İstanbul'da üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz'ı "öldürmekten" tutuklanan eski polis memuru Cemil K.'nin yargılanmasına İstanbul'da dün Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Dava bugün ikinci gününde devam etti.
Duruşmayı Kadın Cinayetlerine Karşı Feministler, CHP PM üyesi Baran Seyhan takip ederken, Ayşe Tokyaz’ın ailesini Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin avukatları temsil etti.
Davada toplam 9 erkek sanık yargılanıyor; sanıklardan 8’i tutuklu, biri ise adli kontrol şartıyla serbest. Duruşma salonunda yoğun güvenlik önlemleri alınırken, çok sayıda çevik kuvvet polisi hazır bulundu. Sanık yakınları da duruşmayı izledi.
Tutuklu sanıklar Silivri, Edirne ve Tekirdağ’daki cezaevlerinden getirilerek duruşmaya katıldı. Duruşma sırasında Ayşe Tokyaz’ın kardeşi Esra Tokyaz, sanık Cemil K.’ye hitaben, “Bugün Esra var, çekeceğin var. Bugün bittin Cemil” sözleriyle tepki gösterdi.
“Adliyeden bilgi aldım” iddiası
Tutuklu sanık Cemil K., Esra Tokyaz’ın ifadesinden önceden haberdar olduğunu öne sürerek, “Esra’nın ifadesi hakkında bilgim vardı. Adliye personelinden öğrendim, tanıdığım birinden bilgi aldım. Esra ile yaptığım konuşmayı kabul ediyorum ancak delil olarak sunulmasını istemiyorum. Deliller kesilmiş ve oynanmış” dedi.
Duruşma sırasında Esra Tokyaz’ın sanık avukatlarına “sen” diye hitap etmesi üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. Avukatların itirazı sonrası Mahkeme Başkanı, Esra Tokyaz’ı uyararak, “Tekrarı halinde hakkınızda inceleme başlatılır” dedi. Sanık Cemil K.’nin, Esra Tokyaz ve Ayşe Tokyaz’ı itibarsızlaştırmaya yönelik savunmasını sürdürdüğü gözlendi.
Sanık avukatlarının duruşmanın SEGBİS üzerinden yapılması talebi ise Mahkeme Başkanı tarafından reddedildi.
Oğuz K. suçlamaları reddetti
Ardından tutuklu sanık Oğuz K.’nin savunmasına geçildi. Suçlamaları kabul etmeyen Oğuz K. şunları söyledi:
“İmam nikâhlı eşimden uzaklaştırma almıştım, çalıştığım yerde uyuyordum. Beni kayıtlı olmayan bir numaradan aradı. ‘Yurt dışına gideceğim, beni alır mısın?’ dedi ve konum attı. İlk kez gittim. Valizlerin nerede olduğunu sordum. Ailesiyle yaşadığını sanıyordum, iki kız çocuğu olduğunu biliyordum. Valizi kendisi arabaya koydu. Kendi arabamın yanına park etti. ‘Takip et’ dedim ama yanıma oturdu, birlikte gittik. Petrole uğradık, ardından kaldığım yere geçtik. ‘Biraz televizyon izleyeyim’ dedi. Diğer iddiaları kabul etmiyorum.”
Oğuz K., “Cemil’in kafası güzeldi. Araştırılmasını istiyorum, bu maddeleri nereden temin ediyor” dedi.
Kısa süreli sözlü tartışma çıktı, Oğuz K., "Bu sorulara yanıt vermek istemiyorum" dedi. Ayşe Tokaz'ın ailesinin avukatlarının sorularını yanıtlamıyor.
SEGBİS talebi reddedildi
Aranın ardından başlayan duruşmada sanık İlker U. savunmasını yaptı. İddianamede baş sanık Cemil’le geçen sohbet içeriklerini doğru yazmadıklarını söyledi. Sanık İlker U., "Dolaylı yollardan cesedi yok etti bu nedenle oraya çağrıldı iması yapılıyorsa bunu bana teklifi yapacak babayiğit yok. Devletim parası ile okudum meslek sahibi oldum. İki kız çocuğu babasıyım" dedi.
Avukat Gülyeter Aktepe, SEGBİS talebini yineledi. Sanıkların seslerinin tavırlarının mutlaka kaydedilmesi gerektiğini söyledi. Sanık avukatlarının da benzer talebi oldu. Mahkeme, talebi bir kez daha reddetti.
Tutuklu Sanık Necmettin E., "Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Necmettin E., "Bize bir çanta vereceğini asla bunu açmayın. Kişi başı 100 bin TL düşüyordu. Ben teklif eden kşi değilim teklifi alan kişiyim" dedi.
Necmettin E. “Ben yargılama başlayınca durumun vehametini anladım. Ben ailemden uzak yüksek güvenlikli bir cezaevindeyim. Vicdanım rahat. Ben 6, 7 aydır Cemil K.’yi tanıyorum.”
Sonrasında tutuklu sanık Barış Can A. savunma yaptı. Savunmasında iddiaları kabul etmedi. Cemil K. ve Oğuz K. dışındaki tüm sanıklar, Ayşe'nin cansız bedeninin olduğu valizi ormanlık alana bıraktıklarını, üzerine fotoğraf çektiklerini, ancak o şekilde söylenen parayı alacaklarını anlattı. ormanlık alana attıkları valize dair de fotoğarf çekip, göndermişler ve fotoğrafı silmişler. Tüm bu bilgiler iddianame de yer alıyor.
Duruşma aranın ardından devam etti. Tutuklu sanık Erhan G. savunma yaptı. Suçlamaları kabul etmedi. “Akşam saatlerinde Barış beni aradı evden aldılar. ‘Mahalleye gider miyiz’ dedi. Gittik. Daha sonra Barış biri ile konuştu. BMW’yi takip ettim. Barış araçtan indi valizi aldı bizim araca koydu. Araçtan koku geldi. Barış panikledi. Birilerini aradı. Sonra başka yere gittik. Para ve valizden bir şey söylemedi Barış bilmiyorduk. Sonrasında polisler geldi gözaltına alındık” dedi.
Tutuklu sanık Yusuf Ziya S., “Ben olayın ne olduğunu cinayet büro amirlerinden öğrendim. Diğer arkadaşlarımın ifadelerine katılıyorum” dedi. Soruşturma aşamasındaki ifadesini kabul etmediğini söyledi.
Sonrasında tutuksuz sanık Mustafa E. savunmasını yaptı. "Ben martı motor servisi işinde çalışıyorum. Sanıklardan hiç birini tanımıyorum. Akşam sularında 7.30 civarında çağrı geldi. Sonrasında bir mesaj geldi. Gittiğimde sonradan öğrendiğimde Oğuz K., sonrasında Cemil K.’yi çağırdı. İletişim bilgisi verdi ve anahtar verdi. Güvenliğe bırakmam istendi. Anahtarı verdim. Cemil K.’Anahtarı kabul etmiyorlar’ dedim. Güvenlik kabul etmedi” dedi. “Olaylarla alakam yok hiç birini tanımıyorum” dedi.
"Ben ailemi yaşatma derdine düştüm"
Ayşe Tokyaz'ın ağabeyi konuştu, şöyle dedi:
"İsmi geçen herkesten şikâyetçiyim. Hepsi çelişkili ifadeler veriyor. Kaba tavırları var. Adını anmak istemediğim (Cemil) isimli kişinin kaba konuşması, yüzünün kızarmadığı ve hiçbir şekilde pişmanlık duymadığı görülüyor. Diğerleri de aynı. Hepsi para için bir araya gelmiş.
Benim o gün haberim olsaydı, kardeşimi okuldan alırdım. Güvenlik görevlisiyim. Pozantı’dan yola çıktım, hızlıca geldim. Esra’nın DNA’sından tespit ettiklerini söylediler. “Görmek istiyorum” dedim. Ben anneme bile göstermek istemedim, kimseye göstermek istemedim. Şu kadardı kardeşim.
Karşımdaki avukatların, bazı avukatların ellerini vicdanlarına koymalarını istiyorum. Bir şey diyemiyorum; kız kardeşleri yoksa bile kızları vardır, yeğenleri vardır. Amacınız sadece para kazanmak mı? Biraz vicdanlı olun.
Diğer, ismi geçen herkesten sonuna kadar şikâyetçiyim. Çünkü biz ailece yıkıldık. Sizin gördüğünüz sadece Esra, annemdir. Biz ailece yıkıldık. Dışarıdan gördüklerinde “ailesi burada” diyorlar. Hiç kimse evladını bu şekilde görmek istemez. Para için bir insanın canına nasıl kıydınız?
Siz kardeşime iftira atamazsınız. Kız kardeşimle ilgili bir şikâyetiniz varsa söylersiniz. Bizim burada bir hayatımız var. Yaptığınızı hepiniz kabul edeceksiniz. Para için hepiniz bir şey yapmaya çalıştınız. Ölen kişi benim kız kardeşim.
Biz bu işin peşini bırakmayacağız. En ağır cezayı alsınlar. Sadece Ayşe ölmedi, kardeşim Esra da öldü. Esra hiçbir hayat yaşamıyor. Hepimiz aynı durumdayız. Ben kardeşimin bedenini gördüm, tanıyamadım. Benim gül gibi kokan bir kardeşim vardı. Elleri bile çürümüştü.
En ağır cezayı verin. Ailenin acısını unutmayın. Hiçbirimiz hayatımıza devam edemiyoruz. Hiçbirinin masum olduğunu düşünmüyorum. Hepsi para için bu işin içine girmiş. Kimse kandırmasın.
Kim bana “para için bu bavulu taşı” dese, “100 milyar” dese, bunun için de “bir şey yok” dese inanmam. Bu kadar para varsa, bu işin içinde bir şey olduğunu anlarım ve ona göre davranırım. Yok eşyasıymış, yok babamın iş kıyafetiymiş… Aslında hayvan mezarlığına götüreceklerdi.
Ben bir ağabeyim. Ben onları okuttum. Ben kendi hesabımdan ödedim. Ben ailemi yaşatma derdine düştüm. Artık bizim derdimiz bu. Ben bir tavuk yerken içim titriyor. Bu adam nasıl soğuk kanlı anlattı. Bu adam seri katil. Bu adam seri katil. Bu kişi Esra'yı da öldürecek. O zaman öldürmedi. Oradan çıkarsa Esra'yı öldürecek. Esra bu korku ile yaşıyor."
"Söylediği her şey yalan"
Kız kardeşleri Büşra ve Kübra şöyle dedi:
“İddiaları kabul etmiyorum. Söyledikleri yalan. Biz buraya intikam almaya gelmedik. Ben kardeşim için geldim. Hepimiz öldük. Kız kardeşim Esra sürekli bizden ayrdım istiyor geceleri uyuyamıyor. Biz onun önünde ağlayamadık. Cemil kardeşimi alıkoydu. Söyledi her şey yalan. Kardeşim çok masumdu. Biz adaletin yerini bulmasını istiyoruz.”
Ayşe Tokyaz'ın annesi, "Benim kızımı seviyordun hani. Şimdi kızıma iftira atıyorsun. Ayşe'mi öldürdü. Ayşe'mi öldürdü. Benim kızım çok masumdu" dedi.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
Ne olmuştu?
İstanbul Mithatpaşa Mahallesi'nde 13 Temmuz'da yol kenarında bir valizde 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz'ın cansız bedeni bulunmuştu.
Tokyaz'ın en son ihraç polis memuru Cemil K.'nin Küçükçekmece Atakent Mahallesi'ndeki evine gittiği, bu evde öldürülüp valize konulduğu, daha sonra Eyüpsultan'da yol kenarına atıldığı tespit edilmişti.
Cemil K.'nin "görevi yaptırmamak için direnme", "tehdit", "hakaret", "kasten yaralama" gibi suçlar nedeniyle polislik mesleğinden ihraç edildiği belirlenmişti.
Güvenlik kamerası kayıtlarının incelenmesinin ardından Koç'un da aralarında bulunduğu 7 şüpheli tutuklanmıştı.
Olayla bağlantısı olduğu belirlenen ve 20 suç kaydı bulunan 55 yaşındaki O.K'nin "kasten öldürmeye iştirak" suçundan, polis memuru İ.U.U'nun da "kasten öldürmeye yardım etme" suçundan tutuklanması kararlaştırılmıştı.
İddianameden
İddianamede, sanık Cemil K. hakkında 'Kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'Şantaj' suçlarından ise 4 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Tutuklu 7 sanık hakkında ise 'Kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmeye yardım etme' suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Oğuz K.'nin Cemil K.'nin işlediği suça iştirak ettiğinin belirlenmesi üzerine 'Kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirak' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlar yönünden 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, Cemil K.'ninn polislik mesleğinden ihraç edildiği, hakkında daha önce 1 şüpheli ölüm, 3 kasten yaralama ve tehdit suçları da dahil olmak üzere toplam 8 ayrı adli kaydının bulunduğu bilgisi de yer aldı.
Şiddeti meşrulaştırmamak ve yeniden üretmemek adına nasıl haber yazabiliriz?
1-Kadın ve onu öldüren erkeğin fotoğrafını yan yana kullanmayabiliriz.
2- Öldürülen kadının sosyal medyasından fotoğrafını alıp kullanmayın lütfen, onun yerine eylemlerden güçlendiren fotoğraflar kullanabilirsiniz. Kadını suçlayan ve okura kadının özel hayatı hakkında bilgi verirken, kadını suçlayan yargılayan bir kurguya neden oluyor.
3-Cinayet hakkında detaylı bilgi vermemek gerekiyor. Yol yöntem gösterirseniz kopya cinayetlere neden olabilirsiniz.
4-Cinayeti, şiddeti asla gerekçelendirmeyin "aşıktı", "ekonomik sorunları vardı" vs vs.
5-Erkek şiddetinin münferit değil sistematik bir sorun olduğunu anlatabilirsiniz. Bunun için istatiksel veri kullanıp STK'lerden görüş alabilirsiniz.
Not: Asla romantize etmeyin!
(EMK)







