyor ve böyle bir bakış açısına sahip”
TIKLAYIN-"Aysel Tuğluk'un durumuna gecikmeden çözüm bulunmalı!"
"Mezara saldırı bize bile ağır geldi"
Türk, son olarak Tuğluk’un sağlık sorunlarının başlamasına neden olan annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine yapılan saldırıyı hatırlattı ve "Aysel'in o gün orada yaşananları unutması mümkün değil" dedi:
"Mahalledeki insanların ve dışarından gelen insanların saldırısına uğradık. Mezarı açmaya çalıştılar, hatta mezarı açtılar. Orada polisler o güruha karşı sessiz kaldı.
"Adeta bizi linç etmeleri için orada beklediler. Aysel cezaevinden getirilmişti. Bütün o mezarın açılışı, hakaretleri kulaklarıyla işitti ve gözleriyle gördü. Çok kötü bir durumu yaşadı. O anı unutması mümkün değil.
"Bizler bile hâla yaşanan o durumun etkisinden kendimizi kurtaramadık. Her aklımıza geldiğinde, o anı lanetliyoruz. Tabi ki; o olaydan sonra Aysel Hanım bunun etkisiyle yıkıldı. Kendisini büyüten annesinin vefat etmesi ve mezarlıkta annesine karşı yapılan saldırı çok ağır geldi. Çok ağır gelmesi da kaçınılmazdı.”
TIKLAYIN-Alaattin Tuğluk: "Bir hukuk varsa onu arıyoruz, kimseye yalvarmıyoruz"
ATK raporu ne diyor?Kobani Davasını görüldüğü Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi Tuğluk'un mahkemede savunma yapıp yapamacağının tespitinin Tetkik ve gözlemlerin ardından ATK, Tuğluk'un "mahkemede savunma yapıp yapamayacağına" görüş belirtmek yerine "cezai ehliyetinin tam olduğununu" belirtti. Dört profesör, üç uzman hekimin imzasının yer aldığı 24 sayfalık ATK raporunun, 17 sayfası Kobani Davası iddianamesinde yer alan ve suçlama konusu yapılan siyasi faaliyetlerden oluşuyor. Raporun bu kısmında Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder, Gültan Kışanak'ın iddianamede yer alan farklı tarihlerdeki konuşmalarına yer veriliyor. Sonraki 5 sayfa devlet ve üniversite hastanelerinden alınan raporlarda oluşuyor. Son iki sayfa ise ATK'nin yaptığı incelemeler ve sonuç kısmını içeriyor. İncelemede Tuğluk'un kelime üretiminin çok az olduğu, kelimeleri aklında tutmakta zorlandığı, dikkatinin zayıf olduğu, geriye dönük hatırlamakta zorlandığı ve konuşmasında duraklamalar olduğu belirtiliyor: "Sözel Bellek Süreçleri Testi (SBST,) kişinin dikkat alanında daralma olması dolayısıyla 10 kelime 7 tekrar şeklinde uygulanmıştır. Anlık olarak 4 kelime hatırlamış, gecikmeli serbest hatırlamada kendiliğinden hiç kelime geri getirememiştir. Tanıma yoluyla hatırlama sürecinin test edilmesi amacıyla kelimeler çoktan seçmeli olarak verilmiş; 10 kelimeden 8'ini doğru tanıyabilmiştir. Elde edilen bu skorlar kişinin sözel malzemeyi öğrenmede güçlük yaşadığını; anlık sözel bellek fonksiyonlarının zayıf olduğunu; uzun süreli sözel bellekte ön planda ve aşikar düzeyde dikkate sekonder serbest hatırlama güçlüğü olduğunu; tanıma becerilerinin ise nispeten korunduğunu düşündürmektedir." Ancak tüm bu tespitlere rağmen "hafif bilişsel bozukluk" sonucuna varan ATK, Tuğluk'un ceza ehliyetinin tam olduğuna karar veriyor. | |
KOÜ 'cezaevinde kalamaz' dedi
Kocaeli Üniversitesi Hastanesi 15 Mart 2021'de Aysel Tuğluk'a demans tanısı koydu. KOÜ Adli Tıp Anabilim Dalı 12 Temmuz 2021'de açıkladığı kesin raporunda ise; "Demansın ilerleyebileceğini, cezaevi koşullarında tıbbi destek ve bakımın yeterliliğinde sorun yaşanabileceğini, Tuğluk'un yaşamını bir başkasının yardımı olmaksızın sürdürmesinin mümkün olmadığını, zorunlu ihtiyaçları karşılayamayacağını, infazının ertelenmesi gerektiğini, infaz kurumunda hayatını yalnız idame ettiremeyeceğini" belirtti.
ATK: Cezaevinde kalabilir
Tuğluk, daha sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. ATK, iki saatlik incelemenin ardından "hayatını yalnız başına idame ettirebilir, tedavisi ve düzenli kontrolleri sağlanarak, cezaevinde infazına devam edilebilir" yönünde rapor verdi.
ATK raporu nedeniyle Savcılık, infaz ertelenmesi talebini reddetti. Bu raporun ardından avukatlar yeniden rapor alınması için başvuru yaptı. Aysel Tuğluk, 1 Şubat'ta ATK'ye sevk edildi. (RT)