Anayasa Mahkemesi (AYM), Ankara’da 20 Temmuz 2019 tarihinde Suruç Katliamı’nın yıldönümünde düzenlenen anmaya yönelik polis müdahalesini inceledi.
AYM'nin 2 Mayıs 2024 tarihli kararda, müdahalenin orantısız olduğu ve insan haysiyetiyle bağdaşmadığı belirtildi. Başvurucuların gözaltında darp edildiği, başlarında ödem ve sıyrıklar oluştuğu adli raporlarla belgelenmişti.
Kanuni temele dayanmıyor
AYM, Ankara Valiliği’nin olağanüstü hâl sonrasında da devam ettirdiği eylem yasağının hukuki geçerliliğini yitirdiğine dikkat çekerek, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının da ihlal edildiğine hükmetti. Müdahalenin kanuni bir temele dayanmadığı ifade edildi.
Suruç anmasında gazetecilere saldıran polisler yargılanabilecek
Manevi tazminat ödenecek
SendikaOrg'un haberine göre mahkeme, savcılığın yürüttüğü soruşturmanın etkili olmadığını belirtti. Başvurucuların şikâyetlerinin dikkate alınmadığı ve kamu görevlileri hakkında gerekli incelemelerin yapılmadığı ifade edilerek, etkin bir soruşturmanın yeniden başlatılması gerektiği kaydedildi. Başvuruculara manevi tazminat ödenmesine hükmedildi.
"Şikayetlerin reddedilmesi hukuka aykırı"
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi ise 28 Şubat 2025 tarihli kararında, Emniyet Müdürü ve diğer kolluk amirleri hakkındaki şikâyetlerin doğrudan reddedilmesini hukuka aykırı buldu.
Mahkeme, kamu görevlileri hakkında ön inceleme yapılmasına karar verdi. Başvurucuların iddialarının somut ve ciddi olduğu vurgulandı.
Ne olmuştu?
Başvurucular, 20 Temmuz 2019 tarihinde, Suruç Katliamı’nın yıldönümünde Ankara’nın Sakarya Caddesi’nde bir anma etkinliği düzenlemek istemiş, ancak polisin saldırısıyla gözaltına alınmışlardı.
Başvurucuların gözaltı sırasında darp edildiği ve başında ödem ve sıyrıklar oluştuğu adli raporlarla belgelendi.
Ancak yapılan suç duyurusuna rağmen savcılık, kamu görevlileri hakkında “kovuşturmaya yer olmadığına” karar vermişti.
(AB)
