Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği ihlal kararında “ifade özgürlüğü”ne de yer vermesinin kararın esasını etkileyeceği görüşünde.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanan Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yaptığı bireysel başvuruları dün karar bağladı.
AYM, kararında kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verdi. Kararın ardından 14. Ağır Ceza Mahkemesi Can Dündar ve Erdem Gül için tahliye kararı verdi. Bu kararla mahpus gazeteci sayısı 33'e inmiş oldu.
Altıparmak, kararın sevindirici olduğunu ancak AYM’nin son dönemlerde kritik davalarda karar vermekten çekindiğini hatırlatarak ihtiyatlı davranmak gerektiğini söyledi.
Karardaki “İfade özgürlüğü ihlali” vurgusu
Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, gerekçeli kararı görmesi gerektiğini ancak, kısa karardaki ifade özgürlüğü ihlalini dikkate alınca AYM’nin davanın esasını etkileyecek gerekçe sunacağını düşündüğünü belirtti.
“Kişi özgürlüğü ile yetinmemiş, ifade özgürlüğüne ilişkin de ihlal vermiş. Bu kararın esası etkileyeceğini düşünüyorum.”
Kararın diğer tutuklu gazetecilerin davalarına etkisi
AYM KARARI: CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL HAK İHLALİNE UĞRADI
Gül ve Dündar, cezaevinden çıktıklarında yaptıkları ilk açıklamalarda tutuklu gazeteciler sorununun devam ettiğine dikkat çekti.
AYM kararı, diğer tutuklu gazeteciler için etkili olabilir mi? Altıparmak, hukuken olması gerektiğini ancak fiilen böyle bir durum olmayacağını söyledi.
“AYM karar verdiğinde, ilkeler ortaya koyduğunda diğer mahkemelerin de o ilkelere uyması gerekir. Bireysel başvuru kararı iptal kararı değil. Türkiye’de yargının çok ciddi bir bağımsızlık problemi var. Bu nedenle gerçekçi olmak gerekişe diğer davalara fiilen etkisi olmayacağını görüyorum.
“Hukuken olması gerekir mi derseniz, olması gerekir. AYM’nin her bir davayı tek tek karara bağlamasını bekleyemeyiz. AYM, Anayasa’yı yorumluyor, bu tüm mahkemeleri bağlıyor. AYM kararına uymak gerekir. Ancak fiilen böyle bir şey olmayacak.”
Hakim ve savcıların hesapverebilirliği
CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL İÇİN TAHLİYE KARARI
Altıparmak, hakim ve savcıların açıkça hukuka aykırı şekilde ve siyasi nedenle karar verdiğinde hesapverilebilir olmadığına dikkat çekti.
“İddianameyi hazırlayan kişi de tutuklama kararı veren de bu kadar hukuka aykırı bir işlem yaptığının farkındadır. Hukuka aykırı davranan savcı ve hakimin hukuki sorumluluğu olmuyor.
“HSYK genelgesinde yıllar önce yapılan değişiklik ile AİHM kararlarıyla verdiği kararlar bozulan savcıların terfilerinin yapılmayacağına dair düzenlemeler yer aldı. Her yanlış kararda hakim ve savcılar hakkında işlem yapılmasına karşıyız.
“Ancak aynı düzenlemeyi ağır ihlallerle sınırlamak koşuluyla AYM için de yaparsanız, hakim ve savcılar insanların özgürlüklerini keyfi şekilde sınırlamayı düşünürler.
“Şimdi ise tam tersi bir durum var, Can Dündar ve Erdem Gül tutuklanmasaydı, tutuklama kararı vermeyen hakim başka yere gönderilirdi.” (BK)
* Fotoğraf: Abdullah Coşkun - İstanbul/AA