Türkiye’nin ‘terör örgütü’ listesinde yer alan, Suriye’de Esad’a muhalif cihatçı örgüt Heyet-i Tahrir el-Şam'a (Şam'ın Kurtuluşu Heyeti/HTŞ) bağlı 'Kurtuluş Hükümeti' 2019’da TRT ve TRT World’e ‘devrime katkıları’ dolayı plaket verdi.
TRT ve TRT World bünyesinde çalışan prodüktör Hasan Arber, muhabir Ubeyde Hitto ve kameraman Mehmet Faruk Yüce plaketi Kurtuluş Hükümeti lideri Fevaz Hilal’in elinden aldı.
Haber, örgütün resmi internet sitesinde “Kurtuluş Hükümeti lideri Fevaz Hilal, TRT muhabirlerini onurlandırdı” denilerek duyuruldu.
Bunun üzerine Sendika.Org 8 Temmuz 2019’da “TRT ‘onurlandırıldı’: Türkiye’nin ‘terörist’ saydığı HTŞ’den plaket aldılar” diye haber yaptı.
TRT hemen ertesinde Sendika.Org ve editör Ali Ergin Demirhan’a plaket haberini yaptığı için 20 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. Haberdeki ifadelerin sert eleştiri sınırını aştığını, gerçeklerin manipüle edildiğini ileri sürdü.
Haberle, yasa dışı bir örgütle bağlantılı oldukları izlenimi verilerek toplum nezdindeki saygınlıklarının zedelenmesinin amaçlandığını savundu. Plaketi alındığını kabul eden TRT “bahsi geçen ödüle, bölgede gerçekleşen insani dramı objektif şekilde aktardıkları için layık görüldüklerini” iddia etti.
Mahkeme davayı reddetti, istinaf tazminat verdi
İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi haberin eleştiri sınırları içinde kaldığına ve TRT’nin kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığına hükmetti. Davayı reddetti.
TRT ise kararı istinafa taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi Nisan 2022’de yerel mahkemenin kararını kaldırdı. TRT’nin tazminat talebini kabul etti.
Sendika.Org’un haberde “TRT’nin terör örgütü ile ilişkili olduğu algısı oluşturması, yararlı ve ilgili olmayan nitelemeler, yorumlar yapması, tahrik edici, güven zedeleyici üslup kullanması, özle biçim arasındaki dengeyi korumaması ve haberin gerçek olmaması” TRT’nin kişilik haklarının ihlal edilmesine gerekçe oldu. TRT kararın hemen ardından Sendika.Org’a icra süreci başlattı.
AYM: Haber gerçek, uydurma bilgi yok
Bunun üzerine Sendika.Org Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gitti. Geçtiğimiz aylarda dosyayı görüşen AYM önemli bir karar verdi. TRT’ye HTŞ tarafından ödül verildiği konusunda ihtilaf bulunmadığını belirtti. Haberde gerçek dışı, uydurma bilgi bulunmadığı aktardı. “Keyfi ve sebepsiz bir saldırı da olmadığı ortadadır” dedi.
Türkiye’nin resmi yayın kuruluşunun, ülkenin terör listesine aldığı bir örgütten plaket almasının haberinin yapılmasında kamu yararı olduğunu savundu. “Haber değeri taşıyan bir meseledir” dedi:
…TRT özerk kamu tüzel kişiliğini haiz ilk ve tek yayın kuruluşudur. Mezkûr haberin içeriğinde davacı ile ilgili bazı olgusal isnatların mevcut olduğu açıktır. TRT çalışanlarına, HTŞ'nin siyasi kanadının ayrı ayrı plaket verdiği ileri sürülmüş hatta bu iddiayı destekler fotoğraflara da haberde yer verilmiştir. Yine bu ödülle ilgili olarak Kurtuluş Hükûmetinin resmî internet sitesindeki duyuruya atıf yapılmış, duyurudaki bilgiler tırnak işareti içerisinde aynen aktarılmıştır. Ayrıca haberde, HTŞ ve Kurtuluş Hükûmeti hakkında bilgiler verildiği, bahsi geçen örgütün resmî olarak terör örgütü ilan edildiğinin vurgulandığı görülmektedir.
Davacıya HTŞ tarafından ödül verildiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Öte yandan davacı bahsi geçen haberde kişilik haklarına saldırıldığının, terör örgütü ile bağlantılı olduğunun ima edildiğini iddia etmiştir. Oysa başvurucunun, haberini nesnel verilerle kurguladığı ve söz konusu olgulardan yola çıkarak ilave yorum dahi yapmadığı açıktır.
Haberde HTŞ'nin terör örgütü olduğu ve TRT çalışanlarına ödül verdiği, bu ödülle ilgili Kurtuluş Hükûmetinin resmî internet sitesinde mevcut duyuruda geçen ifadeler dışında gazetecinin habere bir katkı sunmadığı anlaşılmaktadır. Hatta ihtilaflı haberin başlığında ‘onurlandırdı’ ifadesinin tırnak işareti içerisinde kullanılması da gazetecinin örgütün duyurusuna atıf yapmasından ileri gelmektedir. Şu hâlde, haberde gerçek dışı, uydurma bilgi bulunmadığı, keyfî ve sebepsiz bir saldırı da olmadığı ortadadır.
Ülkenin resmî bir yayın kuruluşunun, mal varlığının dondurulmasına karar verilen bir örgütten plaket alması güncel, kamu yararı ve haber değeri taşıyan bir meseledir.
Bu açıklamalara rağmen Bölge Adliye Mahkemesi Anayasa'nın 26. maddesinin ikinci fıkrasının, kamu yararına ilişkin meseleleri kapsayan alanlarda ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasına çok az yer bıraktığını gözardı ederek, tarafların toplumdaki konumlarını tartışmaksızın, başvurucunun ileri sürdüğü delilleri dikkate almadan, haberde davacı hakkında yararlı ve ilgili olmayan nitelemeler ve yorumlar yapıldığını kabul etmiştir. Üstelik mahkeme haberdeki hangi ifadenin yararsız ya da ilgisiz olduğunu da açıklamamıştır. Hâlbuki basının yerine geçip belli bir durumda benimsenecek haber yapma şeklinin ne olacağını belirlemek, yargı mercilerinin görevi değildir.
AYM bu açıklamalar ışığında, Sendika.Org ve Ali Ergin Demirhan’ın Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nisan 2024’te AYM’ye üye olarak atadığı Ömer Çınar karara muhalif kaldı.
HTŞ hakkında
El-Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi (daha sonra “Şam’ın Fethi Cephesi”) öncülüğündeki cihatçı çatı örgütü HTŞ, Ocak 2017’de kuruldu. HTŞ, Kasım 2017’de kurduğu “Suriye Kurtuluş Hükümeti” adlı siyasi yapı üzerinden İdlip’i yönetiyor. HTŞ, Ağustos 2018’den bu yana Türkiye tarafından resmi olarak ‘terör örgütü’ kabul ediliyor.
TSK’nin İdlip çevresinde yaklaşık 70 üssü var, ancak asker sayısına ilişkin net bir bilgi yok. AKP iktidarına yakınlığıyla bilinen Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) analistlerinden Murat Yeşiltaş’ın 2022’de Financial Times’a verdiği demece göre, TSK’nin İdlip çevresinde 8 bin askeri bulunuyor. Ancak bu sayının daha fazla olması muhtemel.
(HA)