Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Yargıtay'da düzenlenen 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'nde konuştu.
Sağkan, konuşmasında, yargı bağımsızlığı, yeni anayasa, ifade özgürlüğü ve TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmamasına değindi.
"Yargı bağımsızlığı ayrıcalık değil"
Yargının tarafsız ve bağımsızlığına dikkat çeken Sağkan, “Anayasal demokrasilerde, diğer bir deyişle anayasal bir devlette, temel hak ve özgürlüklerin korunması konusunda merkezi öneme sahip olan organ, ‘yargı organı’dır. Onun için yargının bağımsız ve tarafsız olması gerekir. Yargı bağımsızlığı ilkesi yargıçlara tanınmış bir ayrıcalık değil, onların tarafsızlığını sağlamanın aracıdır” dedi.
Erdoğan: Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır
"Can Atalay süreci kaygı verici"
Anayasa Mahkemesi’nin önemine vurgu yapan Sağkan, yüksek mahkemeye yönelik eleştirilere tepki gösterdi:
“Hatay Milletvekili seçilen Avukat Can Atalay hakkında yürüyen süreç bireysel olarak kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının, seçilme hürriyetinin ve onu seçen halkın seçme hürriyetinin ihlali olmasının ötesinde ‘Anayasal demokrasi/Anayasal devlet’ anlayışına telafisi imkansız zararlar vermiştir. Bu süreci, yüksek yargı organlarının arasındaki yorum farklılığı şeklinde değerlendirmek, makul ve doğru görmek mümkün değildir. Devamında, Anayasa’nın bağlayıcılığını ve üstünlüğünü düzenleyen 11. maddesinin Meclis Genel Kurulunda yok sayılması ise son derece kaygı vericidir.”
Yargıçlar Sendikası: Yargı, ağır bir hukuksuzluk krizi yaşıyor
"Bazı soruşturmalar hukuka aykırı"
İfade özgürlüğünün ihlali ve yürütülen soruşturmalara dikkat çeken Sağkan, “ifade özgürlüğünün mutlak ve sınırsız olmadığını ancak yürütülen bazı soruşturmaların hukuka aykırı olduğunu” belirtti:
"İfade özgürlüğü ve bu hakkın sınırlarının tartışılması demokratik hukuk düzeninde son derece doğaldır. Ancak bu kapsamda yürütülen bazı soruşturmalarda hukuka aykırı şekilde, niteliği itibariyle en son ve istisnai olarak uygulanması gereken tutuklama tedbirine başvurulması ve yine bir sosyal medya mecrasının tamamen kapatılması gibi etkili yargı denetimi olmayan bazı idari işlemler yurttaşlarımızın hukuka olan güvenini ciddi şekilde zedelemektedir.”
İki Yargıtay üyesi Atalay kararına yine muhalefet etti: AYM kararları bağlayıcıdır
"Demokratik anayasa tartışması gerçekçi değil"
Sağkan, yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili ise şunları söyledi: "Mevcut anayasa hükümlerinin ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı bir ortamda, insan hak ve özgürlüklerini, yargı bağımsızlığını, basın ve ifade özgürlüğünü, savunma hakkını tam bir güvenceye kavuşturacak daha demokratik bir anayasa beklentisi gerçekçi olmayacaktır. Bizim her şeyden önce uzlaşma kültürünü önceleyen ve bu kültüre alan bırakılacağına dair güven yaratan bir iklime ihtiyacımız var.
Bu güven ve toplumsal uzlaşı zemininin yaratılması ile birlikte yapılacak Anayasa çalışmasında; Türkiye Cumhuriyeti’nin insan haklarına saygılı, demokratik, lâik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu düzenleyen ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek yürürlükteki anayasanın ilk üç maddesinde anlamını bulan kurucu felsefesi aynen korunmalıdır. Kuvvetler ayrılığı ilkesindeki dengeler tesis edilmeli, yargı bağımsızlığı tam bir güvence altına alınmalıdır."
(RT)