Haberin İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi (AYM), 19 sendika üyesinin başvurusuyla ilgili gerekçeli kararını açıkladı ve sendikal eylemler ve toplantılara katıldıkları için cezalandırılmalarını hak ihlali buldu.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonunda (KESK) ve KESK'e bağlı bazı sendikalarda üye ya da yönetici konumunda olan 19 kişinin başvurusunda AYM, yerel mahkemenin ceza vermek için gereken kanıtları ortaya koyamadığını ifade etti:
“İlk derece mahkemesi, terör örgütüne üye olma suçuna temel delil olarak kabul ettiği o konferanstaki faaliyetlerin, başvurucuların PKK terör örgütünün hiyerarşik yapılanmasına kendi istekleriyle ve bilerek dâhil olduklarını doğrular ve tamamlar nitelikte olduğunu ikna edici biçimde ortaya koyamamıştır.”
19 sendika yönetici ve üyesi, haklarında İzmir’de yürütülen soruşturma sonucu 28 Mayıs 2009’da gözaltına alınmış, bazıları tutuklu yargılanmıştı. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılama sonucunda oyçokluğuyla “PKK terör örgütüne üye olma suçundan” mahkum olmuşlardı.
“Deliller tek tek değerlendirilmedi”
AYM kararında, delillerin gereğince değerlendirilmediğini de belirtti:
“İlk derece mahkemesi başvurucuların terör örgütünün hiyerarşik yapısına dâhil olduklarını gösteren delilleri birlikte inceleyerek temel haklar kapsamında kalan her bir delili terör örgütünün amacı, niteliği, bilinirliği, kullandığı şiddetin türü ve yoğunluğu ile somut olayın ilgili diğer koşullarını dikkate alarak değerlendirmemiştir.”
“Temel haklar kapsamındaki faaliyetler”
Gerekçeli kararda, sendikal faaliyetlerin temel haklar kapsamında bulunduğu ve örgüt bağlantısının ortaya konamadığı belirtildi:
“Mahkeme, başvurucuların temel hakları kapsamında bulunan faaliyetlerinin terör örgütüyle olan bağlantısını ortaya koyamamış, böylece toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı üzerinde haksız bir caydırıcı etki oluşturmuştur. Bu bağlamda Mahkeme, başvurucuların o şikâyete konu eylemlerinin mahkumiyet hükmünde delil olarak kullanılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığını ilgili ve yeterli bir gerekçe ile gösterememiştir.”
AYM bu sebeplerle, sendikacıların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığına hükmederek ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla yeniden yargılama yapılması için dosyayı İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Diğer başvuruları kabul edilmedi
Sendikacılar, AYM’ye, anayasal haklar kapsamında koruma altında bulunan bazı eylemlerin “terör örgütü üyeliği” suçundan verilen mahkumiyet kararında delil olarak kullanılması nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği iddiasıyla başvurmuştu.
Başvuruda ayrıca, “soruşturma aşamasında dosyaya getirilen kısıtlamanın uzun süre devam ettirilmesi, gözaltında avukatla görüştürülmeme ve yargılamanın sonucunun adil olmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının, tutuklamanın hukuka aykırı olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, gece vakti yapılan arama nedeniyle özel hayata saygı ile konut dokunulmazlığı haklarının, hukuka aykırı olarak iletişimin dinlenmesi nedeniyle de haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği” de ileri sürülmüştü.
AYM bu kısımları kabul edilemez buldu. (AS)