Anayasa Mahkemesi (AYM) dershanelerin kapatılmasını da içeren yasayı iptal edince eğitim sisteminde bir kez daha kaotik bir durum oluştu.
İptal edilen yasada dershanelerle ilgili düzenlemeye göre dershaneler 1 Eylül 2015’e kadar ya özel okula dönüşecek ya da bu tarihten itibaren tüm faaliyetlerine son verecekti.
Çok sayıda dershane yeni düzenlemeye uygun olarak adım attı. 400 dershane kapanmayı seçti, 2 bin 280 dershane ise dönüşüm için başvurdu.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde yayımlanan listeye göre, temel lise olmak için başvuru yapan kurumlardan 850'sine de onay verildi.
Doğal olarak öğrenciler ve velileri de bu yeni düzenleme doğrultusunda hareket etti.
Sonuçta bugün gelinen noktada hem sözkonusu temel liselere kayıt yaptıran öğrenciler hem bu süreçten etkilenen öğretmenler hem de okullar ve dershaneler için belirsizlikler doğdu.
MEB ne yapacak?
Henüz Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararı açıklamadığı için net bir yorum yapmak zor, ancak görünen o ki, dershanelerin faaliyetlerine son verme mecburiyeti ortadan kalktığına göre, isteyenler eskisi gibi işlemeye devam edecek.
Aslında daha doğru cümle, dershaneler kapanmayabilir ama MEB’in vereceği karara, yapacağı düzenlemeye göre işlemeye devam edecek. MEB’in nasıl bir stratejiyle soruna yaklaşacağı ise belli değil.
Avcı: Beklemiyorduk, gerekeni yaparız
Gerçi Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı "Yönetmeliklerimizde ne tür değişiklikler yapacağımızı daha önceden planlamıştık. Gerekçeleri görelim gerekeni yaparız” dedi ama aynı zamanda bu kararı beklemediğini de ekledi.
“Bu dava bir yılı aşkın süre önce açıldı. Yürütmeyi durdurma talebi de vardı. Mahkeme o tarihte yürütmeyi durdurmayı reddetti. Bir yıl önce yürütmeyi durdurmayı reddettiği bir yasayı hangi gerekçelerle ne değişti de şimdi reddetti.”
Öğrenciler etkilenecek
Okula dönüşen dershanelerin yeniden dershaneye dönüşmeye çalışıp çalışmayacağı, öyle olursa buralara kayıt yaptırmış çocukların akıbetinin ne olacağı şimdilik belirsiz.
Avcı oluşan durumdan en çok öğrencilerin etkileneceğini farkında ama somut bir çözümden de söz etmedi.
“Bu aşamada asıl dikkat etmemiz gereken öğrenci ve velilerimizdir. Müsterih olsunlar, karar ne olursa olsun çocuklarımızı, gençlerimizi ortada bırakmayız.
“İptal gerekçesi eğer mevzuatta geçmişte var olan dershane kavramı yasada olmayacağına göre gri bölge oluşturuluyor demektir. Bu düzenleme de MEB’e düşer.”
Herkes merakta
MEB’in bu aşamada yapacağı düzenlemenin önemini herkes farkında.
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, AYM kararı sonrası asıl önemli olanın MEB’in eylem planı olduğunu belirtti.
Başbakan Davutoğlu da bugün önlem alacaklarını söyleyerek kamuoyunu sakinleştirici mesajlar vermeye çalıştı.
“Boşluk olmaması için gayret sarf edeceğiz.”
Hükümetin tavrı
Ancak başbakanın “Eğitim politikalarının ne olacağına karar verecek makam yürütme erkidir” diyerek siyasi iradeye vurgu yapması ve ardından “Hukuka saygımız var, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli izahını, çerçevesini göreceğiz ama bu konulardaki kararlı tutumumuzda da bir değişiklik olmadığını ifade etmek isterim” sözleri karara karşı bir tür direnç göstereceklerinin ifadesi olabilir.
Kurumlar ne yapacak?
Görünen o ki, süreç nasıl işleyecek belli değil. Ancak eylül ayında başlayacak eğitim öğretim yılına az zaman var.
Ve şimdiye kadar temel liselere kayıt yaptırıp senet imzalayan ve ücret ödemeye başlayan öğrencilerin durumu gibi, öğrencilerin vazgeçmesi halinde bu okulların da ne yapacakları belirsiz. Kuşkusuz ücretleri geri ödemek mümkün ama bunu her kurumun yapıp yapamayacağı bilinmiyor.
Öğretmenlerin durumu
Ayrıca öğretmenler için de bir karar verilmesi gerek. MEB dershane öğretmenlerini MEB kadrosuna alacağını açıklamıştı. Kriterlere uygun öğretmenlerin başvuruları 1 Temmuz’dan itibaren alınmaya başlandı. Şimdi MEB’in güvencesine dayanarak hayatını düzenleyen öğretmenlerin durumu da diğer konular gibi sorunlu gözüküyor.
Meşruiyet tartışması olur mu?
Tüm bunların üzerine henüz bir hükümet kurulmadığı ve erken seçim olasılığı da düşünülürse MEB’in atacağı her adımın meşruiyeti de tartışılmaya başlanabilir.
Üstelik tüm bunlar yetmezmiş gibi henüz gündemde yeterince yer bulmayan sorunlar da ortaya çıkabilir. Eğitim Sen AYM kararı sonrası yaptığı açıklamada, iptal edilenin sadece dershanelerle ilgili konu olmadığını hatırlatması bunlardan biri.
Eğitim Sen: Atamalar da iptal edilmeli
“AYM`nin dershanelerin kapatılması ile ilgili torba yasa maddesini iptal etmesi, aynı torba yasa içinde yer alan okul yöneticilerinin görev süreleri ve atanmaları ile ilgili maddeyi de iptal etmesi beklenmektedir.”
Eğer Eğitim Sen’in ifade ettiği gibi bir gelişme olursa eğitimde taşlar iyice yerinden oynayabilir. (YY)