Haberin İngilizcesi için tıklayın
80 baro başkanının ve avukatların ısrarla karşı çıktığı, 28 maddelik "çoklu baro" teklifi cuma günü (10 Temmuz) Meclis Genel Kurulu'nda AKP ve MHP oylarıyla kabul edilerek yasalaştı.
İstanbul, Ankara ve İzmir'i etkileyecek olan "çoklu baro" yasası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da onaylanırsa, Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek. Resmi Gazete'de yayınlandığı gün yürürlüğünün durdurulması için Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) teklifi, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşıyacak.
"İstanbul, Ankara ve İstanbul'da birden fazla kurulmasının önünü açan bu teklife diğer baro başkanları neden karşı çıkıyor?"
Kayseri Baro Başkanı Cavit Dursun ve Muğla Baro Başkanı Cumhur Uzun bianet'e "çoklu baro" teklifine niçin karşı çıktıklarını anlattılar.
Sorunun İstanbul, Ankara ve İzmir olmadığı noktasında ortaklaşan Dursun ve Uzun, 80 baronun bu yasaya karşı çıkmasının temelinde baroların siyaset yapacak duruma getirilmesinin yattığını söylediler.
Dursun: Avukatlar ve barolar itaat etmez
Avukatların ve baroların asla itaat etmeyeceğini söyleyerek sözlerine başlayan Dursun, yasaya karşı sonuna kadar her türlü mücadeleyi vereceklerini söyledi. Dursun, konuşmasına şu şekilde devam etti: " Bu yasanın hangi baroları etkileyeceği değil bizim sorunumuz.
Ortada yasa ile baroları parçalayarak ele savunmayı ele geçirme çabası var. Avukatlar ve barolar itaat etmez. Diplomayla avukat, hukukçu olunmaz. Hukukçu olmak için adalet ve özgürlükler için bedel ödemeyi göze almak gerekir.
Biz iktidarın 18 yıldır yaptıklarını gördük, yapacaklarını da görebiliyoruz. Bütün bunlara karşı bir duruş sergiliyoruz, bu duruşumuzu da koruyacağız.
"Kuracakları asla baro olmayacak"
Kuracakları asla baro olmayacak. Rantçı, yolsuzluklara göz yumacak dernekler olacak. Ele geçiremedikleri her yeri "böl parçala" taktiği ele geçirmeye çalışıyorlar. Hukuk kurumlarını savunmayı ele geçiremedikleri için özelleştirerek var olan dernekleri, "baromsu" bir yapıya sokmaya çalışıyorlar.
"Anayasa'nın tüm maddelerine aykırı"
Biz Anayasa Mahkemesi AYM sürecinin takipçisi olacağız. Bu yasanın Anayasa'nın tüm maddelerine aykırı olduğunu anlatacağız. AYM'nin yürürlüğü durdurma kararı vermesi gerektiğini bu süreçte ortaya koyacağımız dilekçelerle anlatacağız.
AYM'nin de aykırılıkları göz önünde bulundurarak, yürürlüğü durdurma ve iptal kararı vereceğini düşünüyoruz. AYM, yürürlüğü durdurma kararı vermezse şayet varlık sebebini inkar etmiş olacak."
Uzun: Artık barolarda hukuk değil siyaset konuşulacak
Cumhur Uzun ise, çoklu baro sisteminin baroları siyasileştireceğine vurgu yaptı ve ekledi:
"Mevcut sistemde tek bir çatı altında her siyasetten, her etnik kimlikten avukat, hukukçu üst kimliğiyle yer alıyor. Ancak yeni yasayla avukatlar siyasi nedenlerin yanı sıra birçok sebeple ikinci üçüncü baroya bölünecek.
"Mahkeme kararları şaibe yaratacak"
Bu bölünme baroların siyasi veya etnik olarak etiketlenmelerine neden olacak. Bu da halkın hak arama mücadelesin etkileyecek. Mahkemeler avukatları, bağlı bulundukları baroya göre nitelendirebileceği gibi, adaletli kararlar verseler dahi şaibeler yaratacak.
Bugün baroların siyaset yaptığı ve bu nedenle çoklu baro sistemine geçilmesi gerektiği ifade ediliyor. Ama şu aşamadan sonra barolarda hukuk değil siyaset konuşulacak, hukuki değil siyasi değerlendirmeler yapılacak. 80 baronun bu yasaya karşı çıkmasının temelinde de baroların siyaset yapacak duruma getirilmesi yatıyor.
"Adaletin kantarını bozmayın"
Bu yasa İstanbul, İzmir, Ankara meselesi değil, tüm Türkiye'nin meselesidir. Bir yasa yapılırken, halkın yararı göz önünde bulundurularak yapılır. 'Bu yasa ile vatandaşın hangi hakkına katkı sağlıyorsunuz?' diye soruyoruz. Yasa yapma gücü, yapanlara, halkın refahını mutluluğunu sağlama adına verilir, kendi çıkarı doğrultusunda kullanması adına değil.
Adalete dokunulmadığı taktirde bu ülkede insanlar çok daha mutlu olacak, adalete dokunmayız. 'Ayarını bozduğunuz kantar gün gelir sizi de tartar' Adaletin kantarını bozmayın" (RT)