Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumhuriyet gazetesinden Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliyesinin önünü açtıktan yaklaşık bir yıl, darbe girişimi sonrasında da sekiz ay sonra yeniden ifade özgürlüğü dosyalarını gündemine almaya başladı. AYM, Borsa Gündem haber sitesinin yayın yönetmeni Orhan Pala'ya hapis cezasını ifade özgürlüğü ihlali saydı.
Sessizlik bozuldu
AYM, dün (29 Mart) kamuoyuyla paylaştığı kararıyla bu sessizliğe son vermiş oldu: Yüksek Mahkeme, Borsa Gündem haber sitesinin yayın yönetmeni Orhan Pala’nın 2 ay 27 gün hapse mahkum edilmesini, hüküm ertelense dahi ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı etki göstereceğine kanaat getirerek, Anayasa’nın 26. ve 28. Maddelerinin ihlal edildiğine hükmetti.
Kararda, Pala’ya 2 bin TL tazminat ödenmesine, dosyanın da kararı veren ancak kapatılan İstanbul Anadolu 19. Sulh Ceza Mahkemesi’nin yerine geçen mahkemeye geri gönderilmesine de karar verildi.
Hapis cezası ve hüküm ertelemeye eleştiri
AYM, Castells v. İspanya ve Colombani v. Fransa gibi AİHM’de içtihat oluşturmuş kararlara da atıf yaptı. Kararda, hem tazminat hukukunun tercih edilmemiş olması hem de hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasının haber verme yükümlülüğünü yerine getiren bir gazeteci üzerindeki olumsuz etkilerine de değiniliyor:
“Dahası bir basın suçundan dolayı hapis cezası verilmesinin gazetecinin ifade ve basın özgürlüğüyle bağdaşmayacağı açıktır. Böyle bir ceza ancak istisnai hâllerde kabul edilebilir. Bir yayın sonucu maddi ya da manevi zarara uğramış bir kimsenin, hakkında yanlış bilgiler yayımlayan gazeteci aleyhine en azından özel hukuk kapsamında bir tazminat davası açabileceği kabul edilse bile somut başvurudaki gibi klasik hakaret davalarında oldukça ağır olan hapis cezasının ifade ve basın hürriyetinin kullanılması üzerinde kaçınılmaz olarak caydırıcı bir etki yarattığı kabul edilmelidir.
“Öte yandan İlk Derece Mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş ve başvurucu beş yıl denetimli serbestlik tedbiri altına alınmıştır. Bir haber sitesinin genel yayın yönetmeni olan başvurucunun bu süre içinde cezasının infaz edilmesi riski her zaman vardır. Yaptırıma maruz kalma endişesinin kişiler üzerinde kesintiye uğratıcı bir etkisi vardır ve sonunda kişi denetim süresini yeni bir mahkûmiyet almadan geçirse bile bu etki kişinin düşünce açıklama veya basın faaliyetlerini baskılamasına neden olabilecektir.”
Aylardır AYM'yi bekliyorlar
İki üyesi darbe girişimi döneminde tutuklanan AYM'nin, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Venedik Komisyonu'nun eleştirilerinin odağında olan "Cumhurbaşkanı'na hakaret"e dair Ceza Kanunu'nun 299. Maddesinin "Anayasaya uygun" olduğuna ilişkin kararı tartışmalara neden olmuştu.
En önemli tepki ise, darbe girişimi sürecinde tutuklanan Şahin Alpay, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Musa Kart, Hakan Kara, Turhan Günay, Güray Öz, Atilla Taş, Murat Aksoy, Ahmet Altan ve Mehmet Altan gibi pek çok gazeteci ve yazarın tahliye başvurularıyla ilgili AYM'nin aylardır karar almamasınaydı. AYM'den ses çıkmayınca dosyalar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşınmıştı.
(EÖ/EA)