Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili Anayasa Mahkemesi’nin 53 sayfalık ret kararı bugün Resmi Gazete’de yayınlandı.
Demirtaş, 4 Kasım 2016’dan bu yana Edirne Cezaevinde tutuklu bulunuyor. Ayrıca, vekilliği ve HDP üyeliği düşürülen Figen Yüksekdağ ile Nursel Aydoğan'ın da aralarında bulunduğu dokuz HDP’li vekil de halen tutuklu.
TIKLAYIN - Selahattin Demirtaş Kimdir?
AYM: Tutuklamanın “ölçülü olduğu” söylenebilir
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Demirtaş’ın “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”, “ifade özgürlüğü” ile “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının” ihlal edilip edilmediğini içeren başvuruyu 21 Aralık 2017’de karara bağlamıştı.
TIKLAYIN - AYM, HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın Başvurusunu Reddetti
Mahkeme, “tutukluluk sebebiyle milletvekilliği görevini yerine getiremediğinden “ifade özgürlüğü” ile “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” haklarının ihlal edildiği iddiasını açıkça dayanaktan yoksun bularak kabul edilemezlik kararı vermişti.
Bugün Resmi Gazete’de açıklanan gerekçeli kararda, suç şüphesi için “inandırıcı delillerin bulunduğu” ifade edildi ve başvurunun neden kabul edilemez bulunduğu şöyle açıklandı:
“Somut olayda başvurucunun tutuklanmasının hukuki olmadığı iddiası incelendiğinde başvurucunun suç işlemiş olabileceğinden şüphelenilmesi için inandırıcı delillerin bulunduğu, ayrıca olayda tutuklama nedenlerinin mevcut olduğu ve tutuklamanın ölçülü olduğunun söylenebileceği sonucuna varılmıştır.
“Başvurucunun yalnızca ifade özgürlüğü ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları kapsamında kalan eylemleri nedeniyle soruşturmaya maruz kaldığı ve tutuklandığı iddiası yönünden farklı bir sonuca varılmasını gerekli kılan bir durum bulunmamaktadır.
“Başvurucunun tutuklanmasının ifade özgürlüğü ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarını ihlal ettiği iddialarına ilişkin olarak bir ihlalin bulunmadığı açık olduğundan başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.”
Üyeden karşıoy: HDP, Meclis’teki üçüncü parti
AYM üyesi Engin Yıldırım karara katılmadı ve karşıoy yazdı.
Yıldırım, karşıoyunda, “HDP’nin 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde aldığı 5 milyon 148 bin 85 oy itibarıyla dördüncü, milletvekili sayısı yönünden de üçüncü büyük siyasi parti olduğunu” hatırlattı:
“Hakkında suç işlediğine dair kuvvetli bir belirti bulunan bir milletvekili ve parti (eş) genel başkanı yasama dokunulmazlığının usulüne uygun kaldırılmasından sonra elbette tutuklanabilir ancak bu tedbir kaçma ve Anayasa 19/3.’de belirtilen diğer hususlardaki risklerin de değerlendirildiği somut olgusal temellere dayanmalıdır.
“Böyle bir temeli olmayan, ölçülülük ilkesiyle uyuşmayan tutuklama uygulamaları siyasi faaliyetler üzerinde caydırıcı bir etki yaratarak demokratik toplum düzeninin yerleşmesine ve gelişmesine zarar vermiş olacaktır.
“Başvurucunun tutuklanmasının siyasi faaliyetlerini yerine getirmesine engel olarak yasama faaliyetine katılma hakkını engellendiği kuşkusuzdur.
“Benzer şekilde, beş milyondan fazla oy alan bir siyasi partinin eş genel başkanı için somut olgulara dayanan kaçma şüphesi, delilleri yok etme ve gizleme gibi durumlar olmadan sadece işlediği iddia edilen suçun katalog suçlardan olması ve başsavcılıkların ifade verme çağrısını reddetmesinden dolayı tutuklama tedbirine başvurulmasının partinin temsil ettiği seçmenlerin demokratik toplumsal hayata katılımlarını olumsuz etkileyeceğini söyleyebiliriz.” (AS)