Hacettepe Üniversitesi'nden Dr. Levent Korkut, İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) ve Azınlık Hakları Grubu (MRG) için "Ayrımcılık Yasa Taslağı"nı hazırlayan adlardan biri.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın "demokratik açılım" adımlarından biri olarak "Ayrımcılık Komisyonu" kurulacağını açıklamasının ardından, Korkut'la "ayrımcılık yasası" üzerine konuştuk.
Korkut, dünyada "eşitlik komisyonu"* olarak adlandırılan, Atalay'ın bahsettiği türden bir komisyonun işlevsel olabilmesi için, önce ayrımcılığı tanımlayan ve yasaklayan bir "ayrımcılıkla mücadele yasası" olması gerektiğini söylüyor. Çünkü, "Türkiye'de ayrımcılığa uğramayan hemen hiçbir kesim yok. Genelde, belli bir kesim, ayrımcılıktan faydalanır. Ama Türkiye'de bu da yok. Sünni çoğunluk da ayrımcılık mağduru olabiliyor. Alevi, solcu, dindar, engelli, yaşlı olduğu için ayrımcılığa uğruyor insanlar. Yoksulluk da bir ayrımcılık temelidir. Yasa olsaydı, başörtüsünden zorunlu din dersine, azınlık haklarından cinsel yönelime, birçok sorunumuz olmazdı."
Nasıl bir ayrımcılık yasası
Korkut, ayrımcılıkla ilgili bir yasanın temel niteliklerini şöyle sıralıyor:
Ayrımcılık yasağı: Önce ayrımcılığı yasaklamalı. Ayrımcılık direktifi vermek, mağdur yasal yollara gittiği için işlem yapmak da ayrımcılıktır. Dava açtığı için işten atmak gibi. Hemşehricilik de bir ayrımcılıktır.
Ayrımcılık temelleri: Ayrımcılık temellerinin eksiksiz sayılması gerek. Irk, din, etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim, yaş (yaş nedeniyle farklı muamele), engellilik gibi. Ayrımcılığın gerçekleşebildiği alanlar da sayılmalı. İstihdam, iletişim, ulaşım, sağlık hizmetleri, eğitim, barınma, kültürel hizmetler, sivil topluma katılma, siyasete katılım gibi.
Dolaylı ayrımcılık: Ayrımcı gibi görünmeyen dolaylı ayrımcılığı da tanımlamalı. Örneğin yarı zamanlı iş ilişkisinde hep kadınlar çalıştırılıyor. Türkiye'deki Protestanların ibadet yeri kurulmasına yer olmadığı gerekçesiyle izin verilmiyor. Taciz de bir ayrımcılıktır ve etnik kökene, engelliliğe yönelik de gerçekleşebilir.
Yaptırım: Ayrımcılık gerçekleştiği taktirde yaptırımını tanımlamalı.
İspat yükümlülüğü: İspat yükümlülüğü, mağdurda değil, ayrımcılık yaptığı iddia edilende olmalı.
Yasaları ve sözleşmeleri etkiler: Ayrımcılık yasası, mevcut yasalarla, Türkiye'nin uluslararası sözleşmelere koyduğu çekincelerle çelişebilir. Bunlar da düzenlenmeli. Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne konan anadilinde eğitim çekinceleri gibi.
Devlet önleme çalışmaları da yapmalı: Devlet ayrımcılığı önlemek için pozitif uygulamalar da yapmak zorunda.
Özel alanda ayrımcılık: Özel şirketlerden, kişilerden, tüzel kişiliklerden gelen ayrımcılık da öngörülmeli. Yasa bunları da öngörmek zorunda. Avrupa'da ayrımcılık vakalarının önemli kısmı sivil toplum içinden kaynaklanır; İslamofobi gibi. Sadece rengi, dini nedeniyle, evini bir Müslümana kiraya vermemek ya da işe almamak gibi. (TK)
* (Yarın: Eşitlik Komisyonu nedir, ne işe yarar)