Aynur Ay, Cansel Seyhan, Elif Şen ve Nazlıcan Bilem'in imza attığı okullardaki ayrımcılık dosyası Tarlabaşı'ndaki Dünya Çocukları gazetesinde yayımlandı.
Okul Hayatı |
Bazı öğretmenlerimizin konu anlatımını beğenmiyoruz. Bu yüzden de dersi anlayamıyoruz. Bir tane öğretmenimiz bize sinirlendiği için 2. üniteyi anlatmadı ve de pazartesi günü sınav yapacak. Hepimiz ilk sınavdan kötü alacağımızı biliyoruz. Bazı öğrenciler her zaman dersimizi engelliyor. Biz de dersten geri kalıyoruz. Beden eğitimi derslerinde bize top vermiyorlar ve biz hep boş kalıyoruz. O yüzden ne voleybol ne de başka bir şey oynayabiliyoruz. Bazı öğretmenlerimizin morali bozuluyor diye bütün sınıfa 5 kere 5 tane paragraf yazma cezası verilebiliyor. Bizim resim öğretmenimiz bize resim yapmayı öğretmiyor. Biz de hiç resim çizmeyi bilmiyoruz. * Öncelikle okulumuzda ayrımcılık ve düzensizlikler var. Bu yüzden bu konuyu müdüre anlatıyoruz, müdür ilgilenmiyor. Mesela öğretmenler bir sınıftan bir kız dışında diğer öğrencilere ilgi göstermiyor. Özellikle maddi durum… Dersimiz sosyal dersiydi, öğretmenimiz zor bir konu anlatıyordu. Sınıftan birisi öğretmeni kızdırdı. Öğretmenimiz hırsını bizden çıkardı. Üstelik bizim bir suçumuz yoktu. Hoca dedi ki sanki siz çok zenginsiniz babanızın fabrikaları varmış da falan dedi. Bize dedi ki sizin zenginler gibi paranız var mı, özel hocalar tutup onlara her ay 10 bin lira verebiliyor mu, dedi. Ben ve Aynur’un kalbi çok kırıldı. Gözlerimiz doldu. Hocamıza inanamadık ve bu kızgınlığı ondan beklemezdik. Bu yüzden ayrımcılık yaptı. Çünkü bazı kişilerin suçu yoktu. * Hocalarımız her zaman ayrımcılık yapıyorlar. Mesela bazı öğretmenlerimiz kızlar konuşunca kızmıyor, ama hemen erkeklere kızıyor. Bazı öğretmenlerimiz de tam tersini yapıyor. Biz çocukları kantinde, hep bizden büyükler korkutmaya çalışıyor, hemen onlar alacakları şeyleri alıp gidiyorlar. Sonra bizler derse geç kaldığımızda da müdür yardımcısından izin kağıdı almak zorunda kalıyoruz. Aynur ve Cansel |
Okuldaki Ayrımcılık |
Bence okuldaki öğrencilere böyle davranmamalıyız. * Hocalar sınıf başkanı ve yardımcısına eşit görev vermelidir. Hatta her ayın bir başkan ve yardımcısı olmalı. Sınıf temsilcisi ve yardımcısına bir iş düşmüyor. * Erkek ve kız öğretmenler bütün öğrencilere eşit davranmalılar. * Erkek de olsa kız da olsa yere düşse aynı özenle bakmalıyız. Mesela bir kız yere düştü hocalar ona çok iyi bakıyorlar. Ama bir erkek düştüğü zaman hiçbir şey yapmayıp yerine otur diyorlar. * Erkek de kız da olsa ne kadar saçma bir cevap verse ona kötü bir şey söylememeliyiz. * Herkes eşittir. Biri zengin diye onunla arkadaşlık kurmak ve ona çok iyi davranmak diğerlerine haksızlık oluyor. Bunun için kimse kimseden üstün değildir. * Bazı hocalar bir çocuk saçmalayınca bizim bir suçumuz olmasa da sınıfça ceza veriyorlar. Bunun için sadece yapana ceza vermelilerdir. Bir öğretmen bir soru sordu. Bir kız öğrenci biraz saçma bir cevap verince ‘olabilir bu çok kötü bir şey değil’ diyorlar. Ama bir erkek öğrenci saçma bir şey söylüyor hoca diyor ki ‘ne kadar saçma bir şey söylüyorsun, yerine otur.’ Diyorlar ve bu kişiye haksızlık oluyor. * Okul hizmetlileri bizim sınıf kirli olduğu için hepimize ceza veriyor. Ama karşı sınıfta bizim sınıftaki çöplerden daha fazla çöp oluyor. Ama o sınıfa ceza vermeyip onların sınıfını temizliyorlar. * Fakir, kötü görünüşlü öğrencilere kötü davranmamalıyız. * Erkek hocalar en çok erkekleri, kız öğretmenler de en çok kızları seviyor. Elif Şen |
Okul |
* Okulda bazı arkadaşlar beden eğitimi dersinde topları arkadaşlarla paylaşmıyor. * Okulda bazı sınıflar çok ses çıkardıkları için bizim sınıfımız çok rahatsız oluyor ve biz hiç dersimizi yapamıyoruz. Bazı sınıflarda rahatsız oluyor ve bizim sınıfa gelip bu sesi siz mi çıkartıyorsunuz diyorlar ama biz yapmıyoruz, yani ses çıkarmıyoruz. Hocalara dedik ama bazı hocalar bize inanamadıklarından biz üzülüyoruz. * Okulda bazı arkadaşlarımız kavga ettiklerinde öğretmenlerimizi hiç dinlemiyorlar. Arkadaşlarımız kavga ve küfür ettiklerinde, öğretmenlerimiz yeter dediğinde hala hocayı dinlemiyorlar. Nazlıcan Bilem |
* Bu haberler Tarlabaşı'ndaki Dünya Çocukları gazetesinde yayımlandı.