Anayasa Mahkemesi, Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nden bir gazeteye çözüm süreci hakkındaki görüşlerini yazan ve faksı yasaklanan Musa Kaya’nın başvurusunu sonuçlandırdı. Bugün Resmi Gazete’de yayınlanan kararla, faksın gönderilmesinin engellenmesi, “haberleşme özgürlüğünün ihlali” olarak değerlendirildi.
Hükümlü Kaya’ya 1500 TL tazminat ödenecek.
Anayasa Mahkemesi’nin benzer bir kararıyla ilgili bianet’e konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “bireysel başvuruyla da alınmış olsa Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğunu, bu kararın da emsal teşkil etmesi gerektiğini” söylemişti.
Çözüm sürecini yazmıştı
Musa Kaya, Erzincan Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce (DGM) “devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak” suçundan hapse mahkum edildi.
Kaya bulunduğu Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nden, bir gazetenin forum sayfasında yayımlanmak üzere “Hudeybiye Köyü-İmralı Adası ” başlıklı bir faks gönderdi. Faks metninde çözüm süreciyle ilgili görüşlerini yazdı:
“İmralı süreci ile ilgili olarak bir çok kesim tutum belirledi. Bunlardan en dikkat çekeni F.G.’nin tutumuydu. Daha birkaç ay önce etrafını saracaksın, beş bin değil beş yüz bin kişi de olsa yok edeceksin’ diyen Hocaefendi bu kez ‘sulhta hayır var’ dedi. Bunu söylerken de Hudeybiye Anlaşmasına atıfta bulundu. Ortadoğu’nun genel tarihi içinde önemli bir kesiti oluşturan İslam tarihinde günümüzün büyük sorunlarının çözümünde aydınlatıcı örnekler bulmak mümkündür. Bunlardan en önemlisi hiç kuşkusuz Hudeybiye Anlaşmasıdır.”
“Hudeybiye küçük bir köyün adıdır. Barışın mekânı olunca tarihe geçmiştir. îmralı da küçük bir adadır, bugün aradığımız barışın anıldığı mekandır. Bu anlamda F.G. 'nin İmralı görüşmelerini değerlendirirken Hudeybiye Barışına atıfta bulunmasında bir isabetsizlik yoktur."
"Ancak tıpkı Amr Bin As gibi muhatabının ismini bile telaffuz etmeyi gururuna yediremeyip onun yerine ada, malum parti, Kandil, uzantı vb. mekân ismi veya hakaret sözcüklerini kullanan Ankara hükümetinin Mekkeli egemenler ile yine hak ve hakikat mücadelesi veren Kürt hareketinin Medineli müslümanlar bunca konum, söylem, niyet ve tutum benzerliğine rağmen Hocanın özdeşleştirmeyi tersten yapmış olması isabetsizlik olmuştur."
"Bu yaklaşım da bu toprakların tarihini bilenlere yabancı gelmez. Öyle ya adı tarihe zulmün sembolü olarak geçen Nemrud ateşte yaktığı İbrahim’i zalim, kendisini ve taştan yapılma putlarını da saldırıya uğramış mazlumlar olarak adlandırmamış mıydı?”
Cezaevi faksı “sakıncalı” buldu
Cezaevi Disiplin Kurulu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a dayanarak “belli bir örgüte yönelik yüceltici ve övücü ifadelerin bulunuldu” gerekçesiyle faksın gönderilmemesine karar verdi.
Kaya, mahkemeye yaptığı itiraz da reddedilince 28 Mart 2013’te Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu, “mektubun politik makale olduğunu” söyledi.
“Kamu makamı keyfi müdahale edemez”
Anayasa Mahkemesi’nin Kaya’nın başvurusuyla ilgili 14 Ekim 2015’te verdiği karar bugün Resmi Gazete’de yayınlandı.
Mahkeme, faksın engellenmesiyle “Anayasanın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğine” hükmetti.
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de haberleşme alanında ifade özgürlüğünün AİHS’in 8. maddesi ile güvence altına alındığını hatırlatır.”
“Kamu makamlarının bireyin haberleşme özgürlüğüne ve haberleşmesinin gizliliğine keyfî bir şekilde müdahale etmelerinin önlenmesi, Anayasa ve Sözleşme ile sağlanan güvenceler kapsamında yer alır. Haberleşmenin içeriğinin denetlenmesi, haberleşmenin gizliliğine ve dolayısıyla haberleşme özgürlüğüne yönelik ağır bir müdahale oluşturur.”
Kararda sınırlama gerektiren hallerin de “kanuna ve meşru bir amaca dayanması gerektiği” ifade edildi. (AS)